1 | Broken Guitar

1K 133 251
                                    

Kırık Gitar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kırık Gitar

♫⋆。♪ ₊˚♬ ゚.

Bu sabah duyduğum matkap ve bazı diğer sesler canımı sıkmıştı. Huysuz Joryeo amca taşındıktan sonra daha rahat bir şekilde ukulele çalabileceğimi düşünmenin üzerinden iki ay geçmişti ki, karşı daireye birileri taşınmıştı.

Yaş doksanı geçince uğraşacak bir şeyler bulamayan ihtiyarlarımız, bizim gibi gençlere musallat olmaya bayılırlar. Odamda tatlı tatlı ukulelemi tıngırdatmanın o yaşlı huysuza hiçbir zararı olmadığını biliyordum. Ama defalarca kapımızı çalıp beni aileme şikayet etmekten mutluluk duyuyordu. Taşındığı gün ne kadar da sevinmiştim, umarım onun boş bıraktığı daireye daha medeni birileri taşınır.

Hayatımdan kısaca bahsetmek gerekirse;

Lisenin ilk senesindeyim, hızlı bir başlangıç olmuştu ama kendimi asla bir lise öğrencisi gibi hissetmiyordum. Bir kere hiçbir şey Kore dizilerindeki gibi değildi! Oğlanlar arkandan yürüyüp at kuyruğu yaptığın saçlarını açarak güzel olduğunu söylemiyorlar. Ya da iki tane yakışıklı senin için kavga etmiyor.

Ayrıca öyle çok da yakışıklı değiller! Shh...

Tamam, aslında öyleler; Amerika'daki sarışınlardan daha yakışıklı oldukları kesin. Ama eğer saçlarını gözlerine kadar uzatıp, gözlüğü de gözlerine yapıştırmazlarsa. Çünkü hepsinin tek derdi iyi bir üniversite kazanmak. Kimse dönüp size bakmıyor, yani diziler tamamen hayal gücü.

Olsun, hayatta aşktan daha önemli şeyler olduğunu bilen bir millet en azından, onlara belki 25 yaşını geçtiğinizde başka şekilde yaklaşabilirsiniz. Çünkü üniversiteyi bitirmiş oluyorlar. Ya da bu asyalı erkek sevdasından vazgeçip önünüze de bakabilirsiniz. Mesela ben öyle yapmaya çok hazırım! Bu bebek yüzlülerden bana hayır yok.

Ben mi? Ben-

"Kim Miley! Okula geç kalacaksın!"

Kim Mil. Hayır, Kim Miley değil; sadece Kim Mil.

Annem ısrarla bana Miley demeye devam etse de bu isim tipik bir Amerikalı kız izlenimi verdiğinden sadece kısaltma yapmak istedim; bence böylesi daha havalı.

Seoul Üniversitesi'nin bir numaralı öğrencisi Rhee Hyorin; work&travel ile NewYork'a gidince orada hayatının aşkı Kim Kelvin Luther ile tanışır ve yaklaşık üç sene sonra evlenirler. Bir sene sonra da ben bu anti-romantik dünyaya gözlerimi açarım.

Annem, üniversite yıllarından beri Güney Kore'de bir iş kurmak istediği için, babam tası tarağı toplayıp Kore'ye yerleşmeyi kabul etmiş. Ben o zamanlar on aylık falanmışım. NewYork yerine Seoul'de doğsaydım bu şehirde işlerimin daha yaver gitmesi mümkün olur muydu acaba. Çünkü ne Seoul ne de Seoullüler beni görmüyor! En azından Amerika'da buraya hayran hayran büyümeye devam ederdim.

Aleatory | Bang ChanWhere stories live. Discover now