İlk bölümden merhabalaar, beklenen an geldi. bölüme geçmeden önce ilk bölümler biraz sıkıcı gelebilir ilerledikçe, olay örgüsü oturunca sıkılmayacağınızı umuyorumm. Daha fazla uzatmadan bölüme geçiyorum.Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 🙏🥺
Satır aralarında buluşalım. 🦦Keyifli okumalar.🤍🏎️
*******
"Yer gök çiçek açsın,
Gelincikler her bir yanı sarsın,
Sular çağlansın,
Ezanların sadası yükselsin mavi göklere
Vatanına göç eden kuşların kanatlarıyla,
Sana geliyorum sevgili."MERVE SÖYLER
******
"Şaşmayan durumlar"
******
Hayatımız boyunca birçok insanla tanışırız, karşılaşırız. Kim bilir, ya çok severiz ya da hiç sevmeyiz, iletişimimizi keseriz... daha doğrusu kesmeye çalışırız. Evet, kesmeye çalışırız... çünkü hayatımız boyunca illaki bir yerde bedenen olmasa bile karşımıza çıkar. Demem o ki; hayatımıza giren, herhangi bir gün de karşılaştığımız bir insan ya hayatımızda ömürlük olur ya da saniyelik...
Tabii, bunu karşılaşmadan bilemeyiz.
"Abi ya o nasıl yarıştı." Çağan'ın sesi kulaklarıma dolduğunda gözlerimin belirli bir boşluğa daldığını yeni fark ettim. "Adamın bir viraj dönüşü var, off!" dedi kendinden geçer gibi. Yandan suratına doğru baktım. Buraya geldiğimden beri ne kadar süredir bilmiyorum ancak her zamanki olduğu gibi yine bunları dinliyordum.
"Evet, baya iyiydi." Diye karşılık verdi Can. Çağan kadar kendinden geçmese de sevdiği sesinden belli oluyordu. "Oğlum, adamı bir sollaması var." Sesindeki heyecan yerini koruyordu. Bir sollamanın neresi havalı olabilir ki? Veya o adamın yaptığı sollamanın nasıl bir farkı olabilir? Bazen bunlar anlamakta zorluk çekiyordum.
Okulların kapanmasına az kalmıştı, yaz tatili yaklaşıyordu. Bu yüzden, fakülteye fazla uğramıyorduk. Ben, üniversite üçüncü sınıf mimarlık okuyordum. Yaz tatili için bir planım yoktu, büyük ihtimalle her zamanki gibi evde oturur kitaplarımla vakit geçirirdim, resim çizer; çekerdim.
Şimdi ise bizimkilerinin planı üzerine parkta çimenlerin üzerine oturmuş bunları dinliyordum. Güneş yavaştan batmaya başlamıştı, bu saatlerde dışarı çıkmaya bayılıyordum... Kızlarda hala gelmemişti. Gözlerim bahçede dolaştırırken gördüğüm bedenle derin nefes aldım. Fatih...
Keşke konuyu değişselerdi. Fatih, formula 1 hastasıydı. Acayip severdi. Normalde erkekler futbol severdi ancak Fatih f1 anormalliğini burda da ortaya koyuyordu.Salına salına bize doğru gelen Fatih'i gören Çağan sesini duyurabilmek adına normalin bir tık üzerinde seslendi.
"Lan Fati, gel lan buraya." Çağan'ın sesiyle Fatih
adımlarını hızlandırdı. Yanımıza geldiğinde tam çaprazıma çimenlerin üzerine oturdu. Batan güneş oturduğu yerin arkasında kalmıştı, ondan tarafa doğru baktım. Ona doğru bakınca bakışlarım, gözlerimi delip geçen sarı ışınlardan dolayı kısıldı.Sabahtan beri sormak istediği soruyu sordu Çağan. "Sabahtan beri neredesin oğlum? Arıyoruz açmıyorsun."
"Uyuya kalmışım."
YOU ARE READING
TUTKUNUN HIZI
Teen FictionYeni kurgu, okuyucu sayısına bakmayın lütfen; bir şans verin. Beğeneceksinizz. Tatil için gittiğin yazlıkta en fazla ne olabilir ki.. İki farklı hayat, iki farklı yaşam... "Kalp sevdiği kişinin yanında depar atıyorsa aşktır, aşksa hızdı." . . Yazıl...