Hikaye hayal ürünüdür, kurgudur. İyi okumalar bölüm sonu görüşmek üzere hoş çakalın en değerli kristallerim
"Tesadüf diye bir şey yoktur, bu hayata her şey bir biriyle bağlantılıdır. "
Nisan ayının bulutlu bir gününe gözlerimi açtım, cemre son kez düşecek ve ilkbahar en güzel haliyle başlayacak, ilkbahar hele de nisan ayını çok severim,
Doğan'ın uyanışı, yeni umutlara başlangıç, bunlar bana vazgeçmeyip tekrar şavaşmam için gönderilmiş işaret olduğunu biliyorum, kazanmak için şavaşmalıyım.Kahvaltı edip üzerime ince siyah bluz, alta mavi kot pantolon, beyaz ayakabılarımı geçirdim. Üşürüm diye yanıma kot ceket aldım.
Makyaj yapmayı pek sevmem daha doğrusu beceremem rimel sürdüm, saçlarımı at kuyruğu bağlayıp önden kahküllerimi düzeltim, çamtamı alıp evden çıktım.
Koşar adım kütüphane yetişmeye çalışıyorum, üniversite sınavına az bir süre kaldığı için var gücümle kütüphane ders çalışıyorum, daha iyi bir hayat yaşamak için benimki pek iyi bir hayat sayılmaz,
Kütüphane içeri girdim, her zaman ki yerime geçtim cam kenarında oturmayı seviyorum özellikle yağmur yağdığında izlemesi çok zevkli oluyor, parağraf, matematik ve tarihi kitaplarımı , notlarımı çıkardım artık çalışmaya hazırım başlayalım bakalım:))
1 saat sonra
Kabul ediyorum matematik yapmayı beceremiyorum yeter beynim yandı. Mola vermeliyim yoksa gidecek diğer bilgiler, 15 dk mola vardı, böyle bir program hazırlamıştım, şimdi masadan kalkmış rafların arasında dolanıyorum rastgele bir kitap seçtim, sayfalarından birini şeçtim bu yaptığın şey fal kitabı bakalım ne çıkıcak:)
İlk gözüme çarpan şu cümle idi
"Sana elini uzatıcak tutup, tutmamak senin seçimin, unutma insan seçimlerinin sonucunu yaşar. "
Güzel bir cümle, düşündüm ne anlama geliyor diye sonuçta bir cümle diyip aldığım yere bıraktım,başka bir kitap elime aldım ilk sayfası gerimliydi.Okumaya başladım kitaptaki kız karakter bir evde ve tek başına dolaşıyor, arkadan biri gelerek kızın kulağına fısıldıyor, kendimi öyle kaptırmışım ki fısıldıyor dediğimde arkadan biri,
"Baka bilirmiyim kitaba? " Dedi.
Bir an yerimden sıçradım ve kulağıma gelen sesin sahibine elimdeki kalın kitabı kafasına geçirdim.
Kafasına kitap geçirdiğim bir genç erkekti. İnleyerek geriye sendeledi ve masaya yaslandı."Allahım ben ne yaptım! Ben çok özür dilerim, iyimisiniz" Diye sordum.
"Vermiceksen söyleseydin, kafama geçirmene gerek yoktu" Haklı yardım çocuğun kafasını "özür dilerim kaptırmışım kendimi" Dedim .savunma dersi aldığım için böyle rezilce bir şey yaptım.
"İnsanı dış dünyadan koparacak kitaplar yazmamalılar olan bize oluyor" Dedi. Kıkırdadım duymadı ve karşımdaki Genç'i incelemeye başladım. Bir eli kafasındaydı vurduğum için, kumral saçlı, sarıya çalan yeşil gözlü, hokalı bir burun, dolgun dudaklar, kaslı bir vücuda sahip, buğday tenine uygun siyah beyaz desenli bir gömlek, siyah pantolon, beyaz ayakabı giymiş ama dikkatimi en çok çeken boynuna taktığı lotus çiçeği motifli kolye, hiç bir erkek takmaz neden böyle bir kolye takmıştı merak etmiştim.
Kısaca süzdükten sonra yakışıklı hata yaşıklılıktan öte çok güzel bir profili var,Bir adım atım yarasına bakmak için
"Baka bilirmiyim? " Dedim" Tamam " Dedi
Baktım"hafif kızarmış bir şey olmaz "dedim, " Tamam " Dedi.Bir an" Taş gibisin hiç bir şey olmaz" Dedim. Allahım ben ne dedim hay benim çeneme, hafif şaşkın gözlerle bana baktı ve "hoşuna gittim herhalde" Dedi yanaklarım kızardı, utancımdan yerin dibine girdim " Ne alakası var aklımdan geçeni söyledim " Dedim " Hım" Dedi.
" Her neyse ben Emir Hanadaroğlu " Elini uzatı, hafif sıktım ve " Ben de ecem seçkin tanıştığıma memnun oldum. "
Saatime baktım 15 dk çoktan geçmişti.
"Benim ders çalışmam gerekiyor, tanıştığıma tekrar memnun oldum hoş çakal " Dedim. O da bana " İyi çalışmalar ufaklık! " Dedi. Ufak mı benim nerem ufak,Masaya ilerlerken bir kez arkamı döndüm ve emire baktım bakarken masaya kadar geldiğimi fark etmedim ve ayağımı masaya çarptı acıdan inledim, ve "çarpa çarpa banamı çarptın ayağım gitti kötü masa! " Dedim ve emirin gür kahkahasını işitim, ben bunu sesli mi söyledim, aferin ecem! Aferin baya güzel rezil ediyorsun kendini kafamı ona çevirdim
Gülüşü o kadar güzel ki, sıcacık, güven veren, huzuru dudaklarında taşıyor,
" Gülüşün çok güzel " Dedim
Durdu, yeşileri koyu ya çaldı, kaşlarını çatı, yumruklarını sıktı, kızdı, öfkelendi neden? Gülüşünü güzel bulduğum için mi yok sa güldüğü için kendine mi kızdı
Bunu düşünürken bir an arkasını döndü ve hızlı adımlarla ilerledi, masadan ayrıldım "Emir! " Dedim.
Duymadı tekrar seslendim durduğumuz yere geldim ve durdum peşinden gitsem ne diyeceğim ki, yerime dönmeye karar vermiştim o sırada bir şey çarptı gözüme yerde bu onun lotus çiçeği motifli kolyesi idi, düşürmüş aldım kolyeyi ve onun için önemli olacağını düşündüm ve boynuma taktım hemen herşeyim kaybolur benim bu yüzden boynumda kalması iyi olur,
Bir kaç saat sonra
Çok ders çalışmışım saate baktığımda saat 21.00 dı, eve gitmeliyim gerçi oraya ev demek bin şahit gerek orası benim cehennemim, hani kız çocukları için baba kahram ya hani benim babam benim canavarım, alkolik her haltı yiyen bir adam o evde onunla kalıyorum evet bedenimde ruhumda iz bırakan adamla kalıyorum bazen kafede bazen ek işlerde çalışıyorum çalıştığım paranın yarısı onun alkol zıkımına gidiyor,
Ama en azından benden uzak duruyor keşke diyorum küçükken de param olsayıdı. Verirdim zıkımların annemden ve benden uzak dururdu.
Bu adam benim çocukluğumun katili asla babam olucak adamı affetmicem,
Mecbur onunla yaşıyorum bazen mecburuz işte bize hayatı zehir eden, geceleri kabustan uyutmayan insanlarla yaşamaya ama her ne olursa olsun yeni bir hayat kurucam anneme sözü var.Tekrar merhaba nasıldınız?
Umarım bölüm begenmişinizdir,
Burda karakterlerinizi tanıştırdık bir kaç bölüm sonra aksiyonlu bölümlere geçicez, öncelikle ecemin hayatına ufak bir giriş ne düşünüyorsunuz karakterler hakında?Fikirlerinizi merak ediyorum ayrıca istek attığım ve bana geri dönüş yapan arkaşlara teşekkür ediyorum ben sizle kitap üzerine konuşmak yada öylesine konuşmak çok isterim, ben şuna çok inanırım hiç tanımadığım bir insana bir şeyler anlata biliriz neden mi çünkü hayatımızda yeri yok ve biz ne anlatırsak anlatalım bize karşı kullanmaz bize zarar vermez çünkü tanımıyor yani demek istediğim istediğiniz her hangi konuda konuşuruz sıkıntı yok.
Bu günlük bu kadar
UMUT ATEŞİNİZ SÖNMESİN HEP DİRİ KALSİN
diyer bölüm de görüşmek üzere
Hoş çakalın👋👋👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin izleri
Actionbedenim de taşıdığı izlere rağmen umudunu kaybetmeyen bir kız, omuzun da geçmişin acısını taşıyan ve her şeye rağmen normal bir hayat yaşamaya çalışan bir genç tesadüf diye bir şey yoktur, kaderin oyunu onları bir araya getirir ve aynı yolda ateş y...