Maden ocağı

58 31 11
                                        


" Geçimini sağlamak için girdiği yer onun mezarı olmuştu ... "

Soğuk bir kış akşamıydı . Kovadaki son kömürü de sobaya attıktan sonra mutfağa ilerledim . Annem mutfakta yemek yapıyordu . Yanına gittim ve

" Anne , babam ne zaman gelecek ? " diye sordum . Babam bir maden işçisiydi ve her gün sırf eve para getirebilmek için o tehlikeli maden ocağına giriyordu . Bir madencinin kızı olmak zordu , her gün acaba eve dönecek mi endişesi altında ezilmek çok kötüydü .

Annem derin bir nefes aldı ve hafifçe bana döndü . O da bilmiyordu ne diyeceğini . Belki hiç gelmeyecekti .

" Bilmiyorum canım , birazdan gelir sanırım . Sofrayı kurmama yardım eder misin ? "

" Tabiki " dedim ve salata kasesini masaya götürdüm . Anne ve babamı çok seviyordum , babam bizim için her türlü zorluğa katlanıyordu . Biz ise onun kıymetini biliyorduk . Bu yüzden aramızda pek anlaşmazlık çıkmazdı .

Biraz sonra kapı sesiyle irkildim ve kapıya baktım . Gelen babamdı . Üstü başı toz toprak içindeydi , çalışmaktan nasır tutmuş parmaklarıyla , bütün gün güneş ışığı almayan yüzüyle karşımda duruyordu .

" Hoşgeldin baba " dedim gülümseyerek .

" Hoşbuldum canım kızım " dedi ve elindeki mavi , oval , doğal taşı  bana doğru  uzattı . Böyle şeylere oldum olası merakım olduğu için bulunca hemen bana getirmek istemişti sanırım . O haliyle bile o kadar samimiydi ki . Sanki sabahtan beri en kötü şartlarda çalışan kendisi değilmiş gibiydi .

" Teşekkür ederim " dedim büyük bir sevinçle . Taşı aldım ve doğrudan odama çıkıp masamın üzerine koydum . Sonraysa aşağıya geri indim

Babam banyo yapmak üzere yukarıya çıktı . Bense kalan birkaç eksiği almak için tekrar mutfağa girdim . Biraz sonra babamın da sofraya oturmasıyla yemeğe başlamıştık . Yemekte bir kuralımız vardı , kimse konuşmazdı . Bunu sofraya olan saygımızdan yapıyorduk , yani annem öyle olduğunu söylüyordu .

Yemek bittikten sonra babam televizyonun başına , annem bulaşıkları yıkamak için mutfağa , bense ödevlerimi yapmak için odama geçmiştim . Her zamanki gibi bir akşam geçirmiştik .

Saat bir hayli geç olmuştu , ödevlerimi yeni bitirebilmiştim . Annem odamın kapısını açtı ve sahte bir kızgınlıkla

" Beyza , artık yat kızım . Yarın okul var " dedi . Gerçekten de okul vardı ve benim gibi uykuya aşık bir insan için sabah kalkmak çok zordu .

" Tamam anne , uyurum birazdan " ikna olmuş ve odamdan çıkmıştı . Bende işlerimi halledip kendimi yatağımda bulmuştum . Benim için herkes uyuduktan sonraki o saatler kendimle başbaşa kalma saatleriydi .

Kahvemi alıp telefonumdan bir film açtım , yatağımı film gecesine uygun hale getirdikten sonra kendimi yatağıma attım . Evet , tam bir film bağımlısıydım , genellikle de macera ve korku filmlerini seviyordum . Kitap okumaksa hiç bana göre değildi , çok sıkıcıydı kitaplar . Ama en yakın arkadaşım bir kitap kurduydu , kitap okuduğu yetmezmiş gibi bir de okurken ağlıyor , karakterlerle konuşuyor , onlara aşık oluyordu . Tam bir delilik

Sabah gözümü açtığımda karşımda annemi bulmuştum , hemen hemen her sabah rutinimiz sayılırdı . Şu kadının hakkını nasıl ödeyeceğim bilmiyorum , beni uyandırmak için her gün yarım saat uğraşıyordu .

Tek bölümlük hikayeler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin