Tres🌓

231 39 28
                                    

Hoş geldin...
İyi okumalar 🌓

___________________________

Hayat iniş çıkışlarla, bazen çözemeyecegi kadar zor bilmecelerle dahası bilmeyen sırlarla doluydu insanoğlu için. Bunu bazı koridorlarda yanlız olmaya başladığında deneyimlemişti genç adam.

Bazen zordu böyle olmak. Bazende yüktü. Yaşayacak bir hayatı vardı kendine ait olan ama yapamıyordu. Yetersizdi bunun için. Becerememişti bir türlü. Kaç sıfır başladığını bilmiyordu. Fakat oldukça gerideydi.

Geriye dönüp baktığında hep iyi şeyler yapmış olmak istedi bu yüzden. Şimdiye kadar hep bunun için çabaladı. Yada çabalamaya çalıştı. Gücü yetmiyordu. Bu yüzden az insan tutuyordu etrafında. Tuttuklarına da yük olduğunun farkındadaydı. Fakat gülümsemeye mecburdu. Kendi kendine yapamayacağı şeyler vardı tutunabileceği sağlam dallara tutunmaya çalışıyordu. Çünkü yapabileceği daha iyi birşey yoktu. İnsanlar için tutunulabilecek emin bir dal olmak istiyordu ama yapamıyordu. Yapabildiği tek sey sonsuz sevgisini vermekti. Vermeye çalışmaktı. Bunu öğrenmişti. Bundan daha iyi birşeyin olmayacağını öğrenmişti ve tüm bunları öğrendiği tek insanın yanına gelmeyi düşündü sadece. Yine aynı boğuk mekan, yine aynı sessizliğin ve yanlızlığın yanına..

Bayan A-Yun.. 

Hayatında hiç şüphesiz en açık olabildiği, yalın halini gösterebilir olduğu tek insandı. Aynı kaderi farklı hayatlarda paylaşıyorlar çoğu zaman hiç konuşmadan çok şey hakkında anlaşabiliyorlardı.

Hayatında bir vasfa koyamayacak kadar iyilerdi. Belki de teyze demeliydi yakınlığın getirdiği samimiyetle, fakat böyle vasıflar yüklememişlerdi bir şekilde birbirlerine. O her zaman bayan A-Yun. Jimin ise daima sarışındı.

Sayesinde yapamadığı çoğu şeyden soyutlanır. Onun dediklerine hep önem verirdi. Şimdiki olduğu gibi zora düştüklerindeyse hiç konuşmazlar birbirlerine gereksiz teselli cümleleri veya anlamsız sözler söylemek yerine sağlam bir sessizlik ve sıcaklık verirlerdi.

Gizli mabediydi ona göre yaşlı kadın. Kendisi her ne kadar kabul etmese de Jimin'e göre mükemmeldi. Her konuda. Yaşam, insanlar...

3 gün. İnsanlarla temas etmekten kaçtığı üç dolu gün olmuştu. Seokjin'le konuşmuş durumu güzelce kavramalarını sağlamıştı. Yaptığı iş insan önünde yapılan bir iş olduğu için, başlarda kabul etmek istemese de konuşmanın sonunda mecbur kalmıştı Seokjin. Jimin en azından bunu başarabildiği için mutlu hissetmeliydi. Her ne kadar Taehyung'un açıklaması medyadaki nefret söylemlerini merak sorularına çevirmiş olsada, genç adam için bunlar hiç önemli değildi. Yaptığı işi güzel yapmak istiyordu. Seokjin'se durumu profesyonel bir şekilde halledebileceğini söylemişti. Fakat konuşmanın genç olanda işe yaramadığını fark ettiğinde, bir abi gibi omuzunu sıvazlamış, ne zaman isterse yanına gelebileceği teminatını vermişti. Yüzüne küçük bir tebessüm ve kocaman bir teşekkür sığdırmış, kalkmıştı genç adamın yanından. Başka kimseye veda etmemişti çünkü en azından birilerinin ona kızmasını bekliyordu. Kimsenin ona kızmamış olması hak etmediği bir şeydi bu yüzden vedalaşacak yüzü kendine bulamamış ve kimseyle karşılaşmamaya özen göstererek çıkıp gitmişti mekandan.

Arkadaşının düşüncelerine kırgın olmadığını biliyordu. Ona kıyamaz küsemez hatta çoğu konuda sinirlenemezdi bile. Böyle düşündüğü için kırgın hissetmişti ama başlarda sadece. Fakat şuan düşündüğünde hayır Taehyung'a kızgın yada kırgın değildi. Kendine kızgındı oldukça. Arkadaşının yanında olduğunu düşünürken gerçekten hayatı ona zindan mi etmişti bu düşünce onu yiyip bitiriyordu. Dahası sürekli onunda hayatını mahvettiğini düşünüp duruyordu.

~Wind~ JİKOOKWhere stories live. Discover now