Taehyung, uyuşuk bir şekilde kampüsün otoparkına yürüyordu. Gözlerini açık tutmakta zorlanırken başı zonkluyordu. Ders boyunca esnemişti, dersten çıkıp arkadaşlarıyla bir şeyler içerken esnemişti ve arabasına doğru yürürken hala esniyordu.
Çünkü bir dakika bile uyumamıştı, hurdalıktan döndüğü gibi duş almış, kahve içmiş ve hazırlanıp sabah sekiz dersine gelmişti.
Göz altındaki morlukları da, düşerken aldığı darbeler yüzünden oluşan morlukları da makyajla kapatmıştı. Taehyung ne olursa olsun mükemmel görünürdü ve bu imajını kaybetmek istemezdi. Ayrıca o halde okula giderse insanlar soru sormaya başlardı.
Kokain için hurdalıkta kavga ettim de diyemezdi.
"Orospu çocuğu!" Taehyung bir anda gördüğü şey ile kendine gelmişti. Uykulu gözleri açılmış ve yerini sinirli bakışları almıştı çünkü biri arabasının önüne park etmişti.
Kırmızı külüstür araba kendi arabasının önünde duruyordu ve Taehyung'un arabasına herhangi bir şekilde ulaşmasını engelliyordu. Arabaya bir şekilde ulaşsa da onu park yerinden çıkarması mümkün değildi çünkü birkaç milimlik yeri bile yoktu.
"Aptal orospu çocuğu!" Sinirle saçlarını çekiştirdi ve etrafına baktı. Eğer arabanın sahibini bulamazlarsa bu arabayı kendi elleriyle parçalayabilirdi.
Otoparktan çıkıp güvenlik kulübesine o kadar hızlı yürümüştü ki vardığında hızı kendini şaşırtmıştı. Uykusuzluktan ve sinirden gözü dönmüş durumdaydı.
"Biri arabamın önüne park etmiş." dedi sinirle soluyarak "Çıkamıyorum."
"Bir bakayım." dedi güvenlik iç çekerek "Anons geçeriz, olmadı çekici çağırırız."
Taehyung, hızla sunulan çözüme başını salladı ve güvenlik ile birlikte otoparka yürümeye başladı. Yolda adamın yavaşlığı yüzünden defalarca kriz geçirmenin eşiğine gelse de kendini tutmuştu.
"Ah!" dedi güvenlik arabayı görünce. Yüzünde Taehyung'un anlamlandıramadığı bir tatmin olmuş ifade vardı. "Jungkook'un arabası bu. Buralarda bir yerdedir. Onu görünce söylerim."
"Bu Jungkook her kimse onun keyfini mi bekleyeceğiz? Ya da sen onu görene kadar burada mı dikileceğim? Ya anons geç ya da Jungkook'un telefon numarasını bul." Güvenliğe doğrulttuğu parmağıyla konuştu. Siniri ses tonundan anlaşılıyordu.
"Haklısınız." dedi güvenlik yutkunarak "Ben birilerine haber verip halledeceğim."
Taehyung'un onayını alınca açık otoparktan çıkmıştı güvenlik. Taehyung bitik bir şekilde kırmızı külüstür arabaya yaslandı ve içine baktı. Arabanın içi de dışı kadar kötü durumdaydı. İçki şişeleri her yerdeydi, boş pizza kutuları, cetveller ve onlarca buruşup atılmış kağıt.
"Mimarlık okuyor olmalı." diye mırıldandı Taehyung. Daha sonra mimarlık öğrencilerinden kimleri tanıdığını düşündü. Onlara bu Jungkook denen aptalı tanıyorlar mı diye sormak için arayabilirdi çünkü uyuz güvenliğin bir şeyler yaptığı konusunda büyük şüpheleri vardı.
Ancak şüphelerinin aksine Jungkook tahmin ettiği gibi mimarlık fakültesinden çoktan çıkmış ve yanına geliyordu. Kendisini bilmediği bir numara aradığında eşyalarını bile bırakıp gelmişti.
"Beni sen mi aradın-" otoparka girdiğinde konuşmaya niyetlenmiş ancak Taehyung'u görünce gülesi geldiği için durmuştu. Geceki atışmalarından sonra Taehyung'un aynı üniversitede okuduklarını fark edecek olması komiğine gitmişti.
"Senin ne işin var burada?" diğer yandan Taehyung, şaşkınlıkla etrafına bakıyordu. Bu karşısındaki kişinin Jungkook değil de arabayı çekmek için gelen biri olmasını umuyordu.
