Oy ve yorum 🍫
•••Gaza gelmiş onu iyileştireceğim felan demiştim ama yani...
Yakalayamıyordum ki!
Ofladım ve okulun sağına döndüm bu sefer de. İçeriye bakmıştım. Her tenefüs sırasında olup başını yerden kaldırmayan çocuk bugün her tenefüse çıkmış ve her defasında da öğretmenle birlikte girmişti. Şimdi öğle arasıydı ve cidden hiçbir yerde yoktu. Acaba dışarı mı çıkmıştı? Ah cidden benimle karşılaşmamak için dışarı çıktıysa kafasına bir şaplağı fazlasıyla hak ediyordu.
Ofladım ve ellerimi belime koyup geriye eğildim. Belimi kıtlatıp rahatlatmak için yaptığım bir şeydi bu- he? Pencereden bana bakan kişi kesinlikle Hyunjindi!
"Aha gördüm seni."
Göz göze geldiğimizde gözlerini büyütüp geri çekilmişti ama çok geçti. Tanımıştım çoktan. Hemen koşmaya başladım. Muhtemelen yerini değiştirecekti ama en azından okulun içinde arayacaktım. Tanrım... okulun içinde zaten aramıştım ama nereye saklanmıştı da görmemiştim acaba?
Gördüğüm kata, en son kata çıktım ve merdivenlerin sonunda soluklandım. Bir anda çıkınca nefesim kesilmişti ama öyle çok durup bekleyecek zamanım yoktu. Çoktan öğle arasının yarım saatini geride bırakmıştık. Bir an önce bulup ne olduğunu sormam gerekiyordu. İçim içimi yerdi bir ders saati daha beklersem. "Hyunjin-ah. Ah cidden nefesim kesiliyor. Neredesin? Gördüm seni yapma böyle rica- aha. Burada minik bir uğur böceği var~"
Hemen duvara yaklaştım. Minikti. Öyle bir ileri bir geri gidiyordu yapıştığı yerde. Kıkırdadım ve parmağıma gelmesi için uzattım. Biraz parmağımı incelemiş sonraysa üstüne çıkmıştı. Tatlı. Gerçekten çok tatlıydı. Hele ki kendi etrafında dönmesi... kiyoo
"Senin ailen nerede? Sen uçtun yalnız başına yaşamaya mı başladın? Aferin sana. Kendi kendini büyütmelisin. Ancak okul duvarları bunun için pekte elverişli değil."
Son sınıfların olduğundan bu kat boş gibiydi aslında. Genelde kütüphane kısmında çalışıyordu hyunglar. Hmm ama yine de tehlikeliydi. Olur olmadık biri duvara yaslanırsa canı çıkabilirdi bu böcüşün. "Senii pencere önündeki çiçeklere götürelim. Hem orada yemeğin de olmuş olur. Hadi gidelim."
Sanki az önce Hyunjin'i bulmak için koşan ben değilmişim gibi yavaşça koridorda ilerlemeye başladım. Yanlış hatırlamıyorsam hyungların sınıfında çiçekler vardı. Chan ve Moonbin hyung baktığı için hala sağlıklı olduklarına inanıyordum. Ki gerçekten de öyleydi. Sınıfın kapısını açar açmaz gelen çiçek kokusuyla gülümsedim. Aah. Çok güzeldi. Çiçekler çok güzel büyümüş ve renklenmişti. Sahiden de ilkbahar gelmişti yahu. Zaman hızlı geçiyordu.
Parmağımdaki uğur böceğini en uygun bitkiye bıraktım. Bence hoşuna gitmişti. "Şey ama çok yeme tamam mı? Çünkü Chan hyungun bitkisi bu. Yapraklar eksilirse hyung üzülebilir." Kendi kendime güldüm. Şu an ciddi ciddi bir uğur böceğiyle konuşuyordum. Arkamı dönerken devam ettim. "Şimdi Hyunjin beyi bulmam-"
Göz göze geldik. Koyu renk gözlerle aniden gözgöze gelince istemsizce derin bir nefes aldım. Arkamdaydı. Muhtemelen de beni izliyordu bunca zaman. Geldiğini hiç hissetmemiştim oysa. "Ama o bizi buldu. Hyunjin bak bu böcüş."
Parmağımla gösterdiğim yere bakınca gözleri nazikçe kısıldı. Evet evet o saksıdaydı. Küçüktü ama dikkatli bakarsa görebil- "Jeongin. Öğle arası bitti. Sınıfa dönmeliyiz."
Duyduğum şeyler gözlerimi kıprıştırdım. Hm. Sanırım fazla zaman harcamıştım veya saate yanlış bakmıştım. Her neyse. Her halükarda onu bulmuştum ve bir takım cevaplara ihtiyacım vardı. İki elimi arkada birleştirdim ve yanına doğru adımladım. Ben yaklaşınca o da arkasını dönmüştü. Sınıftan çıkacaktık. Tabi ben bir anda önüne geçip kapıyı kilitlemeseydim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chocolate •Hyunin• ⚜️
FanfictionSevgililer gününde okulun sessiz çocuğu, Jeongin'e pembe kurdeleli bir çikolata verir. •insomia •alerjik astım •anoreksiya Başlangıç tarihi: 14.04.2023 Bitiş tarihi: 22.03.2024