Bölüm 29, Kısım 2

495 72 93
                                    

  Tonks yoğun ağaçlığın altında bekledi. Sabırsızlıkla kıpırdanmak ve saatini kontrol etmek için duyduğu yakıcı dürtüye rağmen vücudu bir heykel kadar hareketsizdi. Fark ettirmeme büyüsü her zaman yerinde durmakta zorlanmasına yol açardı.

  Şimdiye kadar gelmiş olmaları gerekiyordu.

  Sirius, geleceğini söylediği mesajı tarih, saat ve yerle birlikte okul tatilinden neredeyse bir hafta önce göndermişti.

  Onu tekrar göreceğini bilmek midesinde kıpırtıların baş göstermesine yol açıyordu. Kuzenini görmeyeli aylar olmuştu. Dumbledore onu gizli göreve gönderdiğinden beri Sirius’u çok özlüyordu.

  Ama aynı zamanda heyecanlıydı. Çünkü Sirius, Potterları da yanında getiriyordu.

  Lily Potter onlarla görüşmeyi kabul etmişti. Tonks o zamanlarda Yoldaşlığa katılamayacak kadar küçük olduğundan kadın hakkındaki anıları belli belirsizdi.

  Onlarla tanışmayı iple çekiyordu. Lily Potter hakkında bir sürü hikaye duymuştu. Merlin - yoldaşlığa böylesine iz bırakmış bir kadınla buluşacağı düşüncesi bile onu heyecanlandırmaya yetiyor da artıyordu.  

  Lily Potter, tılsımlar konusunda bir dahiydi ve tanıyan herkes onun çağının en parlak cadısı olduğunu söylüyordu. Sirius’tan – ve ara ara da Remus’tan – duyduklarına göre oldukça zekiydi de. İkisi de onun, şimdiye kadar karşılaştıkları en keskin zekalardan biri olduğu hakkında hemfikirdi.

  Merlin... Tonks, kendini kadının önünde aptal yerine koyacağından neredeyse emin gibiydi.

  Ama Lily Potter’ın oğlu hakkında duydukları gencin annesinden daha da iyi olduğu yönündeydi.

  Harry...

  Ve şimdi, Tonks’un tanışmak için sabırsızlandığı insanlar arasına birisi daha katılmıştı. Bir mantikorla savaşıp hayatta kalması merakını uyandırmak için yeterliydi.

  Kehanet olayı da işin içine girince her şey daha havalı bir hale bürünüyordu. Dumbledore onlara gerçek kehanetle ilgili doğru düzgün bir şey söylemediğinden söylentilerin ne kadarına inanması gerektiğinden emin değildi. Ancak bu Tonks’un, satır aralarını okuyamadığı anlamına gelmiyordu.

  En özet haliyle Harry, Voldemort’u yenilgiye uğratacak ve işleri yoluna sokmalarına yardım edecekti.

  Havada yayılan çatırtı sesi anında onu düşüncelerinden koparmıştı. Neredeyse gizlendiği yeri açığa vuracaktı.

  Önündeki açıklıkta üç figür belirdi.

  Tonks, Sirius’un sahte kimliğini kolayca tanırken nefesini tuttu. Gözleri onun yanındaki diğer kişilere kaymıştı.

  Lily, Tonks’un hayal ettiği gibi bir görünüşe sahip değildi. Gür, kızıl saçları şimdi siyahtı ve yüzü fotoğraflarda gördüğünden daha farklıydı. Saklanmaya çalıştıkları düşünüldüğünde görünüşünü değiştirmesi mantıklıydı gerçi.  

  Onun yanındaki de Harry’den başkası olamazdı. Fotoğraflardakinden daha iyi görünüyordu. Duruşu hafif gergindi ve dikkatli bakışlarla etrafı tarıyordu. Onun dışında biraz sıkılmış gibiydi.

Gölgeleri Tüketmek (Harry Potter/Tom Riddle)Where stories live. Discover now