Yazım hataları varsa, görmezden gelin lütfen.
İyi okumalar.
_______________Uzandığım yatakta kendi kendime gülerek tavanı izliyorken, ona 'arayacağım' diyip aramam hala daha komik geliyordu.
Sebepsizce yaptığım bu kötülük yerlere yata yata gülme isteği oluşturuyordu.
Zaten, kafeteryada ona yazdıktan sonra bir mesaj dahi atmamıştı. Bende zaten dediğim gibi derse girmeyip eve gelmiş ve kendimi ilk fırsatta yatağa atmıştım.
Ama aklıma bu durumu ister istemez getirip kıkırdıyordum. Artık sırıtmaktan yanaklarım acırken, ciddi kalmaya çalışarak parmak uçlarımla ovalamıştım.
Derin nefesler alıp verirken, yaşarmaya başlamış gözlerimi silerek ayaklanmış, odadan hızla çıkarak kafamı dağıtmaya karar vermemle birlikte oturma odasına yönelmiştim ki, zilin çalmasıyla sese doğru yönelmiştim. De, kim gelirdi ki bu saatte?
Adımlarımı hızlandırıp dış kapıya varırken, delikten bakmış ama kimseyi göremememle kaşlarımı çatarak geri çekilmiştim.
Elim kapının kulpuna uzanırken, serice açıp bomboş apartman koridoruna bakmış, sıkıntılı bir nefes verip başımı sağa sola sallamıştım. "Ne bu şimdi.. Kamera şakası fi-" diye seslice hayıflanırken yerde gördüğüm kutuyla anında susmuştum.
Gene gizemli bir kutu daha olaya giriş yaparken "Yine o mu gönderdi ki?" diyerek sessizce konuşmuştum. İçime derin bir soluk çekerken bir süre kutuyu izlemiş, ardından yavaşça alarak, kapıyı kapatmıştım.
Kucağımda duran bu şeyin üstünde önceki gibi bir şey yazmıyorken, daha meraklandığımı hissetmiştim. O yüzden hızlıca odama yürüyüp, kalktığım yatağıma geri yerleşmiş, kutuyuda önüme koyarak komodinin üstünden telefonumu kaptığım gibi onunla olan konuşmalarıma girip hemen mesaj atmıştım.
Siz.
Pişt
Sen mi gönderdin yine?Bilinmeyen numara.
Bilmem.
Aç, bak.Bu mesaja kaşlarım havalanmış bir halde bakarken, tam cevap vermemesine karşın telefonu kapatma zahmeti bile bulunmadan kenara koymuştum..
Gözlerim ister istemez karşı apartmana kayarken, onun bulunduğu daire bakmış, boş bulmamla birlikte geri önümdekine dikkat vermiştim.
Üstünde bir bant dahi olmayan kutu, sanki kolay açabilmem için hazırlanmış gibiyken, daha fazla dayanamayıp açmış, gördüğüm tüy yumağından oluşan şeyle anlamamazlıkla kaşlarımı çatmıştım.
Açık tonlar yer edindiği bu şeyi parmaklarımla tutup havaya kaldırırken, devamında gelen hafif sivri olduğunu belli demirimsi uca bakarak kaşlarımı çattım.
"Bu ne ya.." diyerek merakımı ortaya bir kez daha atarken, elimdeki sırf tüyden oluşmuş varlığı baştan aşağı bir süzerek anlamaya çalışmıştım ki, bir anda farkına varmamla küçük bir çığlık atarak hemen az ilerime fırlatmıştım.
Kuyruktu bu!!! Fantezi türünden bir kedi kuyruğuydu!!??
Sikeyim!! İçinde kulakta vardı!! Taç misali bir kedi kulağı!!!
Kalbim hızlı hızlı atmaya devam ederken, heyecandan ne yapacağımı şaşırıp bir sağa bir sola çevirmiştim başımı.
Bütün vücudumdaki kanlar yanaklarıma toplanırken, ağzına geleni çekinmeden söyleyen ben nasıl utandığımı anlamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
comptive | taekook
Fanfiction'Bilinmeyen numara. Diyorum ki, o güzel kalçalarını biraz daha camının önünde sallaya sallaya odada tur atarsan boxer denen bir şey kalmaz üstünde. Yarı çıplaksın. Ya perdeyi çek, ya üstünü giyin ya da ben seni fena yapacağım ;)' •Taekook• Seme Jk...