16• "Yıldız sarayı"

1.2K 195 213
                                    

Oy ve yorum🍫
•••

İçimdeki karışık hisleri derin bir nefes alarak geriye iteledim. Şu an böyle nasıl desem karışık olmamalıydım. Odaklanmalı ve Hyunjin'i ön plana çıkarıp onun bu korkusunu yenmesine aracı olmalıydım. Evet. Evet evet o yüzden sakin olup işimize bakalım.

Evet dediysem evettir. Düşünmeyi kes.

"Öhom şey bence de Hyunjin aslında çok yetenekli." Saçımı kulağımın arkasına koyup gülümsedim. Şu an onun elini sıkan kişi bendim ve tuhaf olmuştu bu. Gözlerimi kıprıştırıp mochama yöneldim bu seferde. Tanrım niye böyle oluyor çığlık atacağım şimdi.

"Gözde ögrencilerin genelde yeteneği olur ya hani onları havalı kılan felan. Hyunjin'in çizimlerine denk gelmiştim bir ara. Daha doğrusu çarpışmıştık ve yere düşünce görmüş bulunmuştum." Başımı hemen kaldırıp Chan hyunga baktım. Cidden meraklanmıştım şu an. "Çok güzeldi. Tekniği olsun bakış açısı olsun çok fazla iyi ve profesyoneldi. Hala daha bir yarışmaya göndermeye ısrar edebilirim. Bu yüzden Jisung'a katılıyorum. Kendine güvensen bizi, okulum yıldız takımını bile geçebilirsin."

Şok içinde Hyunjin'e döndüm. Böyle muhteşem bir yeteneği varken kendini mi saklıyordu yani? Woaa tanrım bu kadar inanılmaz biri resmen iz bırakmadan insanların arasından geçip gidiyordu. "Çok öyle... Önemli bir şey değil. Kendimce çiziyorum."

"Bir gün bizde kendince yaptığın çizimlere bakabilir miyiz?" Lix'e bakmadan kafamla onayladım soruyu. Bende istiyordum hatta en çok ben istiyordum şu an. Hyunjin gözlerime baktı ve gülümsedim hafifçe. "Olur. Şey bir ara gösteririm tabi ki."

"Çok havalı ama bence bende çok havalıyım değil mi sincap?"

Minho Hyung aniden ilgiyi kendi üstüne alınca güldüm. Hyunjin çok baskı altında kalmasın diye bilerek yapmıştı bundan emindim. Jisung'u odak olarak seçmesi ise kesinlikle kendi isteğiydi. Hyung bir şey olursa hep Jisung'a sorar hep onunla uğraşırdı. Bu yüzden sebep aramıyordum. Kişiliği dolayısıyla da maalesef umutlanamıyordum. Arkadaşımın işi zordu cidden.

"Bu arada sana da kutu gelmişti. Ne oldu o iş? Bir tahminin var mı?"

Felix'in içtiği latte boğazında kalırken Jisung'a baktım göz ucuyla. Yasaklı soruyu sormuştu hyung. Bizim grubun şu an en büyük korkusu sincabın alacağı bir tebrikti. Hyung eğer böyle bir ima yaparsa üçümüzde tutamazdık kendini atardı bir yerlerden yemin ederim.

"Ya Changbin sevgilim diyorum ki acaba okul gezisi olacak ya hani şey-"

"Neden bir şey demiyorsun yoksa çikolatayı mı sevmedin?"

Felix'in konu değiştirme çabası hyungun ısrarıyla başarısız oldu. Bana bakan Jisung'a 'yok bişi yok bişi' desemde kızaran yüzü 'var bişi var bişi' diyordu resmen.

"Ne oldu? O kadar mı sevmedin oysa-"

"AYH!"

Arkadaşım elini masaya vurup kalkınca dirseğimi masaya koyup tek elimle gözlerimi kapadım. İşte başlıyoruz. Aşırı yüklenme yapmış bir Jisung'la karşı karşıyaydık.

"Kim yani bu yani neye yarıyor yani biz bu konulardan konuşurken orada fok balıkları ölüyor penquenler ailesiz kalıyor! Ne saçma salak sorular bunlar! Tek derdimiz bu mu cidden?! Böyle bir şey olabilir mi? Memleket bu haldeyken?"

"Memleketin neyi varmış Jisung? Şu an-"

"Kore savaşını ne çabuk unuttun Minho?!"

Gülmemek için kendimi sıktım. Bu da istemsizce Hyunjin'in elini sıkmama neden olmuştu. Bir anda ellimi okşayan parmaklarla gülme isteği yerine gülümseme belirdi içimde. Sakin bir mutluluk gibiydi.

Chocolate •Hyunin• ⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin