Uçağımız inmeden yarım saat önce annem tarafından uyandırılmıştık tabi ben uyku sersemi bir şekilde yalpalayıp duruyordum zaten bir saat önce uyanan sevgilim gayette dinç bir şekilde belimden kavrayıp koltuğuma oturmama yardımcı oldu.
Kemerlerimizi takıp arkamıza yaslanırken bakışlarım jimin'i buldu bembeyaz kesilmişti bu durumu fark eden yoongi hyunga da bunu sorguluyordu "neyin var jimin" diye sorduğumda ise bana dönüp "midem bulanıyor uçak tutu galiba" diye geçiştirmeyi seçti durumunun farkındayım ama yoongi hyung ısrarla "hayatım uçak tutamaz ki seni" diye karşı çıktı.
"Bu sefer tutu işte uzatma yoongi" deyip gözlerini yumdu. İyi değildi ve bu nedenle yoongi hyung'a patlamayı gayet cazip görüyordu karışmamayı seçip yanımdaki bedene döndüm. Yanağmı öpüp geri çekilmesi ile bende önüme dönüp öylece durdum.
☆
Uçağımız indiği gibi jimin kendini anında dışarı atmıştı bizde peşinden gidip temiz hava almasını sağladık havalimanın girişinde gördüğüm siyah Range Rover, Mercedesler ile bizi beklediklerini anladım valizlerimizi tanışıyan korumalar valizlerimizi arabaya yerleştirmeye başlamıştı bile diğer korumalar ise kapımızı açmış girmemizi bekliyordu ben jungkook ve hyunjin bir araba da annem yoongi hyung ve jimin bir arabada. boşta kalan diğer arabalara da korumaların yerleşmesi ile otele doğru yolla çıktık.
Yaklaşık bir yarım saatlik yolculuktan sonra otelimize varmıştık bu yolculuk işi cidden de yormuştu uçakta pek uyuduğum söylenemezdi zaten, biz lobide beklerken hyunjin de oda karlarımızı almak için resepsiyon ile konuşuyordu kartlerı alıp geri döndüğünde herkese kendi odasının kartını vermişti.
"Ben bir üstümü değiştirip hazırlıklara başlayayım" annemin bu kadar hızlı olması açıkçası beni de heycanlandırmadı değil "yorulmadın mı anne dinlen istiyorsan bugün yarın hal edersin" jungkook'un dediklerini anında red edip dediğini yapmak üzere iş başına geçti.
Hepimiz odalarımıza dağılırken biz de kendi odamıza geçtik uçakta o hostes yüzünden pek uyuyamamıştım şimdi uyusam çok güzel olurdu aslında evet sanırım uyumalıyım çünkü gerçekten de yorulmuştum odamıza gelen valizlerden benim olanı alıp koltuklardan birinin üstüne koyup açtım içinden bir kaç parça kıyafet alıp banyoya geçtim.
Bu sırada jungkookta yatakta uzanmış telefon ile konuşuyordu bunu umursamayıp dibine kadar girip göğsüne sokulmuştum bir süre daha telefon ile konuştuktan sonra telefonu kapatmıştı fakat bu sırada ben iyicene bir mayışmıştım. Elleri belimi bulmuş oda bana sarılarak kokumu solumaya başlamıştı. O da uyuyacaktı galiba...
☆
Yüzüme vuran güneş ışığı ve telefonumun sesi ile uyanmak hiç isteyeceğim bir şey değildi komidinin üstündeki telefonumu açıp kulağıma götürdüğümde arayan kişinin jungguk olduğunu anladım.
"Sevgilim bana hâllâ uyanmadığını söyleme"
"Tamam söylemem"
"Taehyung aşağıya inip kahvaltı yapman lazım hadi öğlen oldu anlamıyorum kime çektin bu kadar" diye homurdandı "bilmiyorum herneyse inerim aşağıya birazdan" dedim fazla uyumuş olmamdan dolayı çatlanmış sesim ile "bekliyorum" deyip kapatı daha fazla onları bekletmeyip valizden bir kaç parça kıyafetimi çıkarıp üzerime geçirdim ve hızla aşağıya indim yemek kısmında bulunanlar arasında onları araken orta kısmlarda bir masa da oturan ailemi görünce gülümseyip onlara doğru yürüdüm.
Aile bu kelimeyi bir kere olsun kurarmıyım diye hiç düşünmemiştim bile o kadar ki ümidimi kesmiştim fakat Jungkook benim umut ışığım olmuştu olmaz dediğim herşeyi oldurmuştu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life Marriage
FanfictionTaehyung ailesi ile yaşadığı sorunlardan kurtulmak için evlenmeyi seçmişti , peki bu evlilik hayatını tamamen bitirecek bir kararmıydı yoksa onu hayata döndürecek bir kararmıydı... {Semejk} {Uketae} !!! angst değil !!!
