9.bölüm (hastane)

83 11 6
                                        


Benim gelmem ile hemen arkamdan gelen jungkook ile odanın ortasında durdum o da dibime kadar girmiş "nerdeydin he taehyung ben seni uyarmadım mı korumasız bir yere gitme demedim mi, ben daha sana en başından ne dedim gittiğin her yerden haberim olucak demedim ha" dedi, göz temasımızı bozmadan kısık ve duyabileceği bir tonda "dedin" deyip sustum.

"Dedim demi sen ne yapıyorsun peki korumasız bir şekilde jimin ile kalkıp bir yerlere gidiyorsun bilerek mi yapıyorsun anlamıyorum ben seni" gözümden dolup taşan yaşlar ile tekrar bağırıp "ağlama, ağlamdan konuş ve nerede olduğunu söyle" dedi daha fazla bağırmalarına dayanamayıp

"J-jimin iyi değildi midesi bulunuyordu yoongi hyung'u aramama da izin vermedi biz de korumalar hemen size gittiğimiz yeri söylemesinler ki siz de endişelenmeyin diye tek gittik" tamamen doğruydu ama biraz eksikti bu küçükcük şey için bu kadar bağrıp çağırması kalbimi acıtıyordu onu gerçekten de seviyor ve bana kızsın bay kim gibi olsun istemiyordum.

"Taehyung sevgilim sen niye böyle yapıyorsun hm... ben sen zarar görme diye korumasız bir yere gitme diyorum ya sen ne yapıyorsun" haklıydı yaptığımı tamamen bencilikti onun bu cabasını yok saymıştım "özür dilerim" dedim onun duyabiliceği bir seste elimi yanağıma atıp hâllâ akmakta olan yaşlarımı sildim.

Derin bir iç çekip kollarını bedenime sardı durmakta olan yaşlarım yine birer birer gözlerimden düşmüştü daha da sıkı sarılıp "ağlama kıyamıyorum sana sen böyle yapınca" saçlarımın arasına dudaklarını bastırıp konuşmuştu.

"Hadi gel aşıya inip yemek yiyelim" başımla onaylamam ile kollu omzumda bir şekilde aşağıya indik göz altlarımı gelişi güzel silmem ile bunu fark edip göz altlarıma dudaklarını bastırması ile gözlerim anında kapanmıştı. Aramızın bu şekilde gerilmesi beni fazlasıyla rahatsız ediyordu ve ben aramız hep iyi olsun istiyordum. O da istiyordu biliyorum ve o da bunun için çabalıyordu kalbimi çarptırıyordu bu çabası

Bir sandalye çekip ilk beni oturtup kendiside yanıma yerleşti yanımdaki jimin'e baktığımda biraz huzursuz gibiydi belli ki bizim gibi yoongi hyung ile aralarında bir gerilim olmuştu , onun adına o kadar mutluydum ki bir bebeği olucaktı bu o kadar güzel bir şey ki bu duygu paha biçilemez ben bu duyguyu bilmeme rağmen o kadar mutlu olmuştum ki "evet nerede olduğunuzu bizde bir öğrenebilir miyiz" çaprazımda oturan annem ve hyunjin hyung ile ikimize gözlerini dikmiş bir şey dememizi bekliyordular jimin'in pek konuşası yoktu o beliydi bu nedenle ben konuştum.

"Jimin'in midesi bulanıyordu yoongi hyung endişe etmesin diye de aramama izin vermedi biraz daha kötü olduğunda bizde hastaneye gidelim dedik korumalar nereye gitiğimizi size söylemesin diye de yanımıza almadık" kısa bir özeten sonra ikiside onaylar mırıltılar çıkarıp.

Hyunjin "peki madem öyle jimin'in nesi varmış ciddi bir şey yok demi" dedi

"Hayır , hayır sadece bugün fazla yemek ve tatlı yedi bu nedenle midesi biraz sancılanmış o kadar" yoongi hyung'un gözü ne kadar yemeğinde olsa da kulağı bizdeydi kısa bir konuşmanın ardından herkes yemeğine dönmüş yemeye başlamıştı.

●●●

Yemekten sonra hepimiz odalarımıza geçmiş uyumuştuk şimdi ise sabah olmuş uyanmıştım evin orta bir ısısı olduğu için üşümeyeceğimi bildiğimden üzerime kahverengi bir tişört ve bej bol bir pantolon giyip kahvaltıya inmiştim.

"Günaydınn" dedikten sonra her zaman ki yerimi alıp kahvaltımı yapmaya başladım annem "jungkook sizin işler sözleştiğimiz zaman bitiyor demi yani yarın" dedi jungkookta elindeki çatalı bırakmadın "evet anne" dedi.

"Peki öyleyse bavullarınızı bugün hazırlıyorsunuz çünkü yarın öğleden sonra fransaya uçuyoruz" heycanla yerimde kıpırdanıp anneme döndüm.

Life MarriageHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin