23.Bölüm

2.2K 160 10
                                    

Egemen'den

Aklımı nasıl bu kadar karıştırmayı başarmıştı anlayamıyordum. Aklımı karıştırmakla yetinmemişti. 

Onu görmek istiyordum.

Onu sahiden sürekli olarak görmek istiyordum. Mert, dışarıda buluşmak istediğinde evde buluşmayı talep ediyordum ama ne zaman Mert'in evine gitsem, Ahu.. evde olmamaya başlamıştı.

Ahu..

İsmini söyledikten sonra duraklamamı sağlıyordu. İçimden ismini ne zaman zikretsem ardından durasım geliyordu. Sanki isminin yanına öyle alelade bir kelime gelemez gibiydi. Bunu anlayamıyordum. Duraklama sebebimi.. İsminin yanına kelime getirmekte zorlanır olmuştum.

Derin bir nefes aldım.

"Odaklanmıyorsun." Dedi kaptan. "Neyin var?" Cevap vermedim. Sessiz kaldım. Üçlük attım. Kaçırdım. "Böyle gidersen as kadrodan düşeceksin, haberin olsun." Başımı ona çevirdim. Omzunu kaldırıp indirdi.

"Hemen tehdit ediyorsun." Dedim. "Nerede takımına destek olan kaptan?"

"Derdini anlatsan, destek olacağım." Dedi. Sepetten top alıp sektirirken. "Ama biliyorsun Ege, takımın iyiliğini de düşünmeliyim. Son günlerde performansında ki düşüşün yalnızca farkında olan ben değilim. Yedektekiler sabırsız.  Gözler üzerinde." Başımı salladım.

"On beş dakika ara vereyim." Dedim ama aslında izin istediğimin farkındaydı. Omzuma bir tane vurdu. Başıyla salonun dışını gösterdi.

"Toparla kendini."

"Eyvallah."  Salondan çıktım. Soyunma odasına girip, dolaptan telefonumu aldım.

Mesaj yoktu.

Bugün o gündü.

Telefonu dolabıma geri koydum.

Artık mesaj atmıyordu.

Ahu..

Ben de ne yazacağımı bilmiyordum. Merhaba mı yazmalıydım? Bugün ki konsere gidecek misin? Mi demeliydim? Sırf bana sinir olduğundan biletleri yakmanı istemem. Desem olur muydu?

Başımı sağa sola sallayarak telefonumu elime aldım.

Ona doğum günü için bir elbise almıştım. Kutunun içerisine ise iki kişilik de konser bileti koymuştum. Konserin günü bugüneydi. Hiç sözünü etmemişti.  Belki de yırtıp atmıştı. Belki o grubun şarkılarını sevmiyordu. Belki biletleri  ikimiz için aldığımı sanmıştı. Oysa arkadaşı Eda ile gider diye almıştım. Hayır, içimden bir ses hayır diyordu. Zaten ikiniz için aldın. Elimi kısa saçlarıma daldırdım.

Mesaj uygulamasına girdim.

İsminin üzerine tıkladım.

Ahu çevrimiçi

Siz: Konsere gidecek misiniz?

Yazıp gönderdim. Mesajı gördü. Birkaç saniye cevap vermedi.

Ahu: Ne konseri?

Kaşlarımı çattım. Hadiye paketini açmamış olabilir miydi? Doğum gününün üzerinden baya gün geçmişti.

Siz: Doğum günü paketinin içerisindeydi.

Bekledim.

Siz: Konser biletleri.

Çevrimdışı oldu.

Hediyemi açmamıştı.

Telefonu dolabıma geri koyduğum sırada bir bildirim daha geldi.

Ahu: Bu biletler ikimiz için mi?

Hayır yazdım. Sildim. Arkadaşınla senin için yazdım. Sildim. İstersen? Yazdım. Sildim. Bir türlü ne yazmam gerektiğini belirleyemedim. O sırada bir mesaj daha geldi.

Ahu: Anladım.

Ahu: Eda ile gideriz o zaman.

Ahu: Aldığın elbise de güzelmiş.

Ahu: Konsere giderken onu giyerim.

Ahu: Eminim Eda da çok beğenecektir :)

Yutkundum. Onu o elbiseyle ilk benim görmek istediğimi farkettim. Tekrar yutkundum. Parmaklarım klavye üzerinde gezinirken terlediğimi hissettim.

Siz: Beraber gidelim mi?

Siz: Aslında o grubun hayranıyım.

Hayranı falan değildim. Şarkı dinlemezdim ben.  Bir türlü bana hitap eden türü bulamamıştım. Çevrimiçi olarak kaldı. Sonra çevrimdışı oldu. Yutkundum. Telefonu bıraktım.

Sanırım hayır demek istemişti.

Telefonuma bildirim geldi. Neredeyse ellerim titreyecekti! Az kalsın telefonu düşürüyordum. Paniklemiştim. Babamdan azar yediğim anlardaki gibi hissediyordum. Ensem terliyordu. Hızla mesaj kısmına girdim.

Ahu: Madem hayranısın..

Ahu: Beraber gidelim.

Derin bir nefes verdim.

Ardından rahatlayarak gülümsedim.

***
Adamı böyle dize getirir, telefon başında bekletirlerHDGDSJNSBZ

Kırk Kere Yazarsam?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin