8. BAŞLANGICIN EŞİĞİ

20.3K 1.4K 1.1K
                                    

Herkese merhaba, bu bölüm İki bölüm uzunluğunda oldu. Tavsiyem çalma listesi ile okumanızdır.

SPOTİFY'a ASLA DEME yazarak çalma listesine ulaşabilirsiniz.

Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar hayal ürünü olup gerçeği yansıtmamaktadır, tamamen kurgudan ibarettir.

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar!

Korkuların sınırı yoktur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Korkuların sınırı yoktur.

Sınırlarımızı belirleyen korkularımızdır. Ve benim sınırlarım, birine alışmakla şekilleniyordu.

Belki bir haftada tanıdığınız birine tamamen alışamazdınız, ama onun size yansıyan davranışlarına alışabilirdiniz. Çünkü sizi mutlu eden, o kişinin varlığından çok davranışlarının ruhunuzda bıraktığı yankılardır.

Demiralp'in yanında, hayatımda belki ilk kez hissettiğim bir mutluluk ve huzurun içine çekiliyordum. Onun sesi, güvenli bir liman gibi kulaklarımı sararken; gülüşü, güneşin uzun bir kıştan sonra ilk kez teninize dokunması gibiydi.

Ancak bu mutluluk bana bir bedel olarak dönüyordu; ona alışmak. Birine alışmanın getirdiği bağlanma, insanın özgürlüğünü kısıtlayan görünmez zincirler gibiydi. Ve bu zincirler, farkında olmadan ruhumu sarmalıyor, her geçen gün daha da sıkıyordu.

Demiralp'in yanımda olması, hayatın kasvetli griliği içinde ansızın beliren bir gökkuşağı gibiydi.

Ama gökkuşakları her zaman geçiciydi, değil mi?

İşte tam da bu düşünce, beni içine düştüğüm mutluluk denizinde boğulmakla yüz yüze bırakıyordu.

Derin bir nefes aldım ve beni içine çeken düşünce havuzunda kaybolmuştum ki Demiralp'in kendinden emin bir tonla, "Ee hep sen beni sorguya çektin, sıra bende." Demesiyle adeta yüzeye çıktım.

Başımı hafifçe yana eğerek ona yumuşak bir tebessümle karşılık verdim. "Gönder gelsin, hazırım."

Yüzünde meraklı bir ifadeyle "Söyle bakalım, buraya neden taşındınız?" diye sordu. Gözlerimi onun yüzüne çevirdim; sesindeki doğal samimiyet beni rahatlatmıştı. Kısa bir an duraksadıktan sonra gülümseyerek yanıt verdim.

"Babamın işleri yüzünden taşındık," dedim, sesime hafif bir alaycılık katarak. "Öyle apar topar oldu yani."

İnsan, bazen cevap bulamadığı sorulardan ya da bulduğu cevapların ağırlığından kaçıyor sanmıştım. Ama yanılmışım.

ASLA DEMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin