altı

226 25 21
                                    

You ask me what I'm thinking about,I tell you that I'm thinking about

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

You ask me what I'm thinking about,
I tell you that I'm thinking about.

the neighborhood-daddy issues

#

"Ah!"

Eve geleli yarım saatten az olmuştu. Duşa girmek için koşar adım odama gitsem de Minho tarafından zorla yanıma yerleştirilen Jeongin sayesinde bu girişim olduğu gibi engellenmişti. İlk başta çok sinirlenip ortalığı birbirine katsam da sorumlunun karşımdaki tilki suratlı çocuk olmadığının, asıl sorunun bay çokbilmiş Lee olduğunu anımsayınca sakinleşmiştim. Ne var yani, Hwang Hyunjin üç gün boyunca banyo yapmadan dayanamaz mıydı? Cevap oldukça basitti.

Tabiki hayır.

Minho'nun yanıma öyle her canı istediğinde girip çıkamayacağı gün gibi aşikârdı kurulun adamları evimin çevresinde nöbet tutuyordu, ve o taburcu olmasam bile zorla eve gelme isteğime bir şey demese de bunu Jeongin ile birlikte yaşamam karşılığında kabul ettiğini anlamam uzun sürmemişti.

İyileşme sürecimin hızlı olması ve planı yürürlüğe koyma süremizin azalması için yaptığını söylese de kontrol manyaklığının esiri olup bu kararı verdiğini çoktan anlamıştım.

Aslına bakarsanız, annemin yapmadığını Minho yapıp bana sahip çıkıyordu. Ama atladığı nokta annesinin bile sahip çıkmadığı çocuğun sahip çıkılmaya asla ihtiyaç duymayacağıydı.

"Bay Hyunjin!"

Şimdi ise odamdaki küvette, dikişlerimi evde bulduğum her türlü bantla su geçirmeyecek şekilde örtmüş, sakinleşmeye ve tüm bu olanları sindirmeye çalışırcasına oturuyordum.

Ani yaptığım bir hareket ile canım yanmış ve ufak bir inleme sunmuştum banyoya. Bunu duyan Jeonginin ise soluğu çoktan kilitlenmiş banyo kapısında alması kaçınılmaz son olmuştu.

"Bay Hyunjin! Tanrı aşkına bana banyo yaptığınızı söylemeyin!"

Duyması için seslice ofladım. "Bana bak tilki surat, seni kırmak istemiyorum o yüzden sadece siktir olup git. İkimiz için de iyisi bu olur ha, ne dersin?"

Bu sefer kapının arkasından oflayan o oldu. "Emin olun şu an en çok istediğim şey bu fakat Minho hyung'a bir sözüm var ve siz o kıçınızı kaldırıp şu lanet kapıyı açmadan şurdan şuraya gitmiyorum!"

Cevap vermedim. Söyleyeceğimi çoktan söylemiştim ve biraz daha devam ederse kalbini kıracaktım.

"Bay Hwang, son kez söylüyorum. Kapıyı açın!"

Bu kez de onu umursamayıp küvetin yanındaki rafta duran yüzlerce wonluk duş jeline uzanmaya çalıştım. Ama mesafeyi iyi hesap edememiş olmalıydım ki tüm vücudum suya batmıştı ve pek tabii bantlardan yaptığım düzenek çoktan su geçirmişti.

im fuckin' into it | hyunhoWhere stories live. Discover now