2-

1.4K 117 27
                                    

Taehyung'dan:

Odamda ki boy aynasından bi yarım saattir yaptığım gibi üzerimi inceliyordum. Siyah kot şort ve beyaz bi gömlek giymiştim. Hafif makyaj yapmıştım ki o da yok denecek kadar azdı. İçimde anlam veremediğim bir heyecan vardı. Muhtemelen ilk defa böyle bir ortama gireceğim içindi. Kendimi süzmeye devam ederken tıklatılan kapım ile gözlerimi oraya çevirdim. Ardından "Gel." Diyerek komut verdim.

Kapı hızla açıldı ve abim içeri girdi.

"Oh Taehyung. Ne kadar da güzel olmuşsun kardeşim." Dedi sırıtarak.

Ellerim takı kuruma giderken cevap verdim. "Ne istiyorsun?" Dedim elime bilekliklerimi geçirirken. Onunla göz teması kurmamaya çalışıyordum çünkü şerefsiz çok pis bakıyordu.

"Hmm bir şey istemiyorum. Yalnızca akşam için hazır mısın diye baktım."

Onaylarcasına bir kaç mırıltı ile karşılık verdim ona. Bir şey isteyecekti, bundan eminim. Yoksa o benim odamın önünden bile geçmez.

Yavaş adımlar ile yanıma gelip takı kutumdan zarif bir kolye çıkarttı. Tam arkamda durup aynadan bana baktı. Sonra ise ellerini önüme getirerek kolyeyi taktı. Parmakları bir kaç saniye kolyemde gezindi. Daha sonra ise yavaşça açık olan köpürcük kemiğime doğru yöneldi. Anlamıştım ki abim kızgınlıktaydı.

Bu yüzden hızla elini tutup kendimden uzaklaştırdım. Kızgınlıkta kendini kaybediyordu ve benimle aynı anda girdiği için bir kaç kez beraber geçirme konusunda teklifte bulunmuştu. Elbette reddetmiştim.

Arkamı dönüp abime baktım ve konuşmaya başladım.

"Kocanı bekle abi. Cidden kötü şeyler olucak." Abim bana bir adım atıp mesafemizi fazlasıyla azalttı.

"Ah Taehyung... Seni böyle görmek kızgınlığıma hiç iyi gelmiyor. Bilerek böyle giyindiğini biliyorum. Utanmana gerek yok." Dedikleri ile gözlerim kocaman açılmıştı. Hızla geri gittim ve telefonumu masamın üzerinden aldım. Çıkacakken bana bir soru sordu.

"Taehyung.. Kıyafetlerini ödünç alabilir miyim?"

"Ne?" Diyerek cevak verdim ona. Az önce ciddi ciddi abim kıyafetlerimi mi istemişti?

"Saçmalama abi. Eşini bekle gelince seni rahatlatır."

"İş için Amerika'ya gitti Taehyung."

"Umrumda değil. Kıyafetlerimden ve benden uzak dur! Yoksa babama konuşmaktan çekinmem!" Diyerek hızla odadan çıktım. Kızgınlığı cidden sinir bozucuydu. Aşağı inip kapıda bekleyen annen ve babamı gördüm.

"Ah Taehyung... Güzel olmuşsun. Ama çok fazla omega gibi de davranma. Daha önce ailemizde hiç erkek bir omega olmadı biliyorsun." Dedi annem iğneleyici bir şekilde. Hızla başımı salladım. Beraber evden çıkıp arabaya yerleştik. Çok heyecanlıydım, iş yemeği umarım güzel geçer.

Bir kaç saatin ardından şehirden uzakta olmasına rağmen aşırı lüks bir restoran karşıladı bizi. Şoför kapımızı açar açmaz dışarı çıktım. Hava soğuktu ve ben abim yüzünden üzerime bir şey alamamıştım. Umarım kapalı bölümde yemek yeriz. Annem ile beraber restorana girdik. Babam da hemen peşimizdeydi.

Yürürken aklıma gelen şey ile sertçe yutkundum. Ben ilaç almamıştım! Tanrım kızgınlıkta iken bunu nasıl yapabilirdim. Abim yüzünden aklım karışmıştı. Adımlarımı aksatmadan yürümeye devam ettim. Kapalı bölümü geçip açık alana gelince tenime değen rüzgar ile titremiştim.
Hasta olmazsam iyi!

Masada oturan bir aile bize el sakladığın da babam sırtıma dokunarak yürümemi sağlamıştı. Tatlı bir kadın ve kibar bir adam vardı masada. Birde bana büyülenmiş gibi bakan ve omega olduğunu düşündüğüm birisi vardı. Tanrım! O cidden çok güzeldi. Tatlı yanakları ve sarı saçları. Dolgun dudakları ve mükemmel gözleri. Bende ona büyülenmiş bir şekilde bakarken bana sırtı dönük olan birisi de arkasını döndü ve saniyesinde göz göze geldik.

Galaksilerde TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin