26• "Yumruk"

1.1K 173 223
                                        

Oy ve yorum 🍫
•••

Huzurluydum. Tostumu güzelce yemiş meyve suyumu da içmiştim. Ki bence bunlar sayesinde değildi. Sarıldığım adam beni bu kadar huzurlu kılıyordu muhtemelen. Sırtıma attığı kolu ve başıma yasladığı kafası... Dışarıdan çok tatlı gözüküyorduk muhtemelen. Tatlı hissediyordum fazlasıyla.

"Hey. Ne zamana kadar böyle duracaksınız? Teneffüs bitecek. Ayrıca nispet mi yapıyorsunuz bak yemin ederim Jay'ı getiririm."

"Yok Jay may."

Chan hyungun ani çıkışı ile gözlerimi araladım. Aha? Kendisi de bunu yapmak istememiş gibi bir yüz ifadesi yapmış sonra ise bitmiş su şişesini kafasına dikmişti. Şey. Hyung bence bu daha tezat bir şey oldu.

"Şstt sen neden kaç gündür benimle zıd düşüyorsun babalık? Eskiden böyle değildin. Nerede benim tatlı dedem?"

Seungmin uzanıp hyungun çenesini kedi gibi okşamaya çalıştığında hyung göz devirmiş ve elini çekmişti nazikçe. Gülümsedim. Aklıma bir şeyler geliyordu ama konu er yada geç Hyunjin'e döndüğünden fırsat bulamıyordum. Aynı şu an olduğu gibi.

"Minhyuk bugün geliyormuş okula. Sizde tam zamanında çift olduğunuzu açıkladınız. Off elim kaşınıyordu zaten. Sincabım? Artık yaralarımı sararsın değil mi?"

Minho hyung aniden yanındaki Jisung'un dibine girdiğinde olacak olan rezilliği görmemek adına gözümü kapadım. Jisung. Bro lütfen ileri gitme. Sakin kal. Bizimle kal- "Olur."

Tek düze cevapla gözümü hemencecik açıp bir Felix'e bir de Seungmin'e baktım. İkiside benim gibi şaşırmışlardı. Kimse hatta Changbin hyung bile şu an Jisung'tan mantıklı bir cevap beklemiyordu çünkü. Yutkunup duruşumu biraz düzelttim. Bu sıra Hyunjin başını kaldırmıştı. Ne oldu diye bakacakken yorgun gözlerini gördüm. He? Haaaa yoksa öyle dururken uykuya mı dalmıştı?! Tanrım bilseydim sonsuza kadar öyle dururdum. Resmen uyandırmıştım uykusundan. Sahi.

Yerimde tamamen doğruldum ve ona sarılmayı bıraktım. Elimi kaldırıp alnıma baktığımda ise düşündüğüm gibiydi. Benim kadar olmasa da o da hastaydı. Ateşini hissedebiliyordum. "Yine kendini geri plana attın... Bazen senin ayaklarından tutup binadan sallandırmak istiyorum."

Güldü. Aslında ciddiydim ama neyse. Bilmesede olurdu. Hala elim alnındayken kendini biraz olsun bıraktı bana. Gözleri kapalı, solgun dudakları ve elime gelen saçları vardı şu an karşımda. Öpmek istesem de durdum ve biraz olsun öyle durmasına izin verdim. Kabuslarından olsa gerek uykusunu alamamıştı. Hasta da olunca gözleri gidiyordu resmen. Ah. Durumunun benden daha kötü olduğuna yemin bile edebilirdim şu an. Gerçi... Eve gitmesi için diretsem bile evinde kimse yoktu. Tek yaşıyordu. Tanrı aşkına tamam liseliyiz genciz o ye felan ama ne oldu da tek evde yaşamaya mecbur kalmıştı ki bu yaşta? Resmen tanışmadığım anne ve babasına kin doluydum. Bende gitsem? Gerçi bende hastayım. O kadar halsizim ki anlatamam. Ki ki ki Hyunjin'den bahsediyoruz. Asla kendini umursamaz ve bana bakardı gün boyunca.

Ayş kendine bakmayınca sinirleniyorum!

"Yine ne geldi aklına da ayıcık oldun?" Gözleri aralanırken söylemişti bunu.

"Kendine biraz olsun baksan ölürsün demi?" Teknik olarak şu an ayıcık kısmına takılıp sinirlenmem gerekiyordu ancak içimdekine engel olamayıp tamamen onun ayıcık terimine uyarak sinirimi belli etmiştim. "Ayrıca gülme. Bu önemli bir konu."

Alnındaki elimi çekti ve başını sağ omzuma koydu. Yutkundum. Şu an nefesi boynuma geliyordu ve bu kızarmam için yeterliydi. Onun da bunu bilerek yapmadığına emindim. Dinlenmek için bunu yapmıştı ama kendine gelince şekilden şekile girip kekeleyecekti. Aklıma ilk hallerinin gelmesiyle güldüm. Başta benden kaçıp titreyerek kelimeleri birleştirmeye çalışan çocuk şimdi sevgilim olarak yanımda duruyor ve bana sarılıyordu.

Chocolate •Hyunin• ⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin