ELİZABETH
Saryx'i balodan bu yana hiç görmemiştim. Ondan dolayı, şimdi odasına doğru gidiyordum. Odasına gittiğimde, baloda on sekiz yaşıma girdiğim de evleneceğim kişi prens Seth Aoi benimle dans ettiği için nasıl hissettiğim hakkında binlerce soru soracaktı. Ama bunu bilmeme rağmen gidiyordum. Ben bunları düşünürken kapıdının önüne gelmiştim bile. Kapıyı yavaş ama sert bir şekilde tıklattım. Ses gelmedi. Benim kapıyı tıklattıktan sonra ses gelmezse tekrar tıklatma alışkanlığım yoktu. Ondan dolayı bir prensese yakışmayacak şekilde çat kapı kapıyı açtım. Ancak oda boştu. (Ah! Kesin şimdi banyodadır. Tarağı almış, şarkı falan mırıldanıyordur. Git banyonun kapısını çalmadan aç.) Diye bağırıyordu iç sesim. Maalesef iç sesimi dinlemedim. İlk önce odaya bir adım attım. Ve odaya yavaş bir şekilde dönerek baktım. Sonra banyoya doğru yaklaştım. Kapıyı tıklattım. Ses gelmeyince kapıyı açtım. Ama... İçeride hiç kimse yoktu. O- olamaz... Hayır! Saryx'i kaybetmiş olamam! Annem bir Saryx iki. Olamaz! Babamın odasına doğru olabildiğince hızlı bir şekilde koştum.
***
Babamın odasının önüne geldiğimde kapıyı bir anda açtım. Babam bir anda bana dönüp korkuyla ve merakla karışık bir şekilde "Bir sorunmu var Elizabeth? Çat kapı girdiğine göre bir sorunun var gibi." Babama bağırarak ve ağlayarak "Saryx yok!" Babamın yüzünde olan gülümseme bir anda silinip "Ne!" Diye bağırdı. Babam beni elimden sıkıca tutup tahtına doğru götürdü. Ve baş muhafızımız olan Tolstoy'u çağırıp "Sarayda olan herkese haber verip buraya geri dön."
***
Babam gür sesiyle bağırarak "Saryx orta da yok. Onu en son nerede gördünüz?" Diye sordu babam.Hepsinin ağzında aynı anda, aynı cümleler döküldü. "En son balodan önce gördük Kral Matthew."
Babam olumlu anlamda kafasını sallayarak" Peki... Ama, Saryx'i ben baloda görememiştim. Her seferinde şöyle düşünüp geçiştiriyordum odasındadır, odasındadır. Ama... Aslında Saryx... Kaçırılmış. Galiba. Siz hizmetkaralar işinize devam edebilirsininiz. Ama... Muhafızlar size bu krallığı baştan aşağı arayıp kızımı bulmanızı emrediyorum."
***
Muhafızlar iki gündür, kardeşim Saryx'i arıyorlardı. Ayrıca ablama da haber verilmişti. Ablam bu haberi duyduğunda tekrar yıkılmıştı. Annemizin ölümünden sonra, Saryx tabii ki ablam da yıkılmıştı.
SARYX
Taverna da bir gece boyunca konakladıktan sonra yoluma devam ediyordum. Ah o katil bir elime düşse onun her bir organına hançer saplamak istiyordum. Kasabanın sokaklarında gezerken insanların konuşmalarını işittim. Birisi yanındakine "Duydun mu? Douvalon kraliçesi öldükten sonra, şimdi de tahtın ikinci vârisi olan prenses Saryx ortalıkta yokmuş." Bu cümleleri duyduğum anda kalbimin hızla atmaya başladığını hissettim. Ne yani? İnsanlar benim kaçırıldığımımı düşünüyorlardı. İşte bu! Babam, ablalarım, Douvalon halkı benim kaçırıldığımı düşünecekti. İşte bu annemin katiline yaklaşmamda biraz da olsa yardımcı olmuştu. Herkes kaçırıldığımı düşünüyor ama... Ben birini öldürmek için küçük ama ağır yükler taşıyan adımlar atıyordum.Bu yolda ilerlerken bir çok insanın canına kıymam gerekecekti. Ve şu anda beş tana paralı askerin canına kıymıştım. Ve bunun devamı gelecekti. O orospunun kellesini alacaktım. Ah! Bir şey unuttum! Kendime bir isim seçmem gerekecekti. Her bir suikastçının ismi olurdu değil mi? Veya kahramanın. Ama tarihe bir isimle geçmem gerekecekti. Ve zaten o isim de belli bir süreden sonra, tarihten silinecekti. Ben de prenses hayatıma geri dönecektim.
FEYRE
Saryx'in ortada olmadığını duyduğumda tekrar yıkıldım. Annemizin ölümüne alışmıştık ama... Saryx'in ortada olmayışına alışmak haftalar sürecekti. Belki de yıllar. Saryx'in ortada olmayışı kaçırıldığına ya da... Öldürüldüğünü gösteriyor. Umarım iyidir. Tahtım da oturmuş bunları düşünürken, Cyrus gelmişti. Cyrus bana doğru yaklaşarak "Feyre... Lütfen üzülme. Ah, sana bu olayı... Anlatmamıştım." Ne olayından bahsediyor bu? Yoksa başka bir şey daha mı var? Cyrus'un mavi gözlerine bakarak "Neyden bahsediyorsun Cyrus? Yoksa başka bir olay daha mı var!" Cyrus başını olumsuz anlam da sallayarak "Hayır... Biliyormusun benimde yani kardeşim Taylor'ı da sayarsak bizim kardeşimiz... Ah bizden üç yaş küçük bir kardeşimiz vardı. Taylor ve ben sekiz yaşındaydık kardeşimiz de beş. Biz saray da oyun oynarken kardeşimizin yanımız da olmadığını fark ettik. Ve odasına doğru gittik. Ama kardeşimiz oda da yoktu. Bu haberi annemle babamıza verdik. Onlar da hizmetkarlara verdiler. Hizmetkarlar sarayda kardeşimizi ararken tabii ki annemle babam da boş durmayıp sarayı aradılar. Ancak kardeşimizi bulamadılar. Ve bunun üzerine mahafızlara haber verdiler. Ama... Muhafızlar da kardeşimi bulamadılar. " Vay be! Cyrus'un böyle bir acısı olduğunu bilmiyordum. O kadar acıklıydı ki dolmuş gözlerimle ona bakarak bir soru sordum" Peki ya... Kardeşinin adı nedir? "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILIÇLAR VE ACILAR 1 MÜPHERA DİYARI (DÜZENLENİYOR)
FantasyÖlümler, ihanetler ile yüzleşecek bir kraliçe. Gizemli bir katil. Feyre Aviva'nın yaşadığı krallıkta bir çok ölümlere sebep olan bir prenses... Douvalon Krallığı'nda ölümler gerçekleşir. Bu olaylar ilerler ve Douvalon kraliçesinin ölümüne sebep olu...