comptive | taekook

'26

İyi okumalar. Hatalar için affola
________________

O yaşadığımız şevhet dolu anlardan sonra telefonun başında uyukaldığım ve saatler sonra sabah olmuş bir şekilde uyandığım bu yeni günde bakışlarim bir yere sabitken zihnimden kesit kesit geçen görüntüleri düşünüyordum.

Sikeyim, şimdi bile karnım kelebekleniyordu. İçim bir hoş oluyordu.

Ve çoğu kez, ilk söylediği günden beridir anlamını çözemediğim cümleyi mırılanmıştı.

'Chico de ojos hermosos..'

Hala daha ne demekti bilmiyordum..

Anlamı bir kenara, nasıl yazıldığını dahi bilmiyordum ki araştıraydım. Aksanını bile beceremediğim dilde bir cümleydi..

Zihnimde tartamadığım bu düşüncelerle yatağımdan ayaklanarak, esnemeye çalışmış ama anında kasıklarıma sızı girmesiyle hazırsız yakalandığım için yerimde iki büklüm olmuştum.

Siktir.. dün çok feci geçmişti.

Ve o haklıydı, kolay rahatlayan birisi değildi.  Onun üstüne iki kere doruğa ulaşmıştım. Artık bedenim bir orgazmı daha kaldıramayacağı sırada rahatlamıştı. Ve zaten direkt olduğum yerde uyuya kalmışım..

Bedenim uzun zamandır bu denli bir zevk yaşamadığı için zihnime cidden ağır gelmişti. Resmen çökmüştum o an. Şimdi ise kasıklarım sızlıyor, belime hafif hafif ağrılar vuruyordu. Bunun ilerlemesini cidden istemiyordum. Daha gitmen gereken bir okul ve girmen gereken derslerim vardı.

Eğer başıma fena bir dert açarsa dersleri kaçırır, bütün bir seneyi mahvederdim.

O yüzden kendime gelmeye çalışarak sıktığım dişlerimin arasından soluyarak banyoya doğru ilerledim. Kısa bir sıcak duş ve hızlı bir hazırlanışla beraber yetişebilirdim diye düşünüyordum.

Çıplak ayaklarım zeminde ses çıkarta çıkarta ilerlerken dağınık saçlarımı iyice karıştırmış, hala daha biraz uykum olmasında dolayı genişçe esnemiştim.

Ahh, birazcık yorucu geçecekti bugün..

__________

Yetişirdim diyordum, değil mi?

Kesinlikle yetişememiş, profesörden yediğim bir ton lafla yerimde oturuyordum.

Sinirlerim resmen alt üst olmuştu. Sanki keyfimizden geç kalmıştık.

"Asma suratını Taehyung. Biliyorsun hocayı zaten." Hoseok yüz ifademe karşın böyle bir cümleyle sessizce konuşurken, ona kısaca bir bakmış sıkıntılı bir nefes verirken arkama iyice yaslanmıştım.

Ders dinleme keyfide kalmamıştı ki.
Yine kaldık Hoseok'un notlarına desene.
Bu çocuk olmasa ne yapardım ben cidden..

"Şu anatomi ödevine başladın mı? Teslim tarihi bir kaç gün sonra. Yetiştirilmezse sonradan almıyor biliyorsun."

"Siktir ya.." aklımdan uçup giden o bilgiyi bir anda atmasıyla sessiz bir küfür etmiş, elimin ayasını sıraya savurarak sitem etmiştim. "Ben onu unuttum. Off. Bunca dert yokmuş gibi birde ödevi kat araya. Anlamıyorum vermese noluyor. Son sınıfım Tanrı aşkına. Ödevi alıp götüne mi sokacaksın.."

Yanımdaki beden 'bilmiyorum' dercesine omuzlarını kaldırıp indirirken "Yardımcı olmaya çalışırım sana. Halledemediğin yerlerde ararsın beni." demişti.

Duyduğum bu cümleyle ona minnettar bir şekilde bakarken, dersten çoktan kopmuş bir halde, bir şeyler geveleyen profesöre dönmüş, anlamamamla gözlerimi sırama çevirmiştim.