6.Bölüm

1K 161 16
                                        




Bahar mevsimi gelmiş geçiyor, kavurucu sıcaklar çok yakında ülkeyi etkisine alacaktı pek tabii Kuzguncuk'ta nasibini alacaktı. Etekleri uçuşan tül bir elbise giymişti. Maviydi. Bugün arabasını yanına almaya karar vermişti. Günlerdir yerinden kaldırmamıştı sarı papatyasını. Sabahın sekizinde evden çıkmıştı, kapıları açık tamirhanenin içinden kısık bir müzik sesi yayılıyordu. Bir türküydü, babasının en sevdiği türkülerden biriydi. Ali'nin müzik zevki Gülru'yu gülümsetiyordu. Aracına oturup kontağı çalıştırdı, ama birkaç saniye sonra durdu. Bir daha denedi, sonra bir daha ama nafileydi. Araba hem çok eskiydi hem de Gülru ne anlardı arabanın neden kontağa geçmediğini. Bir korku sarmaladı içini, arabasını çok seviyordu. Hâlâ borcunu ödediğini unutmak istedi.

Başını direksiyona bırakıp, "Of." dedi. Tamirhanenin önünde bozulması da bir kaderdi. Vosvostan çıkıp kapısını kapattı. Tamirhanenin içine girdi. "Ali Bey." Bu kez sesi yüksek ve yardım istercesine çıkıyordu.

İçeride, küçük ofisinde bilgisayar karşısında banka hesaplarıyla ilgilenen Ali, göz devirerek kalktı yerinden. Oto kiralamaya geçeceği için üzerini değiştirmemişti. Siyah gömleği ve kotuyla duruyordu. "Ali Bey... Ali Bey..." Ağzı içinde homurdanarak çıktı. "Efendim."

"Şey..." diyerek öne çıktı Gülru.

Ali'nin bakışları belki de ilk kez Gülru'nun gözlerinde bir şeyler aradı. Tedirginlik, korku, heyecan... "Ne oldu?" Bir adım da Ali yaklaştı.

"Arabam çalışmıyor."

Omuzları düşen Gülru'nun tavrıyla rahatladı. Hâlinden daha ciddi bir sorun olduğunu düşünmüştü. "Bakalım."

Ali önde Gülru arkada geçtiler arabanın yanına. "Anahtar üzerinde."

Ali şoför koltuğuna oturup denedi, yine kısa bir motor sesi geldi ve araç stop etti. Kaput mandalını açıp çıktı. Arkasına geçip kapağı kaldırdı. Gülru da onu izliyordu. Motora baktı ama sorun burada gibi görünmüyordu. Kaputu kapatıp aracın önüne geçti. Bagajı açıp derli toplu ve temiz alandaki ince halıyı kaldırdı. Gülru'nun ne olduğunu bile bilmediği bir kapağı çevirip açtı. İçinden çıkan küçük silindire bakmak için doğruldu Ali.

"Yakıt pompası tıkanmış, iyice bakmam lazım belki bozulmuş da olabilir. Motor tekleme yaşadı mı hiç veya gaz almama gibi?"

Gülru başını iki yana salladı. "Saat gibi çalışıyordu."

"O zaman büyük ihtimalle bozulmuş." Parçayı alıp kapağı kapattı Ali. Bagaj halısını da düzeltip kapattı. "Bunun yenisi lâzım."

"Nerede bulabilirim bunu?" Adamın elindeki parçaya bakıyordu. Ali de onun şaşkın ve mutsuz yüz ifadesine.

Ali ayakları üzerine kıpırdayıp parçaya baktı. "Köşedeki nalburda bulabilirsin."

"Tamam, ben hemen gidip alayım." Arabanın içindeki çantasını aldı hızla. "Hemen gelirim." Ali'nin elindeki parçayı kaptığı gibi yürümeye başladı.

Ellerini cebine atan Ali, Gülru'nun arkasından bakarken dudaklarını sıktı. Gülümsemesi kadın uzaklaştıkça büyüdü, en sonunda sert bir kahkaha dönüştü. Vosvosa yaslanıp Gülru'nun dönmesini bekledi. Gülüşünü silemiyordu. On dakika sonra sokağın başından öfkeyle gelen kadını görünce yüzünün ifadesini düzelti. Doğrulup ayakucuna bakındı. Kadının soluğu yanında verilince başını kaldırdı.

"Ali Bey?" Gülru çenesi havada, sesinde bir ton öfke adamın gözlerine bakıyordu. "Nasıl eğlendiniz mi?"

"Çok." Ali gülümsedi.

"Yaptığınız ayıp!" Elindeki parçayı ikisinin ortasına kaldırdı Gülru. "Bunun nerede satıldığını bilmek zorunda değilim. Adam suratıma aptalmışım gibi baktı."

Akasya Sokağı -Kitap oldu-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin