22-DÜĞÜNÜMÜZ VAR 🏍

13.1K 802 556
                                        

Duydum ki geçtiğimiz hafta içinde okul adında bir hapishane, sizi sınav adlı cezaya tabi tutmuş ve çok yorulmuşsunuz.

Bu yüzden ben de ne yaptım? Hemen gaza bastım, 7000 küsürlük bölümü yazıp size hediye olarak getirdim. ☺️

İyi okumalar dilerim.

Yorum yapmayan nedir?

ARABACIDIR!

Not: İthaflar beni Wattpad'den takip eden ve bölümlere çokça (güzelce) yorum yapanlar arasından seçiliyor. 😊

"Ben siyah renkte istiyorum."

Şımarıkça isteğime gülümseyip başını salladı Gökmen. "Hımmm."

Sokağın başına gelmiştik, ikimizde Çiçek'e yaslanmıştık ve Gökmen marketten aldığı soğuk kahvesini içerken beni dinliyordu. Burhan'lar henüz gelmediği için eve de giremiyorduk.

"Deponun sol yanına çiçek ve gül dövmesi yaptıracağım."

"Gül?"

"Cool bir çiçek."

Güldü. "Başka, bu kadar mı?" Merak etmediğini biliyordum ama sahte sabırsızlığı sevimliydi.

"Dur, anlatıyorum işte." Güldüğüm zaman gülüşüme baktı.

"Gülme kız."

"Gülerim." 

"Gülme... Kız gülmesene."

Parmağımla yüzüne daire çizdim. "Tam şu ifadeni de dövme yaptırmak istiyorum."

"Nerene?" Deyip kaşlarını oynattı.

O kadar şapşal göründü ki kendimi tutamayıp güldüm. "Kalbimin üstüne, çünkü gülmeyi sevdirdin ve gülme sebebimsin."

Utanarak önüne döndü, dudaklarının utangaç kıvrımlarına baktım. "O zaman daha yakışıklı bir halimi yaptır." Deyip bana pozlar vermeye başladım. Baş ve işaret parmağını açıp çenesinin altına koydu ve dudaklarını büzerek tek kaşını kaldırarak komik ama havalı olmaya çalışan 1990'lı yıllarının erkekleri gibi göründü gözüme.

Gülüşlerim arasında, "niye?" Diye sordum.

"Az önceki ifadem komikti çünkü." 

Uzanıp yanağını sevdim. "Olsun sen benim şebeleğimsin."

Yine utandı ama bu sefer gözlerime bakmaya devam etti. Güneşi seyrederken yaptığımız konuşmadan sonra o da, ben de arayı yumuşatmaya çalışıyorduk. Biz kavga etmeyi ve küs kalmayı seven çiftlerden değildik.

"O zaman bende sana bornozlu demeye devam edeceğim."

"De." Dedim omuzlarımı silkerek. "Ama bak sakın ulu orta söyleme, hele babamın yanında ağzından kaçırırsın Gökmen, elinden alamam seni, kıtır kıtır doğrar." Gözlerime bakmaya devam etti. "Ki biliyorsun konu biz olunca babamın yanında kırdığımız potlar ünlü."

Güldü, sonra, "niye?" Diye sordu.

"Ne demek niye?" Saçma bir soru sormuş gibi tepki verdim. "Sen benim kızımı bornozlu nerede ve nasıl gördün diye sorarsa ne cevap vereceksin? Biliyorsun babam detaycı adamdır, ibini dibini öğrenmeden bırakmaz. Sonra buyurun cenaze namazına."

"Doğru..." diyerek hak verdi bana. "Burhan'a hiç yaptı mı bunu?"

"Yoo... Burhan nerede ne söyleyeceğini bildiği için başımıza daha önce böyle bir olay gelmedi." Cümlemi bitirdikten sonra faka bastığımı fark ettim ama artık çok geçti.

SERENDİPÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin