Serendipçe'nin üçüncü güzel hediyesi, ikinci video olduğu için Instagram da paylaştım, burada olmadı. Hepsi çok güzel, emeklerinize sağlık. 😍🥺
İyi okumalar dilerim canlarımm.
Yorum yapmayanlar ve yıldıza basmayanlar ARABACIDIR!
"Hiçbir seri üretim araç motoru geçemez!"
"Supra? Gtr?"
"Komik espriler ama gülmeyeceğim, kabullenmeniz gerek artık, motoru geçemezsiniz."
"Hadi len oradan!"
Gökmen yemeğe kalmıştı ve yemekten sonrada bir saat kadar oturmuştu, o saatler de bu muhabbetlerden o kadar çok duymuştum ki, gece rüyalarıma girmişti. Babam Gökmen'i yenemeyince, "hani arabaları sevecektin," deyip can damarından vurdu.
Gökmen o zaman pes etti, daha sonra Pazartesi düğünden sonra -benim de o söylemeden önce haberim yoktu- gelin, damat ve arkadaşları olarak yemeğe gideceğimizi söyledi, ve hazır buradayken de izin aldı.
Şimdiyse Pazar sabahına gözlerimi açmayı reddediyordum, stresten sanırım uykum vardı ve gece dişlerimi sıkmaktan olsa gerek başım ağrıyordu. Kafama kadar çektiğim yorganımı babam tek eliyle indirdi, en sinir olduğum şey!
"Baba!" Diye bağırdım.
"Sınava 40 dakika kaldı, hemen kalk çayını iç," diyet çayımı masamın üstüne koydu. "Üstünü giyin, kahvaltıya in. Barkın bile kalktı, sen hala yatıyorsun."
"Barkın niye kalktı bu saatte?" Huysuzca sorup gözlerimi ovuşturdum.
"Seni bıraktıktan sonra sinemaya gideceğiz, onun heyecanıyla kalktı."
"Onun yaşında ben seni başımın üstünde taşıyordum."
Çayıma uzandım, babam benden önce davranıp elime tutuşturdu. "Teşekkür ederim." Bir yudum alırken beni seyrediyordu, gözlerimi kaldırıp baktım ve tek gözümü kırptım. "Ne oldu baba?"
"Sen nasıl kızsın ya!" Dedi. "Kız dediğin iki saat önceden kalkar, kombin yapar, beğenmez bir daha yapar, ayakkabılarını yan yana koyar seçim yapar, youtube'dan sınav makyajı aramaları yapar, ne bileyim, pimpirikli olur." Anlatırken eli kolu durmadı, susup baygın bakışlarımı gördüğünde ise, "bir de benim kızıma bak, hem de benim kızım yani, benim, benim genetiğim. Şu göz altı morluklarına bak." Dedi, halim onu delirtiyordu.
Sırıtırken gözlerinin içine baka baka çayımdan içtim. "Sana da hayırlı sabahlar baba."
"Niye bana değil de annene çektiysen." Odamdan çıkmak için hareketlendi. Kapımı açık bırakıp gittiğinde sinirle soludum, kapımın açık bırakılmasından da nefret ederdim!