Chocolate •Hyunin• ⚜️

43• "Komplocu birliği"

Oy ve yorum 🍫 (70oy=erken bölüm)
•••

"Bakın şimdi plan çok basit."

Changbin hyung nasıl getirdiğini anlamadığımız beyaz tahtayı herkesin görebileceği yere sabitledi ve tekrardan bize baktı. Tahtayı daha iyi görebilmek için yanağımı Hyunjin'in omzuna koydum. Bugün aşırı yakışıklıydı. Saçlarını bağlamasıyla hele üstün bişi olmuştu. Kardeşinin yaptığını söylemişti sevgilim ve bu sayede daha şimdiden kardeşini seveceğimi anlamıştım. Gerçi herkesin gözü bize kayıyordu. Arada bir bu yüzden seslice sevgilim diyerek resmen kafeye anons yapıyordum.

Yakışıklı sevgili başa bela.

"Tamamen altı kişilik bir plan ve bu altı kişi sizsiniz. Minho bu sensin."

Changbin hyung siyah tahta kalemle kısa bir çöp adam çizdiğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Diğerleri de öyle yapmış Seungmin ise direk kahkaha atmıştı.

"Sensindir o. Ben değilimdir. Ben olsam duramazsın."

"Sensin kanka işte. Aha iki kedi kulağı da çizim. Okey bu Minho. Şuraya da Jisung ekleyelim yanağı tombik hah. Oldu. Bakın şimdi. Siz ışık ekibisiniz." Film setlerinde kullanılan ışık tarzı bir şeyi de minho hyungla Jisung arasına çizip 'ışık' diyerek belirtti. "Seungmin ve Chan. Sizde çiçek ekibisiniz. Şöyle köpek şeysi ve kurt... Kurtla köpeği nasıl ayıracağım lan? Neyse dur ok çizim yazim aha bu da Chan. Şu da sevdiceğimin sevdiği bütün çiçekleri barındıran bir buket."

Felix'in aramızda olmadığından zaten anlamıştım ama şimdi oturmuştu. Hyung sürpriz yapmak istiyordu. Muhtemelen gidecekleri için Felix belli etmese de üzgündü ve tatlı hyungumda onun bu üzüntüsünü almak istiyordu.

"Jeongin ve Hyunjin. Dostlar. Sizde gidişatı kontrol eden ekipsiniz. Ben işaret verince, işaret de şey olsun... Brokoli. Evet brokoli. Ben brokoli diyince hazırladığım kemancıları sahneye alıyorsunuz." Ok getirip boş kısma yöneltti. "Bu sırada romantik ortam oluşuyor ve ardından BAM Jisung ışıkları kapatıyor Minho özel ışığı bize çeviriyor ve kenardan Chanmin ikilisi çiçekler atıyor sahneye. İşte an güzeller güzeli sevgilim şaşkın ama bir o kadar da sevimli haliyle bana bakıyor ve BAM." Bir anda pantalonun cebinden kırmızı kutuyu çıkarıp diz çöktü. "Felix. Benim tatlı güneş ışığım. Dünyayı aydınlatan sen, evimi aydınlat istiyorum. Benimle-"

"HOŞT AMINA KOYAYIM! NE YAPACAKSIN NE?"

"NEEEEE EVLİLİK TEKLİFİ Mİ HYUNG!"

"A bana bir şeyler oluyor..."

"Kaç karat o? Valla kırktan düşükse Felix'e haber veririm seni ucuza kapatmak istiyor diye."

"SEUNGMİN KONU SENCE ŞU AN BU MU?"

Ortam bir anda parlayınca sakinleşmesi hızlı oldu. Herkes gibi bende soğuk suya uzanıp birkaç yudum aldım. Beynim çalışmıyordu sanki. Evlilik? Hyung gerçekten evlilik teklifi mi edecekti? Daha reşit değildik ki biz. Yani... Woah. Çok aşırı şok etmişti bu beni.

"Öncelikle 63 karat. Seungmin. Bunda bir anlaşalım." Changbin hyung yavaşça diz çöktüğü yerden kalktı ve üstünü düzeltti. "Sonra ise evet. Evlilik teklifi edeceğim. Biliyorum erken gelebilir. Biliyorum reşit değil ama zaten ilk başta nasıl desem söz gibi olacak. Zaman ilerleyip o üniversiteyi kazandığında resmi bir şey düşünüyorum. AŞKIMI BIRAKIP YABAN ELLERE GİDECEĞİM ÜSTÜME GELMEYİN!"

Bir anda sandalyeye oturup peçeteliği önüne çektiğinde aslında durumu kötü olanın hyung olduğunu fark ettim. Şey... Üç yıldır sevgililerdi ve bunca zaman sadece bir iki tartışmaları olmuştu. Güllük gülüstanlık geçiyordu ilişkileri. Şimdi böyle ayrı düşmek hyunga da zor gelmiş olmalıydı. Seslice nefesimi verdim. Aslına bakılırsa pekte mantıksız değildi. Hem hyungu Felix'in ailesi çok seviyordu. Belki ciddi düşündüğünü görmek hoşlarına giderdi.