En son ne yazdığımı hatırlamıyorum
(4 günde insanlar -ben- her şeyi unutabiliyor) o yüzden bodoslama bir giriş olabilir artık kusura bakmayın ve bölümü okuyun ama ara arada yorum yapıverin -lütfen🥺-Neyse kendinizi sevin canlar çünkü günün sonunda yanınızda sizden başka kimse kalmıyor. Ve siz bile kendinizi sevemeyince başkası da sevmiyor. Sevene de inanmıyorsunuz.
Bu arada bu hikayeyi niye okuyorsunuz ya? Hoşunuza giden bir şeyi mi var, varsa o ne??
(Herkes salı günü Mehmet fetihler sultanı izlesin, izlemeyeni gece yazarlar antenle kovalıyormuş)
●
Hayat bazen hiçte sizin sandığınız gibi gitmiyordu.
Bazı gerçekler yüzünüze okkalı bir tokat gibi çarptığında öyle bir sarsılıyordunuz ki toparlanmanız güç oluyordu.
Marlon ve bay Leandro tanıştığında öğrendikleri nasıl kocamı şoka uğrattıysa donup kalmıştı. O çok sevdiğim dudakları şaşkınlıkla aralanmış, gözleri şokla baba dediği adama bakıyordu.
Kavuşmamızın hemen sonrasında saraydan içeri girmiştik. Lordun büyük salonunda lord, Meredith ve iblis kocası oturmuş çay içiyordu ki Meredith kalkıp hızla Marlon'a sarılmıştı. Bu sırada iblis beyin kaşları çatılmıştı. Sevdiği kadını kıskandığını sansam da işler bambaşkaydı.
Marlon, Meredith'ten ayrılıp büyük bir öfkeyle üzerine yürüdüğünde bay Leandro oturduğu yerden büyük bir kibirle Marlon'u süzmüş ve tepkisine alayla gülmüştü.
"- Burada ne işin var lanet olası?! Bana verdiğin özgürlüğü geri almaya mı geldin," Demiş ve ardından iblis bey dışında odadaki herkesi şaşkına uğratan o kelimeyi kullanmıştı. "- Baba?"
Meredith o an öyle şok olmuştu ki,
"- Ha?" Diye mırıldanıp kocaman açılan ağzıyla Marlon'a far görmüş tavşan gibi bakmıştı."- Ben bana isyan edenlerin yüzüne dönüp bir daha bakmam, bunu bilmiyor musun küçük şeytan?"
"- O halde burada ne işin var? Karımı benden almak mı istiyorsun? Ne istiyorsun? Mutlu olduğumu görüp bunu bozmak mı istedin-"
"- Kes!" Dedi bay Leandro yüzünü buruşturarak. Sesi yükselmemişti ama öyle bir baskıyla harfleri telaffuz etmişti ki Marlon emir almış robot gibi dudaklarını birbirine bastırarak sustu. Ve o an, kocamın karşısında ki adama korkuyla karışık saygı duyduğunu farkettim. "- Dünya senin etrafında dönmüyor evlat. Yaptığım her şeyin kendin için olduğunu zannetmen bir oğul için çok tatlı ama kralına isyan eden biri için fazla dramatik."
What? Huh? Whay? Where? When? NEREDE NE ZAMAN NİYE NOLUYOR KOCAM NİYE KIZININ KOCASINA BABA DİYOR??? gibi düşünceler aklımdan geçerken Meredith, "- Nasıl? Ne?" gibi kelimeleri mırıldanıyordu sessizce.
Bakışları utançla dolan Marlon başını yere eğdi ve gözlerini kaçırdı.
GÖZLERİNİ KAÇIRDI? UTANDI? MARLON? Her olanla şokum şaşarken yutkundum. Burada neler oluyordu?
"- Ben sana saygısızlık yapmak istemedim."
"- O yüzden bana meydan okuyup kendine yeni bir krallık kurdun?" Tükürür gibi konuşan adam aslında öyle sakin ve kayıtsız duruyordu ki ona hayretle baktım.
"- Baba ben sadece özgür olmak istedim. Biri tarafından yönetilmek doğama aykırı, biliyorsun."
"- Ben biri değilim, senin babanım! Kendi oğlu bile ona bitaat etmiyor diyerek benim buyruklarımı hiçe sayan kaç kişinin kanıyla ellerimi kirletmek zorunda kaldım haberin var mı? Aptallar sürüsünün kanı eldivenlerimi mahvetti." Bir kaşı öfkeyle seğiren adamın gösterdiği ilk duygu etkileşimi buydu ama öyle kısaydı ki sadece bir an görebilmiştim. Sonra yine düz ifadesine geri dönmüştü. Hatta eğilip çayını almış ve yudumlarken Meredith'e yan bir bakış atmıştı.
"- Bebeğim niye orada duruyorsun? Buraya gel."Marlon'un kaşları işte şimdi gerçekten çatılmıştı. "- Meredith'i nerden tanıyorsun?"
Leandro ona alaycı bir bakış atıp elini havaya kaldırdı. Yüzüğünü gösteriyordu.
"- O benim karım.""- Ne?" Çarpılmış gibi olan kocamın yüzü beni endişelendirse de sahneyi bölmemek için hiçbir şey yapmadan bekledim.
"- Meredith benim kızım, ne saçmalıyorsun sen? Nasıl onunla evli olabilirsin?"Dudakları sinsi bir gülüşle iki yana kıvrılan iblis omuz silkiyor ve Meredith'in düşüp bayılmasına sebep olan o şeyi söylüyor.
"- Hayır benim sevgili oğlum. Meredith senin kızın değil, öz be öz annen. Sizi tanıştırmak isterdim aslında ama öğrendiğime göre siz çoktan tanışmış ve kaynaşmışsınız." Burada kahkahalarla gülüyor ve ben şaşkınca adamın gamzeli yüzüne bakıyorum. "- Annene babalık yapman ne hoş."
'Öz be öz annen' dediği kısımda Meredith bir şeyler mırıldandı. "- Nasıl ya? Babamla ben kardeş miyiz? Aman- ben babamın annesi miyim?" Yutkunan kızın şokla açılan gözleri kaydı ve bilinci kapandı. Yere düşen karısı alaycıl ve kayıtsız iblisi harekete geçirdi. Karısını kucaklayıp odalardan birine götürürken doktor çağırdığını duyabilmiştim.
İşte tam bu sırada Marlon hayatının şokunu yaşıyordu.
●
Bölüm çok kısa oldu ama ikinci partını hemen yazıp telafi etmeye çalışırım kusura bakmayın

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhsuz Düşes Canlandı
FantasyBen Gracelýnn Tara Valentin. İlk yaşamımda aristokrat bir leydiydim. İkinci yaşamımda ise 21.yüzyılda İspanya'da yaşayan biriydim. Okumayı severdim. Gençlik yıllarımda okuduğum bir romanda ilk yaşamımda ki kocamın ana karakteri olduğu bir hikâyeyi...