8. bölüm

12.1K 590 29
                                    

"Merhaba," gülümseyen ses Selim Karasoy'a babama aitti. Bu ses tonunu 3 gündür ilk defa duyuyordum. "Merhaba Selim bey," Esma hoca gülümseyerek selam vermişti ona.

Ben aralarından ayrılmak adına birkaç adım gerileyecek oldum ama Selim bey beni durdurdu. "Ahsen İzem, babacım." Üzerine basa basa söylemişti. "Efendim Selim bey?" Bakışlarım Esma hocaya değdiğinde gülümsüyordu. Takıntılı kadın! Sırf bey dedim diye! "Öğretmenin ve benim için kahve alıp gelir misin?" Ağzımdan bir "hı?" Nildası döküldü. Adam sana stajyer gibi davranıyor işte. Yaa, sağ ol Şaziş. "Benim kahvem sade olsun bebeğim, Esma hanım siz?" Bebeğin miyiz cidden? "Sade içerim bende çok naziksiniz Selim bey."

Esma hoca bekar ve güzel bir kadındı, bana bir ufaktan geliyorlar Şaziye. Allah aşkına sus Ahsen İzem. O benim lafım değil miydi? "Babacığım, gitsene." Koşar adım yanlarından uzaklaşmıştım. İnşallah Esma hocaya gülmezsin Selim Karasoy! Zira gülünce kısılan maviş gözlerin okyanuslara bedel!

Yalnız hem ananın hem babanın en güzel genleri bizde. Çok haklısın Şaziş. Bütün şansımı orada kullanıp ömrü hayatım boyunca bütün şanslarımı geri çevirdim herhalde. Kantinci abiye iki sade kahve istediğimi söyleyip geri çekildim.

Kahveleri beklerken Girayı gördüm. "Ahen İzem! Öğretmenin nerede? Hemen şikayet edeceğim seni! Neredesin kızım sen? Sensizlikten bileklerimi kesecektim zor tuttular beni!" Güldüm bu çocuğun enerjisine hastayım. "Öğretmenin Selim beyin şikayetlerini dinleyecek sıranı bekle." Ay gerçekten ne konuşacaktı onlar? Kantinci abi kahveleri verdiğinde yanımdaki Giray ile konuşarak o tarafa gidiyordum.

Kahveyi ilk Esma hocaya verdim. Kahvesini almak için uzanan Selim Karasoya ise kaşlarımı çatarak baktım. Neden hala gülümsüyorsun be adam! "Gülmeyi bırakır mısınız?" Benim kısık bir sesle sunduğum öneri onun kahkaha atmasına sebep olmuştu. "Olur bebeğim." Bunu söylerken bile gülmen adice! Neyse ki beni buradan çekecek birisi vardı. Giray!

"Kadına bak!" Giray kıskançlığımı fark ettiğinden beri aynı şeyi söyleyip duruyordu. Kim her seferinde dönüp bakıyordu? Ben tabii ki! "Oha, Selim bey amcanın annene olan aşkını bilmesem..." Ben paranoyak oldum herhalde. Bu adam neden gülüyordu benim öğretmenime? "Giray," sesimdeki sinir kendini belli ediyordu. Biz neden sinirleniyorum? Karısı sinirlendim kızım sanane. Çok haklısın Şaziye. Bizene değil mi? Karısı merak etsin. Ama dersen ki babam o benim! Tabii ki merak ederim! Kes sesini Şaziye.

Çok şükür pek sevgili öğretmenim kalkmıştı. O kalkınca bende onların masasına doğru ilerledim. El sıkıştılar, hemen ardından Selim bey konuştu. "Bir akşam yemeğine çıkalım beraber Esma." Hı? Haklısın Şaziş gerçekten hı? "Dediğim gibi Selim. Sizin deli kıza güzel bir yol göstermelisin. Bu konuda seni örnek almalı." Sensin ben deli! Evli barklı adam tövbe tövbe.

"Baba, annem aradı az önce." Hangi annen, dün senden nefret ettiğini düşündüğün annen mi? "Ah Aslı mı? Selam söylersin Selim. Akşam yemeği işini onunla da görüş, hem Semihin hem sizin boş bir gününüzde yapalım ertelemeden." Semih kim canımın içi? "Olur Esma görüşmek üzere. Sen benle gel Ahsen İzem." Belimden mi tutmuştu o? Bakışlarım uzaktan bizi izleyen Giraya takıldı, yardım çağıran gözlerimi zevkle izliyordu!

"Annen aradı demek öyle mi babacım?" Biz şimdi naneyi yemedik mi Ahso? Yedi Şaziş. "Ağzımdan yanlışlıkla kaçtı ki..." Annem aradı baba mı dedin yanlışlıkla Ahso? Heycandan unuttum yahu Şaziye az arkamda dur kızım! "Ne güzel baba dedin, gene desene..." Eğlenen sesi sinirimi bozmuştu. "Bir babam olsaydı söylerdim, maalesef babamı birkaç sene önce kaybettim. Şimdi izin verirseniz, çıkmak istiyorum Selim bey." Hiçbir zaman bir babam olmadı baba...

"Senin baban benim! O orospu çocuğuna baban falan değil!" Benim babam sensin... "Ölmüş biri hakkında bu şekilde konuşmayın. Şimdi rica ediyorum şu odadan, hastanemizden hatta evinizden çıkmama izin verin." Sanki baştaki cümlem haricindeki şeyleri duymamış gibi konuştu. "O orospu çocuğu hakkında ne konuşacağımı sen bana söylemeyeceksin. Hiçbir yere gidemezsin Ahsen İzem!" Bağırışı yutkunmama sebep oldu.

"Yeter," dedim titreyen sesimle. "Nefes almama izin verin. Gücüm sana yetmiyor bu odadan çıkamıyorum, gücüm bu hastaneden çıkmaya yetmiyor, öğretmenimle flörtleştin sırf gitmeyeyim diye! Evlisin sen be! Gücüm size yetmiyor, gidecek bir yerim kalmadı gidemiyorum evinizden! Ama nefes almama izin verin artık!" Kaşları çatıldı bu hali ile korkutucu gözüküyordu.

"Öğretmenin erkek kardeşimin nişanlısı Ahsen İzem. Senin yaptığın ima ne demek oluyor?" Yaptığım ima gerçekten utanç vericiydi. "Çıkmak istiyorum," dedim o üzerime doğru gelirken. Nefeslerim artmıştı, astım krizi geçirmek istemiyorum. "Seni yanımda hastanemde tutmam için herhangi birine ihtiyaç duyacağımı mı düşünüyorsun Ahsen İzem?"

Derince bir nefes daha almaya çalıştım. "Ben senin baban olmasam dahi, seni yanıma almak istediğim an alırdım!" Sakin ol Ahsen İzem. Nefes alabileceğin bir alan var. "Çıkabilir miyim?" Titreyen sesim onunda dikkatini çekmişti. "Ahsen İzem, iyi misin? Özür dilerim, kızım özür dilerim." Sesindeki pişmanlık belliydi. "Çıkabilir miyim?" Gene titriyordu sesim. Bu an bana o kadar tanıdıktı ki, geçmişim o kadar yakınımdaydı ki...

•Ahsen İzemin geçmişi?

•Selim Karasoy?

•Esma hoca?

•Giray?

•Baba, annem aradı...

•Sondaki Selim?

•Nasılsınız? Bölüm nasıldı?

AHSEN İZEM KARASOY (gerçek ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin