Aleatory | Bang Chan

23 | Daddy's Shock

Onu gülen ifadesi ile arkamda bırakıp içeri geçtim ve gülü sehpanın üzerine bıraktım. Hep birlikte yemeğe geçtik. Yemek boyunca klasik muhabbetler dönmüştü ama eğlenceliydi de. Onların, özellikle de babamın keyifli olması şu an en çok işime gelen şeydi.

Yemekten sonra masayı hızlıca topladım. Chris bana yardım ederek annemin gözünde artı puanları toplamaya devam etti. Onlar salonda oturup sohbetlerine devam ederlerken biz Chris ile dolaptan çıkardığım tatlıları hazırlıyorduk.

Ben kesiyor, Chris de tabağa koyuyordu. Bu tatlı için sabahın köründe kalkmıştım. Normalde de tatlı yapmayı severdim ve lezzetli olurlardı ama bugün ayrı bir özenmiştim.

Tabii şu an derdim tatlının nasıl olup olmadığı değildi.

"Çok heyecanlıyım Chris, nasıl açıklayacağız onlara." diye sordum uzattığı tabağa bir dilim koyarken. Benim aksime o daha rahattı.

"Sakin ol Mil, kötü bir tepki vereceklerini zannetmiyorum. Onlara çok fazla detay vermek zorunda değiliz. Üniversiteye başladıktan sonra da görüşmeye devam ettiğimizi ve ilişkimizin ilerlediğini söyleriz. Zaten detay isteyeceklerini sanmıyorum, en azından şimdilik."

Derin bir iç çektim, "Umarım öyle olur."

Elini saçlarıma götürüp okşadı, "Rahatla. Zaten onaylamaz ya da başka bir şey söyleyecek olurlarsa bile umurumda değil." eli aşağılara inerek belimi kavradı, "Seni bırakmam."

İster istemez yüzüme bir gülüş yerleşmiş, bütün gerginliğim uçup gitmişti. Zaten onun bir bakışı bile yetiyordu iyi hissetmeme.

Yaklaşıp yanağından öptüm, "Hadi bakalım, yapalım şunu."

Tabakları tepsiye koyup salona döndük. Herkesin önüne bir tabak koyduktan sonra Chris ile ikili koltuğa geçtik. Annemle Hae teyze diğer koltukla, babamla Jung amca ise tekli koltuklardaydılar.

"Ellerine sağlık bir tanem, çok lezzetli olmuş." Hae teyzenin övgüsü ile tebessüm ettim. Aslında bu zoraki bir tebessümdü. Çünkü yanlarına dönünce stresim yeniden yükselmişti. Off...

Biraz daha bekledik. Yavaş yavaş sessizlik oluştuğunda Chris ile birbirimize baktık ve onay verdik.

Chris hafifçe öksürüp söze girdi, "Bizim size söylemek istediğimiz bir şey var."

Tüm bakışlar bize döndü.

Chris onların göreceği şekilde elimi tutarak, "Mil ve ben bir süredir birlikteyiz."

Hadi bakalım...

Anında gözlerimi kapattım, tepkilerini görmeye hazır değildim. Derin bir nefes alarak tekrar onlara baktığımda tam da tahmin ettiğim gibi babam hariç herkes heyecanla gülümsüyorlardı. Babam ise tam tatlıdan bir kaşık yemek üzereyken öğrendiği bu bilgi ile eli havada ağzı da açık kalmıştı.

Kaşıktan geri düşen tatlı da hiç yardımcı olmuyordu...

İlk tepki veren Hae teyze olmuştu, "Ayy!" el çırparak anneme döndü, "Dualarım kabul oldu! Mil gibi bir gelinim olmasını çok istiyordum!"

Annem de hem mutlu olduğu için hem de Hae teyzenin tepkisinden dolayı kahkaha attı, onlar birbirlerine sarılırken Jung amca babama baktı.

"Yani tabii şimdi gelin falan demek için çok erken ama..." bize dönerek, "Çok sevindim çocuklar, birbirinize yakışıyorsunuz."

Bu olumlu tepkiler Chris'i mutlu etmiş olabilirdi ama benim gözlerim babamdaydı. Ağzını kapamış, elini indirerek arkasına yaslanmıştı. Hala şaşkındı ve yüz ifadesi ne düşündüğünü anlamamı engelliyordu.