Chocolate •Hyunin• ⚜️

Final• "Kirpili kumbara"

Ve son kez oy ve yorum 🍫 🥺
•••

Sekiz ay sonra: sıradan bir üniversiteli günü

Alekta movik movik

Yarının boş günüm olduğu bilinciyle evimin kapısını açtım ve balerin edasıyla süzülerek içeriye girdim. Elimin tersiyle kapıyı kapattım. Bir zıplayışla salonun ortasına geldim. Bir de kendi etrafımda dönüş ve ve ve ve...

Yatış.

"Beni kaldıranı döverim teşekkürler bay."

"Lan bari salonun ortasında uyuma. Şstt Jeongin. Git odana yat lan."

Felix'i asla umruma takmayarak kanepeye iyice yerleştim. Bendeniz Yang Jeongin'in yarın boş günüydü. Bugün gündüz bol bol uyumalı, gece ise uyanık kalıp aşık olduğum adamla film date yapıp bütün sıkıntılarımdan kurtulmalıydım. Her perşembe öğleden sonrası için planım buydu ve tanrı biliyor ya rutin bir şey ilk defa bu kadar hoşuma gitmişti.

"Ayyyyyyy" sırtıma ağırlık çökmesiyle anlık nefessiz kaldım. "İki yıl platonik takıldım bir yıl da ona gitmek için çalıştım ve sonuç!" Jisung. Jisung sonuç felan bilmiyorum lütfen üstümden kalkar mısın? Oy. Zıplıyor mu lan o? "RÜYADA GİBİYİM. AAAAAhhhhh ne yapsak ki! Çok güzel seviyor. Gidiyorum yanına böyle döndürüyor beni güzelim gelmiş diyor bakıyor inceliyor öpüyor kokluyor ah Tanrım sanırım aşağıya atlayacağım."

"Mutluysan niye atlıyorsun aşağıya?"

"Çünkü aşırı mutluyum!" Bir kere daha zıpladığında acıyla inledim. Sanırım kaburgalarım kırıldı. "A. Jeongin. Sen burada mıydın?"

"Yoo değildim şimdi geldim. Jisung salak mısın kalk üstümden!"

Sevgilisi mint yeşili seviyor diye illa her gün o renkte bir şey giyinen sevgili arkadaşım en sonunda çözümü saçının ön kısmından bir tutamı boyamakla bulmuştu. Yalan yoktu. Yakışmıştı ama hyungla bu kadar mıç mıç bir çift olacaklarını gerçekten tahmin etmiyordum. Deli gibi birbirlerini seviyor ve dans edip birlikte takılıyorlardı. Çok şekerlerdi. Birazda sinir bozucu.

Ama asıl sinir bozucu tabi ki Seungmin'di.

"Hala gelmedi demi?"

Felix orta sehbaya doğradığı elmaları koyarken başını iki yana sallayıp göz devirdi. Agh cidden. Yattığım yerde düzeldim ve yanıma oturan arkadaşımın omzuna yaslandım. "Minho, burada ama çok az görüyoruz. Chan hyungun odasından çıkmıyor diyor. Bu adam en son antiromantik değil miydi ya? Hani asosyaldi bu varlık?"

Jisung'a başımla hak verdim. "Aynısını Hyunjin de söyledi. Gittiğini sanmış göremeyince ama gece su içmeye kalktığında görmüş korkmuş benim minnoş sevgilim."

"Gece gece Seungmin'i görsem bende korkarım."

"Haklı."

"Doğru."

Üçümüzde seslice nefesimizi verdik. Aynı kanepede oturmuş öylece duruyorduk şu an. Dersten çıkıp geldiğimiz nasıl da belliydi ama.

"Bu üniversite hani gezme tozma kahve içme yeriydi lan?" Felix uzandı ve az önce orta masaya koyduğu elmaları bize uzattı. Hemen kabul edip aldık. Çocuk soyup doğruyordu ama o verene kadar almıyorduk. Bazen Felix'in bize neden veya nasıl katlandığını anlamıyordum. "Köpek gibi ders çalışıyorum. Binnie ile resmen tatilden tatile görüşüyoruz."

Elini kaldırıp alyansa baktı. Aslında reddetmişti Felix. Evet. Ciddi ciddi hyungu reddetmiş ve o tarz bir şeydense bize ait olan bir şey olsun diyerek nişanı ertelemişti. Hyungun o anki bayılışı hala gözümün önünden gitmiyordu. Üstü açık kırmızı arabaya yüz tane uçan balon bağlayan adam, balonları kendine bağlayıp yok olup gitmek istemişti o an. Sadece istemekte değil. Tehditi buydu. Benimle nişanlanmazsan felan... Neyseki sakinleştirip söz verilmiş ve alyanslar takılmıştı.