13

1.1K 75 461
                                    

Müzik,
Nova Norda, Beteri Yok Uslanmaktan...

🌍

"Sonra ne oldu?" Bağdaş kurmuştum ve çekirdek çitleyerek Celine'yi dinliyordum. Tuhaf ve hoş bir kadındı ama Dinçer ile ne alakası var hâla çözememiştim.

"Sonra ben öfke krizi geçirip kadehi sapığın kafasına fırlattığımda barın içerisi bir anda hengameye döndü. Bu da benim için son damlaydı." Mimikleri o kadar şahaneydi ki, gülümsemeden edemedim. "Bu tarz piçler nasıl dönektir biliyor musun? Hem teklif ederler, hem en ufak bir hayırda müdürüne senin hakkında dedikodular yapar. Bazıları ise korkak bir pezevenk gibi arkasına bakmadan kaçmaya çalışır. Sikik herifler. Hepsi senden benden daha korkak hem de." Önündeki kadehi yanımızdan geçen garson kadının tepsisine bırakıp yeni bir votka aldı. "Çıkışları kapattılar, benim de o an kaçmam gerekiyordu işte. Sonra Dinçer..." Celine, hikayesinin daha devamını anlatmadan yüzüm bir anda şekilden şekile girdi ve elimdeki çekirdek yere düştü. "O geldi. Onun bağlantıları olmasaydı, çoktan kafama sıkmışlardı diyorum yani. Bana yardım etti, sonra ben de peşinden Rusya'ya geldim. Bu kadar."

"Dinçer'in orada ne işi varmış?" diye rastgele bir soru yönlendirdim. Celine'nin hikayeyi anlatırken surat ifadesinden bazı şeyleri atladığını elbette fark etmiştim.

"Bilmiyorum." dedi bana gayet açık bir şekilde. "O an ruh halimle hiçbir şeyi sorgulayamazdım."

"Üzüldüm." dedim sadece. Yıllar boyu istemediği bir işte çalıştırılmıştı ve aylarca kaçma planı yapmıştı. Ama o gün Dinçer orada olmasaydı demek ki bütün yaptığı planlar baltalanacaktı ve belki de ölecekti.

"Bu tarz mekanlarda dış imaj çok önemlidir, kuzum." Her şeyi geride bıraktığını gösteren bir gülümseme bahşettiğinde, onun kadar güçlü olmak istediğimi fark ettim. "Hayatımı mahvettiler. Yıllarımdan çaldılar, yetmedi... Bir müşteri için hayatıma kastetmeye çalıştılar. Yıllar boyu peşime düştüler, sırf bunun için erkek kardeşimi bile kaçırdılar. Ama her şey geçip gitti ve geride kaldı." Bardaklarımızı tokuşturmanın ardından bardağımdaki asitli suyumu içtim. "Bu da bana hatıralardan kalan bir alışkanlık işte."

Ortam bir anda meyhaneye dönmüştü. "Peki senin bu trende ne işin var?" dedim fısıldayarak.

"Dinçer gittikten sonra seninle arkadaş olmamı, bu yüzden trene gelmemi söyledi. Onun bana yardım edişinden sonra isteğini tabii ki de yerine getirmeliydim." Ağzımdan çıkan ufak bir nefes ve yüz ifadem Celine'nin kahkahalar atmasına neden oldu. "Yani senin için apar topar uçakla buraya yetiştim, kuzum."

Başımı çevirmeden gözüm etrafa döndü. Dinçer'in ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım. "Sana nasıl haber yolladı?" İşte bu en merak ettiğim sorulardan biriydi.

Gözlerimin içine baktı ve yutkundu. "Molalarda gar içerisinde internet ve hat çeken noktalar var." dedi ses tonunu düzelterek.

"Onu kaç yıldır tanıyorsun?"

"Dokuz yıl oldu."

"Dokuz yıldır konuşuyor musunuz?"

Başını salladı. "Hayır, iki yılı aşkın süredir onunla konuşmuyorduk. İşte senin sayende yeniden iletişim kurmuş olduk. Bu vasıtayla da bir arkadaş sahibi oldum ben de." dedi ve omzuyla omzuma vurdu.

SİBİRYA EKSPRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin