30-DUMAN'LI EV GEZİSİ 🏍

10K 560 498
                                        

Bana öyle geliyor ki uzun zamandır böyle uzun bölüm yazmıyorum. Bana iyi geldi, İnşallah sizlere de iyi gelir.

İyi okumalar dilerim.

Yorum yapmayan ve yıldıza basmayanlar ARABACIDIR!

😚

Ha bir de, iyi ki doğdun Gizem Asel.  💛

İskenderlerimizi yedikten sonra kasklarımızı takıp gezmeye devam ettik. Ben bu aktiviteye bayılmıştım, kasklarımız olayı garipleştirse de kimsenin mimiklerimizi göremiyor olması havalı geliyordu. Dolaşırken sütlü dondurma gözüme çarptı ve Gökmen'i annesini çekiştiren çocuklar gibi çekiştirdim. Etrafta olan bakışları bana döndü, ne var? Der gibi baktı.

"Dondurma alalım." Dedim. "Yemekten sonra dondurma yenir sonuçta, Türk adetidir."

"O Ramazan da olmuyor muydu?"

"Lütfen."

Onu ikna etme çabasına girmeden de her istediğimi yaptıracağımı ama ille de bunu yaptığımı çünkü ona nazlanmayı sevdiğimi bildiği için gözlerime bakarak gülümsedi. Gözlerinin içi parlıyordu, dolunayı orada saklıyordu sanki. "Alalım tabii," derken dondurmacıya döndü. "Adetlerimizi es geçemeyiz."

Elimden tutarak önden giderken peşinden zıplayarak takip ettim. Sıraya girdik. "Neyli yiyeceksin?"

"Çilekli."

Gözlerim baydı. "Farklı bir şey dene."

"Sahip olduklarımı seviyorum onlar bana yetiyor. Yeni şeylere ihtiyacım yok."

"Allah Allah." Derken sırıttım.

"Tut da sal-" Önümüzdekiler gidip sıra bize gelince elimi hızla kaska bastırdım sanki ağzını kapatabilecekmiş gibi, neyse ki psikoloji diye bir şey vardı. Yüce Rabbime şükürler olsun. Gökmen ani hareketimle ağızını kapatmışım gibi hızla sustu.

"Terbiyesiz." Deyip siparişlerimizi bekleyen kıza döndüm. "Merhaba."

"Merhaba. Hoş geldiniz. Ne alırsınız?"

"Ben çikolata parçacıklı istiyorum."

"Kreması olsun mu?"

"Hayır olmasın."

"Tamamdır. Sizin?" Diye sordu Gökmen'e.

"Çilekli benim ki."

"Sos?"

"Olmasın."

"Tamamdır." Harflere baskı yaparken ekrana siparişlerimizi yazdı. Fişi verip gitti. Gökmen fişi ciddiyetle incelerken ben de etrafa bakındım. Avmnin içi rengarenk ve çok sesliydi. Yan yana mağazaların görüntüleri hoşuma gidiyordu.

"Gökmen?"

"Su'yum?" Diye sordu kalın, dolgun bir sesle. Başımı çevirince hala fişe baktığını gördüm. Hatta şimdi iki eliyle tutuyordu.

"Neye bakıyorsun o fişte o kadar detaylı?"

"Hiiç."

Fişe baktım ama merak edilecek hiçbir şey yoktu. Onun gibi düşünüp anlamak isterdim ama sonra erkek aklına düşmek istemeyeceğim geldi aklıma. Ay iyi ki kızım var ya!

"Kitapçıya girelim mi sonra?"

Fişi bırakıp bana baktı. "Niye? Bir şey mi alacaksın? İhtiyacın mı var?" Diye sordu yavaşça.

"Kitap bakarız. Kitap okumayı seviyor musun?"

Burnunu kırıştırdı. "Pek değil."

"Bir deneyelim belki seversin." Koluna sarılıp sırnaştım. "Kitap okuyan erkekleri severim."

SERENDİPÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin