Bölüm 8

5.5K 430 634
                                        




DUYURU

Arkadaşlar, bölümü yazmak için günlerimi veriyorum ama karşılığında aldığım hiçbir şey yok.
Sizden tek isteğim sadece yıldıza basmanız ve hayalet okuyucu olmamanız, yemin ederim ki o bildirimleri görünce çok mutlu oluyorum. Yazma isteğim artıyor, hemen bölüm yazıp paylaşmak istiyorum.

Bu bölümü de duyuru ve hatırlatma olarak yayınlayacağım, dokuzuncu bölüm artık tamamen yazdığım şartlar niteliğinde gelecektir.

100 vote, 350 yorum.

Destekleriniz çok önemli, şimdiden teşekkür ederim.

Keyifli okumalar






🕸️

Cem Adrian & Mark Eliyahu- Kül

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Cem Adrian & Mark Eliyahu- Kül


𖥸

Kulaklık takmış müzik dinleyen bir insanın ifadesiz suratında kaç dünyanın yok olduğunu kimse bilmezdi. Ben, tamamen bu tanıtımın içinde bulunuyordum. Canımı yok yaksa dahi içini soğutacak, ona sarıldığımda toparlanacağımı biliyordum ve bu histen nefret ediyordum.

Büyüdüm, geçmişte aldığım yaralar her ne kadar geçmiş gibi görünse de ruhumdaki hiçbir yara geçmedi; tam olarak kalbimin ortasına dayalı bir şekilde durmaya devam ediyordu. Hayatımda belki de ilk defa ne hissettiğimi ifade edemiyorum. Nasıl olduğumu ya da ne düşündüğümü; bu olan her şey elimi kolumu tamamen bağlamıştı. Tek yapabildiğim dehşet bir sessizlikle durmaktı.

İyi olmak için çabaladığım her şeyin enkazında kalıyordum ve bu çok ağırdı.

"Talya."

İfadesiz suratımla Barlas'a bakmayı sürdürdüğüm sırada Baran elimi sıkıca tutarak yanımda olduğunu hissettirdi. Kalbime serpilen güven suları biraz olsun içimi rahatlattığında derin bir nefes alarak Baran'a döndüm. "Buradan gitmek istiyorum," diyerek fısıldadım.

"Talya," dedi Barlas, tekrardan. Sesindeki duyguyu anlayamıyordum, yüzüne dahi bakamıyordum çünkü gerçeklerle yüzleşmekten yine ve yine korkmuştum. Onu duymazlıktan geldim, gözyaşlarım tekrardan akmaya başladığında "Baran," dedim zorlukla. "Buradan çıkmak istiyorum."

Bana baktı, gözlerindeki ifade üzüntüyü kapsıyordu. Başını olumlu anlamda salladığı sırada elimi sıkıca tutmaya devam etti ama beni kucağına almadı. Titreyen bacaklarımla yürüyüşüne ayak uydurduğum sırada Barlas'ın sesi tekrardan kulaklarıma doldu ve bu sefer ikna edici bir şekilde sesleniyordu.

SAKLI NOTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin