Medyayla okumanızı tavsiye ederim.
Ve lütfen, vote.•••
Hızla çıktığım merdivenlerin ardından koşar adımlarla amfi kapısının önüne gelmiştim.
Nefes nefes kalmış ifademle içeriye göz atmış, profesörün olmadığını görünce rahatlamış bir şekilde olduğum yerde biraz soluklanmıştım. Bir an hapı yuttuğumu sanmıştım cidden.
"Gelmeseydin Taehyung." Amfiden birinin şakaya karışık sesi beni görmesiyle yükselirken, birazının bakışları bana dönmüştü. Ama kısa sürmeden o tarafa bile bakmadan yerime geçmemle, bana karşı olan odakları dağılmıştı.
Çantamı sıranın üstüne bir hayli hızla koyarken, yanımda bana dikkatlice bakan Hoseok'a dönmüştüm. Garip ve.. sanki gözlerinde anlamdıramadığım bir ifadeyle bakıyordu.
Elimi anlamamış yüzümle, havada sallamış ve konuşmuştum. "Heyy, transa mı girdin?"
Cevap vermemişti."Dostum, şöyle bakma rahatsız edici."
Hafifçe çattığım kaşlarım eşliğinde konuşarak arkama yaslanmıştım."Direkt konuya gireceğim Taehyung.. Hatırlıyorsundur.. bir zamanlar aynı mevkide otururduk. Annelerimiz yakındı ama biz değildik. Ki hala daha öyleyiz"
Bir anda gelen gergin ses ve konuyla kaşlarımı havalandırarak yandan beri Hoseok'a bakmıştım. Şimdi bu ne alakaydı?Evet, bir zamanlar aynı yerde otururduk ve annelerimiz fazlasıyla samimiydi. Bir ara bizide Hoseokla arkadaş yapmaya çalışmışlardı ama kendisi çok asosyaldi ve benim o zamanki ergenlik kafası devreye girince ısınamamış, çocukla ilgilenmemiştim. Aradan aylar, yıllar geçti. Ve bu seferde ayni üniversiteye düştük, hatta aynı amfide yan yana oturuyoruz. Ama dışarıda görüştüğüm biri değildi. Ve sanırım haklıydı, yakın değildik. Ders hariç konuşmazdık. Ondada zaten benim isteğimle not verir, uyuduğum zaman kaçırdığım yerleri atardı.
Sanırım biraz garip hissetmiştim. Ama konu tam olarak bu değil, Hoseok'un bunları neden hatırlatmasıydı.
"Evet..?" derin bir iç çekerek başımı onaylar bir şekilde sallamış konuşmuştum. Ne cevap vereceğini çok merak ediyordum.
"Bunu burada sana anlatmam ne kadar doğru bilmiyorum. Aslında dün gece yazmayı düşünmüştüm ama geceni mahvetmek istemedim. Şu anda da bir farkı yok ama bilmeye hakkın var diye düşünüyorum." Kaldığı ikilemle birlikte endişe ve durgun ifadesiyle konuşurken, kaşlarımı dahada çatarak kötü bir şey olacak hissinin içimi doldurmasıyla suratımı ister istemez düşürmüştüm. Sikeyim, bir günde güzel gitse şaşardım!
Ne anlatacaktı Tanrı aşkına."Nasıl desem. Dün, baban geldi. Yani.. evimize. Babamla konuşmak istediğini söyledi. İlkten şaşırdım ama sonra çok uzatmadan ikisinin bir araya gelmesiyle onları dinledim. Baban.. kafayı sıyırmış gibiydi. Sürekli sizi sordu. Ya da, sadece anneni sordu diyebilirim. Sizin buradan taşındığınızı bilmiyormuş sanırım, eski evinize gitmiş kimseyi görememesiylede bize gelmiş. Dediğim gibi babamla konuştu, eğer sadece ben olsaydım o evde yemin ederim kovardım, hiç bir şey söylemezdim Taehyung ama babam anlattı. Taşıdığınızı, anneni.. Baban Bayan Kim'in cenazesinin yıllar önce kaldırıldığını duyunca çıldırdı, etrafa saldırdı. Ve bağırarak senin yanına gitmek istediğini söyledi. Yerini sorup durdu. Ben ve annemden başka kimse aynı yerde okuduğumuzu bilmiyor. Babamda, ama yinede hemen o anda olaya dahil olarak yerini bilmediğimizi söyledim. Sonrasından babam bir şekil evden çıkardı o adamı." Titrek bir nefes alarak cümlesini bitirirken, her bir kelimesinde başka yerde gezinen bakışları bu sefer duyduklarımdan ötürü dolmak üzere olan gözlerimi bulmuştu. Sikeyim, kalbim acıyordu resmen..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
comptive | taekook
Fanfiction'Bilinmeyen numara. Diyorum ki, o güzel kalçalarını biraz daha camının önünde sallaya sallaya odada tur atarsan boxer denen bir şey kalmaz üstünde. Yarı çıplaksın. Ya perdeyi çek, ya üstünü giyin ya da ben seni fena yapacağım ;)' •Taekook• Seme Jk...