Yazım hataları varsa, affola
_____________"Bir an hiç açmayacaksın sandım."
Kolunu dayadığı kapı eşiğinde boy farkımızdan dolayı hafif yukarıdan bana bakan maskeli beden, hala daha yerimde hareketsiz durmamı sağlıyordu.
Bunun.. bunun burada ne işi vardı?
Seslice yutkunurken gözlerimi kırpıştırmış, kapıyı o an yüzüne geri kapatmak istemiştim ama bunu kesinlikle yapamamıştım.
Cidden elim ayağım tutulmuştu.Ve, o bütün yüzünü kaplayan maske o kadar dikkatimi çekiyordu ki, kendime gelmek için zihnimle iç savaşa giriyordum.
Siyah rengini koruyan, bir öncekinin aksine bu sefer yüzünü full kapatan o şey işlemeleriyle bakışlarımı oradan alamamamı sağlıyordu.
O da farketmiş olacakki, bana doğru bir adım atarak nefesimi tutmamı sağlamıştı.
"Çok şaşırmışa benziyorsun, ha?"
Boğuk çıkan o sesi resmen içimi titretirken, zar zor gözlerimi ondan ayırmış, bir yerlerden bulduğum sesimle "Ne işin var burada.." diyebilmiştim.Kısık bir konuşmadan ileri gitmeyen bu cümleme bir yanıt gelmezken, beni hafif ileri itmesiyle merakla çaktırmadan ona bakmış, kapıyı örtmesiyle kaşlarımı havalandırmıştım. Ben onu eve davet ettiğimi hatırlamıyordum?
Bu hareketini anlamdıramazken uzun sürmeden dibimde bitip, sıcak avcuyla çenemi kavramıştı. Bu davranışı nefesimi tekrar daha keserken, gözleri hariç kapalı yüzünü yüzüme yaklaştırmış "Nefes al.."
demişti.Ama o an o kadar dünyadan kopup gitmiştim ki, ne dediğini bile kavrayamamıştım ilk dakikalar. Sonradan bir yolunu bulup kendime gelirken, rezilliğin verdiği utançla yanaklarımin kızardığını hissetmiştim.
Sikeyim, bu adamın aurası neden bu kadar güçlü ve.. etkileyiciydi?
"Birde bana utanmıyorum diyorsun. Neden yüz yüze geldiğimiz zaman hep gözlerini kaçırıyorsun ve neden yanakların kızarık.. Bunları açıklayabilir misin bana güzelim.."
Tamda üstüne basıp, durumla alakalı bir konuşma yaparken beni bir güzel yerin dibine sokmuştu.Ve konuştukca hafifçe yüzünde hareketlenen maske yakınlığımızdan dolayı burnuma sürterken, içim bir hoş oluyordu.
Bu dahada yanaklarıma kan dolmasını sağlarken diyecek bir şeyim olmadığı bir şekilde gerilemeye çalışmıştım.
Ama o buna izin vermeden, belime attığı koluyla bir anda beni kendine çekip, sımsıkı kavramasıyla bir sonraki hareketimi engellerken "Bu sefer kaçmak yok.." demesi kaçınılmaz olmuştu.
Tekleyen nefeslerim eşliğinde ona bakarken ikimizin arasında kalan ellerimi ister istemez onun giydiği kıyafeti sıkarken bulmuştum. Verdiğim bu tepkiler onun pişkince saniyelik bir gülmesiyle hoşuna gittiğini belli ederken, bedenlerimizi yakında tutmaya devam etmişti
"Görülecek bir hesabım var." keyifli olduğunu belli eden bir sesle konuşmasına devam ederken 'ne oluyor? Ne hesabı?' dercesine ona bakmama neden olmuştu.
Kafamda oluşan bu sorular, diğer olanları bir kenara atarken içime ciğerlerimi yakacak bir soluk çekmiştim.
Ama hala daha ondan geri bir yanıt gelmemişti. Bunun tam tersine beni anlamadığım bir vakitte kucaklamıştı.
Bir anda gerçekleşen bu olay küçük bir çığlık atmama neden olurken sonunda "Ne yapıyorsun?" diyebilmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
comptive | taekook
Fanfiction'Bilinmeyen numara. Diyorum ki, o güzel kalçalarını biraz daha camının önünde sallaya sallaya odada tur atarsan boxer denen bir şey kalmaz üstünde. Yarı çıplaksın. Ya perdeyi çek, ya üstünü giyin ya da ben seni fena yapacağım ;)' •Taekook• Seme Jk...