and you don't seem to understand

Start from the beginning
                                    

"karnım acıyor" dedim karnımı ovuşturarak

"neren acıyor güzelim?" diye sordu soobin saçlarımı okşayarak

"burası" dedim karnımda ağrıyan yeri işaret ederek

"hadi gel bir doktora gidelim" dedi soobin beni kucaklayarak

"götürmeyin doktora falan, duyuur" dedi taehyun üstünü düzelterek

Haruto her an ona saldıracak gibi dururken omuz silkti

"benim işime gelir, sizin için sorun" dedi gülümseyerek

"doğru söylüyor piç, bize gidelim abim ilgilensin" dedi kai 

"aferin lan" dedi haruto onaylayarak

Gözyaşlarım yol boyu soobin'in omzunu ıslattı, ben kötü biri miyim de tüm bunlar benim başıma geliyor? Ben kimseye bir kötülük yapmadım, bile isteye kimsenin yatağına girmedim, ben sadece okulumu okumak istiyorum

"çok mu acıyor?" diye sordu soobin eğilerek

"kalbim de acıyor soobin" dedim ona sıkıca sarılarak

Soobin saçlarımı öptüğü sırada araba durdu, kai koşarak abisini çağırdı. Abisi seokjin abi geldi ve kapımı açarak beni kucakladı, kainin yatağına uzandım ve tüm bu olanların bitmesi için dua ettim. Seokjin abi durumu kavradı ve aileme söylemeyeceğini söyleyerek içimi rahatlattı, sanki rahatlayabilecekmişim gibi 

"bebeğin bir sorunu yok, sadece fazla stres yapmış beomgyu"  dedi elindeki fincanı bana uzatırken

"haksız mı?" diye sordu haruto

"ne yapmayı düşünüyorsunuz?" diye sordu seokjin abi

"kafamda iki plan var. Ya dayım ve teyzemi çağıracağım tüm aileyi öldürecekler ya da beom reşit olana kadar bir iki ay sıkacağız dişimizi, sonra da bebeği aldıracağız" dedi soobin

"ya sen beomgyu, sen ne düşünüyorsun?" diye sordu seokjin abi

Gözlerimi pencereden çektim ve onlara baktım, hepsi benim yüzümden sıkıntıya düşmüştü. Tek düze ilerleyen bir hayat nasıl bu noktaya geldi?

"soobin'e katılıyorum" dedim sadece

"ya bu bir iki ayda beom bebeğe bağlanırsa?" diye sordu kai

"bağlanamaz kai, öyle bir lüksü yok. Ne taehyun arkasında durur ne bizimkiler ayrıca beom'un hayalleri var,maalesef bir bebekle yapılamayacak hayaller" dedi soobin başını eğerek

"bence de bir süre beklemeliyiz, zaman her şeyin ilacı belki bir ışık görünür bize" dedi haruto

"muhtemelen böyle bir süremiz olmayacak çünkü yeonjun çoktan ailesine söylemiş" dedi kai elindeki telefonu cebine atarak

"nerden biliyorsun? belki acımıştır bana" dedim bir umut

"taehyun'un aile bir basın açıklaması düzenleme kararı almış, demek ki söyledi" dedi kai dişlerini sıkarak

"bu adamlar iş dünyasında aktif bir rol oynuyor, onlarla alakalıdır belki de?" diye bir seçenek yarattı seokjin abi içimi rahatlatmak için

"yeonjun'un bir sorunu mu var?" diye sordu haruto

Taehyun'un lafı arasında geçen şeyden bahsederek

"yeonjun kısır, bu yüzden ailenin tüm beklentisi taehyundan. Delirtmişler bebeyi mala çevirmişler ondan engelli gibi o p,ç" dedi soobin saçlarını karıştırarak

"bu onu affedeceğimiz anlamına gelmiyor, ne yeonjun ne de taehyun ikisi de gözümde araplardan beter durumda" dedi haruto

"araplar senin üç santim pipine laf atıyor mu? ne uğraşıyorsun araplarla" diye kaşlarını çattı kai

"kanında araplık mı var koçum hayırdır?" diye sordu seokjin abi şakayla

"evet abi, açıklamamızın vakti geldi. Ben aslında evlatlık alınmış bir arap kabilesi emiriyim" dedi kai 

"utanmasam gülücem" dedim fısıldar gibi 

"gül zaten beom, üzüleceğin hiçbir şey yok. Sen kötü bir şey yapmadın" dedi haruto bana sırıtarak

"biz her zaman yanındayız" dedi soobin kafasını kaldırarka

"her zaman emrine amaldeyim" dedi kai

"o öyle değil safoz" dedi haruto

"nasılmış doğrusu?" diye sordu kai

"ben de bilmiyorum"

"tencere kapak" dedi seokjin abi bana bakarak

"annemler duymadan teyzemi mi arasak beomgyu?" diye sordu soobin

"bilmiyorum beom, dedem çok üzülür teyzem bizi alıp götürürse. Ölüme terk etmiş oluruz onu bir başına"

"ben kalırım, sen kurtul yeter" dedi soobin

"dedemi bırakmak istemiyorum" dedim

"özgürlüğün için hiçbir zaman savaşmıyor olman canımı sıkıyor" dedi soobin kaşlarını çatarak

"yorgunum çünkü, kanatlarım uçamayacak kadar yorgun" dedim bakışlarımı karnıma indirerek

"ne derlerse he diyeceksin yani öyle mi?" diye sordu seokjin abi

"evet, kaderim budur belki de"

"sen ölmeden mezara koydun kendini mal mısın?" diye sordu kai
_______________

beom mal mı diye sormayın mal çünkü

the other women | taegyuWhere stories live. Discover now