'11

9.3K 643 236
                                        

Yorgunluktan yayıldığım zeminde nefes nefese kalırken elimdeki boks eldivenleriyle yapabildiğim kadarıyla şakağımdan akan teri silmiştim.

"Hadi gençler, hadi gençler! Tempo!"
Antrenman hocamızın sesi daha ara vermemizin üstünden bir dakika bile geçmeden kulaklarıma dolarken, hayıflanarak yerimden kalkmıştım.

"Merak etmeyin, bir set daha yapmayacağız. Bugünlük bu kadardı fakat aranızdan şanslı bir arkadaşımız milli sporcumuz ile dövüşecek. Tabi abartılı olmayacak korkmayın. Deneyim sahibi olacaksınız. Hepiniz yenisiniz." Amatör olduğumuzu araya sıkıştırmayı unutmadan lafını bitirerek köşesine çekilmişti.

Yaklaşık bir aya yakındır buraya geliyordum. Amacım bir boksör olmak değildi. Belki kas yapmak ve kendimi güçlendirmek istiyordum.
Genel olarak fazlasıyla ilgilimi çekmişti.

Bu denle başvurmuştum. Ama bu dediklerim maçlara çıkmayacağım anlamına gelmiyordu. Çıkıp çıkmamam devam etme sürecime bağlıydı. Eh, bende maçlara şuanlık çıkmak istemiyordum ya..

"Herkes soluklandığsa aranızdan birini seçelim. Gönüllü var mı?" Bir süre kimseden ses çıkmazken, herkes birbirinin gözüne bakmıştı. Ve çoğu kişi arkadaşını 'sen dövüş' diye ikna etmeye çalışıyordu.

Bu sırada salonun kapısı açılırken içeriye oldukça dövmeli, belirgin kasları  ve boyu bir hayli uzun olan biri girmişti. Sikeyim, adamın vücudu çok fit ve güzeldi.

"Ah, sporcumuzda geldi. Hoşgeldin, Jeon."
Bay Sunn anında kafamızdaki soruyu açıklamasıyla giderirken, hayran kalan bakışlarımı belli etmemeye çalışmıştım. Çünkü şu an sebepsiz yere bir bakışma içerisine girmiştik onunla.. huuh, gericiydi!

"Hoşbuldum Bay Sunn." Kısa bir bedensel selamlaşmadan sonra hocamızın onayıyla "Merhaba arkadaşlar ben Jeon Jungkook." diyerek söze girişmişti.

"Ögrendiğiniz üzere 32 yaşında bir milli sporcuyum. Buradada sizlere Bay Sunn ile eğitim vereceğim. Umarım iyi anlaşır ve başarılı oluruz. Şimdilik bu kadar. Sormak istediğiniz sorular varsa, lütfen buyurun."
Konuşurkenki siyah atletinin altında kabaran göğüsü onu çok havalı gösterirken bir kere daha hayret etmiştim bu kadar iyi gözükmesine. Cidden hiç yaşını göstermiyordu.
Artık idolümdü sanırım..

"Benim sorum var Bay Jeon?" İsmini bilmediğim bir çocuk istekle sesini yöneltirken, Jungkook hyung -benden büyük olduğu için hyung diyorum- kaşlarını kaldırarak soruyu sormasını belirtti.

"Evli misiniz.." sessiz sorusuna karşın hep bir ağızdan gülme sesi yükselirken, bende hafifçe kıkırdamıştım. Ne yani, onca maçla ilgili soru varken bunu mu sormuştu?

"Sessiz olun arkadaşlar. Saygıyı bozmayın. Arkadaşınız sonuç olarak merak ettiği bir soruyu sordu. Ve, evli değilim." ciddiyetinden ödün vermeyerek çocuğun sorusunu kısaca cevaplamıştı.

"Başka soru var mı? Yoksa, ringe geçelim."
Bu sefer Bay Sunn ortaya atılırken kimseden ses çıkmamasıyla Jungkook Hyung'a yaklaşarak eliyle bir kaç kez sırtını pat patlamıştı.

"Tekrar soruyorum, gönüllü var mı?" Yine etrafta bir suskunluk varken bu duruma gülmek istemiştim. Niye kimse çıkmıyordu ki?

"Anladığım kadarıyla yok. O zaman sen seç evlat." Hocanın yöneltmesiyle beraber anından saklanacak delik ararken küçük adımlarla kenara kaymaya çalışmıştım.

Bu adam beni görür ve seçerse sıçmıştım!

Bakışları önündeki çocuklarda dahi gezmezken kısa sürede beni bulmuş, dimdik bakmış, yüzünde hafif bir sırıtma oluşurken, gözden kaybolmak için anında dizlerim üzerine çökmüştüm. Lanet olsun! Beni seçecekti, beni seçecekt-

comptive | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin