Kim Namjoon, kendisine verilen görevi yerine getirmek için sahte bir aile kurmaya karar verir fakat birbirlerinden deli gibi nefret eden Taehyung ve Jungkook'un, kardeş rolü için berbat bir ikili olduğunun farkında değildir.
!slow burn enemies to l...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎵the neighbourhood - a little death
Jungkook, başının arkasında hissettiği ağrıyla beraber yavaşça gözlerini açtı ve elleriyle yere baskı uygulayarak bedenini havalandırdı. Sağına doğru başını çevirdiğinde Taehyung'un gözleri kapalı bir şekilde, yerde sırtüstü olarak yattığını gördü. Önce kaşları çatıldı yavaşça ve ardından titrek bir nefes bıraktı. Bir saniye bile düşünemeden resmen emekleyerek esmer oğlanın yanına gitti. Neden uyanmamıştı hâlâ?
"Taehyung?" dedi endişeyle. Göz bebekleri hızla hareket ederken yutkundu. Yerdeki oğlanın başını hafifçe kaldırıp elini başının altına koydu. Yumuşak elinin onun kafası için yastık görevi görmesini sağlamıştı. Eğer şu an düşünseydi, belki de Taehyung'a karşı böyle düşünceli davranmazdı fakat düşünemiyordu ve bedeni kendiliğinden Taehyung için harekete geçiyordu.
Esmer oğlan bir tepki vermediğinde tekrar adını söyledi. "Taehyung?" Panikten nabzını veya kalp atışlarını kontrol etmek aklına anca gelebilmişti. Başını Taehyung'un yüzüne döndürecek şekilde eğip kulağını da göğsüne doğru yaklaştırdı.
Onları buraya kapatan kişinin onları bayılttıktan sonra ne yaptığını bilmiyordu ve bu sebeple Taehyung'a bir şey yapmış olabileceğini düşünüp bundan deli gibi korkuyordu.
Taehyung'un kalp atışlarını duyabilmek istiyordu fakat kendi gerginliği ve stresli nefes alışı sebebiyle hiçbir şey duyamıyordu. Bu yüzden gözlerini sıkıca kapattı ve sakinleşmeye çalıştı. Kendisini biraz olsun sakinleştirince Taehyung'un kalp atışlarını duymayı başardı. Stresten tuttuğu nefesini titrekçe ve son derece rahatlamış bir şekilde serbest bıraktı. Taehyung'un sakin kalp atışlarını dinlerken tahmin edemeyeceği kadar mutlu oldu.
O, gözleri kapalı bir şekilde esmer olanın kalp atışlarını dinlerken Taehyung, gözlerini yavaşça açmış ve şaşkın bir şekilde kendisinin kalp atışlarını dinleyen Jungkook'a bakıyordu. Jungkook neden gözleri kapalı bir şekilde ve yüzünde aptal bir tebessüm ifadesiyle kendisinin kalp atışlarını dinliyordu?
Asla görmeyi beklemediği bu görüntü kendi kalp atışlarını hızlandırmıştı. Jungkook'un kendisi için endişelendiğini görmek içinde anlam veremediği hislere sebep olmuştu.
Jungkook, elinin üstünde olan başın hareketini hissettiği gibi gözlerini açıp hızla doğruldu ve dizleri üstünde oturur pozisyona geçti. Elini Taehyung'un başının altından hızla çekti ve Taehyung da dirsekleri üzerinde doğruldu. Taehyung'a bu halde yakalandığı için içinden kendisine küfürler ediyordu. Jungkook, Taehyung onun utandığını düşünmesin diye gözlerini bile kırpmadan ona bakarken Taehyung da ona karşılık veriyordu.
İkisi arasındaki bakışma garip bir hâl aldığında küçük olan kaşlarını hafifçe çatarak başını sağına doğru çevirdi. "Öldün sanıp sevinmiştim," diye yalan söyledi huysuz bir tavırla.
