Lambalar açık uyuduğum için aniden gelen ses ve gözüme vuran ışıktan dolayı irkildim. "Ahsen hanım," bir adam sesi hemene ardından başka sesler ne oluyor tam oalrak gecenin bir körü? "Ahsen İzem..." Adım ağzına bu kadar yakışmamalı, daha önce de söylemiştim. Ayrıca sizin burada tam olarak ne işiniz var Aslı hanım? "Sikeceğim o herifi!" Ağzı bozuk kişinin sesini ilk defa duymuştum. Ay burda dinlemek yerine açmayı denemeliyim bence de. "Geldiler, gene aldılar kızımı..."
Aslı hanım... Oysa benden Ilgaz kadar nefret ettiğini düşünüyordum. Kapıyı açtığımda yarım boy Karasoy ailesini görmeyi beklemiyordum. Ben gözümü kaşırken derin nefesler alındı hemen ardından ilk veren kişi, Aslı hanım. Beni kolları arasına çekti. Sol göğüsüne denk gelen başım kalp atışlarını duydu. Güven duygusunu tekrardan hissettirdi bu bana. 9 ay boyunca hissettiğim bu kalp atışları beni tekrardan güven duygusuna hapsetmişti. Bebekler doğduklarında ilk 3 ay anne kucağında olmak onlara anne rahminde gibi hissettirirmiş. Benim annem beni emzirmeyi dahi reddetmiş...
"Aklım çıktı," mırıltısı hala onun bedenine sarılmamış olan kollarımdan dolayı olsa gerek kırgındı. "Ben özür dilerim efendim." Yan taraftan gelen sese doğru baktım simsiyah giyinmiş kişi muhtemelen telefonda söylediği Koray beydi. "Sen diğerlerinin yanına geç Koray." Selim bey bir bana bir korumaya bakıyordu. Bana biraz sinirliydi sanki. Sanki mi? Bu adam seni çiğ çiğ yiyecek gibi bakıyor. Ah hoşgeldin Şaziye, bende diyorum 1 haftadır uğramıyor felaket tellalı iç sesim.
"Ahsen İzem, neden açmıyorsun o telefonu? Işıkların açıktı, neden kapıyı açmıyorsun?" Sert sesine rağmen hala çiğ çiğ yenmedik Şaziye. "Uyuya kalmışım." Hala uykulu çıkan sesim bu sabah yanımda oturan bey abiyi güldürmüştü. "Bunlarla mı uyuyorsun Ahsen İzem?" Çoğu zaman iki ismimi aynı anda kullanmazdım, kendimi çok ciddi bir yerdeymiş gibi hissediyorum yapmayın Allah için. Ayrıca hastane kıyafetlerim uyumak için gayet uygun!
"Giyecek bir şeyim yok. Ayrıca size hesap-" Olmadı bu defa karşında asil anan yok ki kızım. Sen sus Şaziye. "Hesap sorduğum yok Ahsen İzem! Aklım çıktı benim burada." Sona doğru beni kendine çekmişti. Babamla değil, bir babayla ilk defa sarılıyordum. Bir baba... Benim babam bana sarılıyordu. Benim için endişelenen babam, ilk defa bana zarar vermeyen o adam...
Bu defa kollarım az önceki gibi iki yanda asılı olarak kalmadı o beni göğüsüne çekerken ben oraya daha çok ilişmek ister gibi ellerimi sırtına koydum. Saçlarımı okşadı, saçlarımı çekmedi, kesmedi. "Öldüm Ahsen İzem, gene gidersen ölürüm..." Saçlarımın üzerine bir kaç öpücük bıraktı. O an Aslı hanımla konuştuktan sonra tuttuğum ne kadar göz yaşım varsa boşalttım. Ben ağladım o beni daha da göğüsüne çekti. Onun kolları beni sardıkça daha çok ağladım. Babamın kollarının arasında öylece ağladım, bütün yorgunluğumu orada attım. Babamın kollarında...
"Çantan içeride mi?" Selim beyin sorusuydu ben hala göğüsündeydim sesimi çıkartmadım kafamı salladım sadece. Telefonum çantamın içerisindeydi. "Asrın al gel." Bana sarılmayı bırakmadan ilerledi, ondan ayrılabilirdim ama ayrılmadım.
Arabada bir köşeye sindim, daha iki üç saat önce Aslı hanıma o eve dönmeyeceğimi söylemiştim. Şimdi paşa paşa dönüyordum. "Ahsen İzem," yanımdaki kişi Asrındı. Onun seslenişine cevap vermedim. O konuştu, "iyi misin?" Değilim desem ne yapacaksın bey abi? Sen biraz daha sus olur mu Şaziye? "Hıhı," mırıltımı muhtemelen tam yanımda olduğu için duymuştu. "Neden telefonlarımızı açmadın?" Duysam da ona gene kendimi tekrarladım. "Hıhı," herhalde bu malla daha fazla muhatap olma dedi kendi kendine bak sustu. Allah için sus.
