Evdeki herkes masaya oturmuş kahvaltı yapmaya başlamışken Hwasa'nın gözleri somurtarak omletini parçalara ayıran Taehyung'a kaymıştı. Tamam, normalde de Taehyung'u pek fazla gülerken görmezdi ama şu anki surat ifadesi daha farklıydı. Fazla dalgın ve biraz da gergin duruyordu. Bir şey olup olmadığını merak ettiği için bunu Taehyung'un kendisine sormak istedi. "Taehyung?" dedi.Genç çocuk yavaşça bakışlarını karşısında oturan Hwasa'ya kaldırdı. "Hm?" diye mırıldandı ellerinin hareketini durdururken.
"İyi misin?"
"Evet?" dedi sorarcasına. Neden böyle bir soru sorulduğunu anlayamamıştı.
"Emin misin?" diye sordu Hwasa tedirgin bir şekilde. Gerçekten çok dalgın görünüyordu. Ve bir o kadar da sinirli... Taehyung bunun farkında bile değildi ama kaşları masaya oturduğundan beri çatıktı.
Hatta en gerici olan şey ise Jungkook'la uğraşmıyor oluşuydu... Sessiz sessiz, çatık kaşlarla, iştahsız bir şekilde kahvaltı yapmaya çalışıyordu.
"Evet," dedi Taehyung soğuk bakışlarını genç kadının üzerinden çekmeden. "Neden olmayayım?"
"Yanlış anlama beni," diye mırıldandı Hwasa. "Biraz gergin görünüyorsun da... Bir sorun varsa söyleyebilirsin bize."
Jimin ağzına bir zeytin atarken, "Uykusuz görünüyor aslında," demişti. Namjoon onu başıyla onayladığında Hwasa iç çekti ve, "Ah tabii ya, rahat uyuyamadın mı yoksa?" diye sordu.
Taehyung içinden küçük bir sabır çekti. Uykusuz kaldığı bir sabahta kimseyle muhatap olmak istemiyordu ama onu merak ettiği için konuşan birine de ters çıkışmaması gerektiğini düşünüyordu. Titrek bir nefes bırakıp konuştu. "Uyuyamadım."
"İlk kez mi başka bir evde kalıyorsun?" dedi Namjoon. "Kendi evi hariç başka yerlerde uyuyamayan tiplerden misin yoksa?"
Bunu duyan Jungkook kıkırdadı. Yanında oturan Taehyung ona göz ucuyla bakıp tekrar önüne döndü. Gerçekten şu an Jungkook'la uğraşmak en son isteyeceği şey bile değildi. Onun neden yanına oturduğu hakkında da en ufak bir fikri yoktu. Hem her fırsatta onunla uğraşıyor ve ondan hoşlanmadığını söylüyor, hem de sürekli Taehyung'un dibinde bitiyordu ve bunun farkında olan Taehyung onun bu tavrına ayrı deli oluyordu.
"Örümcekler yüzünden uyuyamadım."
Jungkook sesli bir şekilde güldü. "Oha!" dedi. "Örümceklere bayılırım!"
Taehyung başını tekrar sağına çevirip yanındaki gence baktı. Jungkook da ona bakıp bir gözünü kırptıktan sonra ağzına yeşil bir zeytin attı. Taehyung ne kadar dirense de yine bir karşılık vermemiş, usulca önüne dönmüştü fakat içinden Jungkook'a bir ton küfür etmişti ve kafasını koparıp odasının duvarına astığı bir hayal kurmuştu. Jungkook ise saf saf -sahte bir saflık- gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strange family | taekook
FanfictionKim Namjoon, kendisine verilen görevi yerine getirmek için sahte bir aile kurmaya karar verir fakat birbirlerinden deli gibi nefret eden Taehyung ve Jungkook'un, kardeş rolü için berbat bir ikili olduğunun farkında değildir. !slow burn enemies to l...