Tabağıma odaklanmış sesiz bir şekilde yemek yiyordum .
Birden yemek salonunun büyük kapısından Boris içeri doğru girdi . Boris 'in elinde kırmızı kurdeleli bir parşömen vardı. Parşömeni biraz incelediğimde üstünde garip ve değişik semboller vardı . Boris , Megan ve diğerlerine önünde eğilip selam verdikten sonra konuşmaya başladı. " Leydim . Bugün herkezin beklediği gün batımı şenliği var . Sizide davet ettiler " dedi . Megan " Tamam . Çekilebilirsin " dedi . Boris herkese tekrar selam verdikten sonra ortadan kayboldu. Boris 'in yok olduğu yere bakıyordum . Hayla bu yokolmalara alışamamıştım . Kafamı çevirdiğimde Megan bana anlamsız bir şekilde bakıyordu . Kendimi tutamayarak " Bende gün batımı şenliğine gidebilir miyim ?" Dedim . Megan " Sen bizimle gelmiyorsun .Seni oraya götüremeyiz " dedi . Kırık bir sesle . Megan 'na bakıp neden dicektim ki Darian benim ne diyeceğimi önceden anlayıp " Sasha " dedi . Kafamı Darian 'na çevirip " Efendim " dedim . Darian " Seni gün batımı şenliğine götüremeyiz . Bu diyara insanların gelmesi yasak ,egel ki seni oraya götürürsek insan olduğunu anında anlarlar ve insan olduğunu anladıkları gibi seni orada öldürürler " dedi . Darian'ın dediklerini dinleyince onları haklı buldum . Buraya geldiğim ilk gün Megan bana bu diyara insanların gelmesinin yasak olduğunu söylemişti. Darian 'a bakıp kafamı yukarı aşağı sallayarak onu onayladım . Darian ve Arthur ayağa kalkarak " Bizim birkaç işimiz var" diyerek ortadan kayboldular her zaman ki gibi , Diğerlerinin gitmesiyle Megan benim yanıma gelip " Benim şimdi gitmem gerek akşama geç saatte dönerim. Sen odandan dışarı sakın çıkma. Bugün bütün ülkelerden yaratıklar gelecekler seni görmesinler " dedi . Megan 'na kafamı onaylayıcı bir şekilde sallamakla yetindim . Kendimi toparlayıp masadan kalktım. Hızlı adımlarla yemek salonunun kapısına yürüdüm. Yemek salonundan çıktığımda sarayda hiç ses yoktu herkez gitmişti. Merdivenlere yönelip çıkmak üzereyken arkamı dönüp yemek salonuna baktığımda Megan çoktan gitmişti . Merdiveni Yavaş adımlarla çıkmaya başladım . Her adımımda kendimi daha çok kötü hissediyordum.Sonunda kendimi odama attığımda yatağıma geçip yorganı üstüme örttüm ve ağlamaya başladım.
Uzun ağlamam sona erdiğinde kendimi daha iyi ve rahatlamış hissediyordum. Yatağımın içinden kalkarak ayakta dolaşma ya başladım . Gün batımı şenliğini hep çok sevmişimdir . Küçüklüğümden beri hep babamla giderdik orda pamuk şeker, elma şekeri yerdik . Ama şimdi ise beni götürecek kimse yoktu kendimi ilk defa bu kadar yanlız hissediyordum. Odanın içinde tur atarken aklıma bir plan geldi . Eyer kimse beni şenliğe götürmüyorsa bende kendim giderdim . Bir keresinde Megan beni kütüphaneye götürmüştü. O kütüphanede bir harita görmüştüm. Harita bütün ülkeleri ve yerleri gösteriyordu. O haritanın her bir yerini ezberlemiştim. Bir gün işime yarar diye .
Bildiğim kadar gün batımı şenliği kurtların bölgesinde olacaktı yani 'Felidia ' da . Şenliğe gitmek için akşam olmasını beklemem lazımdı . Kimseye görünmeden saraydan çıkıp ormana girmem gerekiyordu . Haritada bir kestirme yol görmüştüm. Ormanın içinden o yolu izlersem şenliğe ulaşırım. Tek zor bir tarafı vardı . Kimseye görünmeden gitmem gerekiyordu . Megan beni bu konularda uyarmıştı.
Uzun bir zaman düşündükten sonra camın önüne geçip orada duran koltuğa oturup akşam olmasını beklemeye başladım .