Evin önüne geldiğimizde gecenin bir vakti olmasına rağmen ışıkları açıktı, aynı zamanda eve bizim dün Melisle anahtarla girdiğimiz gibi girmek yerine zile basmışlardı. Kapıyı açanın kim olduğuna bakmadım ama Asrın ve sabahki bey abinin bedenin arasından kayboluşumdan ötürü olsa görünmemiştim muhtemelen.
"Ahsen İzemi bulamadınız mı? Bir şey mi olmuş? Onlar bir şey mi yapmış?" Bu hayırdır lan? Şaziye bu defa haklısın harbiden hayırdır bu Ilgaz? "Yok mu? Bulamadınız mı?" Titreyen ses ise Ahu İzele aitti. Bu kız benim içimi ısıtmak zorunda mı?
"Ahsen İzem!" Ahu İzelin adımı söylemesi ve bana sarılması arasında 3 saniye bile yoktu. Ahu... Belki bu kadar iyi olmasaydın bir ergen gibi davranıp yaşayacağım hayatı çaldığını düşünebilirdim. Düşünmüyordum, o bu kadar iyiyken o hayata dayanamazdı. O bu kadar masumken Demirellerin işkenceleri onu kirletirdi.
"Sana bir şey oldu sandım, çok korktum Ahsen İzem." Ağlıyor muydu o? "İyiyim ben." Ona da sarılmıştım. Bu evde sevdiğim tek insan olma potansiyeline sahipti. "Ağlama," dedim. Öyle sıkıca sarılıyordu ki. Bana değer veren 2. kişiydi sanırım. Pardon 1. gitmişti, unutmuştum. "Ahu, iyiyim." Bu defa onu inandırmaktansa daha ciddi çıkmıştı sesim.
"İyi misin?" Kız iyiyim dedim ya! "İyi ya!" Ah Ilgaz gene nefret dolu sesin benim gözlerimi yaşartacak. Sanki az önce 300 tane soruyu ben sordum. Mal bu çocuk! Senin ikizin ya farklı bir şey beklemezdim. Sus Şaziye sus! Ahu İzel benden ayrıldığında bana baktı, iyi olduğuma emin olmuş olacak ki bir kez daha sarıldı. Bu kız gerçekten tam bir deliydi.
Melisle de bir sarılma minoşluğu oldu ama çok takılmayın. Ona hala kızgınım, neden diye sormayın, unuttum. B12 eksikliğinizi bazen yolmak istiyorum.
"Ahsen İzem, neden telefonlarımızı açmadın? Babam hadi bizim telefonlarımızı açmadın korumaya kapıyı neden açmıyorsun kızım?" Babam, kızım... "Uykum biraz ağır, duymadım. Özür dilerim." Özür dilerim baba, ışıkları kapatma. Lütfen canım babam, vurma. Benim özürlerim bundan ibaret değil miydi? Birini meraklandırdığım için ilk defa özür diliyorum.
"Evet çok ağırmış. Odana girmişler Ahsen İzem! Odana!" Sabah yanımda oturan bey abiydi bu. Niye bağırıyorsun ve gece gece. "Yusuf." Selim beyin sert sesi Yusuf'u susturmamıştı. "O mesaj telefonuma düştüğünde aklım çıktı! Kız kardeşimin fotoğrafını düşmanım atıyor!" Bir abim vardı ama bu evde ilk defa bir abinin kız kardeşi olarak adlandırıldım. "Ne adamı?" Odama bir adam girmiş ve ben duymamış mıydım?
"Akarların oteline giderken başka ne bekliyordun? Aptal mısın sen?!" Ilgaz sus Allah için sus! Bir Şaziye iki sen! "Nerden bileyim ben senin düşmanını dostunu be!" Ne sanıyordu bunlar? Otur dediklerinde oturacak kalk dediklerinden kalkacak birine mi benziyordum o taraftan? Babasına yalvaran 12 yaşındaki kız çocuğu olarak mı görüyorlardı? Eğer öyle görüyorlarsa büyük yanılıyorlardı.
•Nasılsınızz?
•Ben size bir şey sormak istiyorum, (cevaplarsanız sevinirim) yazdığım kurgulara bakında hem Maria da hem de Esaretinden kurtuluşta asker vardı. Bu kurgumuzda da bir asker abimiz olsun mu?
•Şaziye?
•Selim Karasoy...
•Yusuf.
•Ilgaz?
•Asrın?
•Ahu İzel:)
•Kim bu Akarlar?
•Oy verip yorum yapmayı unutmayın 💗
•Bölüm nasıldı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHSEN İZEM KARASOY (gerçek ailem)
Teen FictionStaj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?