20-YÜZ MASKESİ 🏍️

10.6K 864 825
                                        

(Aynısı değil, temsilidir)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Aynısı değil, temsilidir)

Bana sürekli bölüm sorup bölüm gelince de hiç yorum yapmayan can cağız okurlarım. Size sesleniyorum.

Lütfen satır arası yorumlarınızı yapınnn. 🥰

Yorum yapmayanlar ve yıldıza basmayanlar ARABACIDIR!

İyi okumalar dilerim. 🤗

"Mert abi geldi."

Barkın'ın sesiyle ayrılarak birbirimizden koptuk. Sarılmamız bölündü, kapı girişinde durmuş bize masum bakışlarını dikmiş kardeşime bakarken gözlerimi kırpıştırdım. Onsuz aile sarılması yaparken yakalandığımız için utandım bir an.

Babam, "geliyorum oğlum." Deyip gözlerini sile sile içeri gitti.

Barkın üçümüze baktı. "Ne oldu size?" Biz tepkisiz kalınca omuzlarını silkip içeri girdi.

Peşine annem burnunu çekti, Gökmen gözlerini ellerinin tersiyle sildi. Ben de yaşlarımı sildim. Gökmen'in kızarmış gözlerine baktım, siyah elmas gibi parlıyorlardı. O sağ gözünü ovuştururken elimi uzatıp sol yanağına koydum, gözünün altındaki yaşları baş parmağımla sildim. Bana bakıp gülümsedi ve yaşlarını silmeme izin verdi.

Annem ikimizi yandan süzüp tebessüm etti. "Benimle de aynı konuşmayı yapacak mısın? Çünkü istemiyorum. Dayanamam ben."

"Hayır, sana kızgınım Kübra teyze."

"Hayır olsun, niye?"

Gülümsedim, hayır hayır annecim, korkma.

"Asistanın nasıl?" Diye imayla sordu Gökmen. "Daha iyiler mi? Hala bekar mı?"

Annem olayı çakıp anında sıyrılmak adına, "ben seni oğlum olarak aldım, kabul ettim. Hayırlı olsun." Deyip içeri koşuşturdu. Arkasından bakarken güldük. Gökmen burnunu çekip parmağının tersiyle silince ona baktım tekrar.

İşaret parmağımın tersiyle yanağını sevince bana baktı. "Ağlayınca çok tatlısın ama ağlama bir daha, içim parçalandır şurada 5 dakika da."

Gülümsedi, şımarık, sevgiye fazlaca maruz kalmış bir çocuk gibi gülümsedi. "İzliyordunuz değil mi?" Diye sordu sonra.

"Dayanamadık."

Bir adımda yanaşıp alnını bu sefer benim omzuma yaslayarak sığındı, boyundan dolayı eğilmiş, boyun eğmişti varlığıma. Ellerini belime hafifçe yerleştirdi. Sarıldı. "Ben de artık ağlamak yerine gülmek istiyorum."

"Bunu sağlayalım o zaman."

"Beraber değil mi?"

"Başka biriyle planın yoksa, evet beraber Gökmen."

"Ne biçim konuşuyorsun kız."

Gülerken belime parmağını batırdı, gıdıklandığım için kıkırdarken eğilip büküldüm. "Yapma Gökmen."

SERENDİPÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin