Minjun'un odası tüm Seul'ü görüyordu. Masasının arkası boydan boya camdı ve deri koltuğunda otururken gözüme olduğundan bile daha güçlü göründü.

"Gel, Taehyung." Ayağa kalktı. "Ben de seni bekliyordum."

İçeri girip kapıyı arkamdan kapattım. Ben ona doğru ilerlerken o da bana doğru birkaç adım atıp elini uzattı. Uzattığı eli sıktım. "Nasılsın?"

"İyiyim," Yutkundum. "Siz nasılsınız?"

"İyiyim. Otursana," Eliyle masasının önündeki iki sandalyeden birini işaret ettiğinde başımla onayladım. Sandalyelerden birine oturdum, Minjun da kendi koltuğuna geçti.

"İçecek bir şey ister misin?"

"Teşekkürler." diyerek nazikçe reddettim. Su bile içsem kusacakmış gibi hissediyordum.

"Bembeyazsın, Taehyung. İyi misin gerçekten?"

Elim istemsizce yüzüme gitti. "Biraz halsizim, hepsi bu."

"Dünle bir ilgisi var mı?" diye sordu.

"Evet, sanırım... hastayım."

"Sanırım mı?" Kaşları anlamlandırmaya çalışırken çatıldı.

"Yani doktor... Kesin bir tanı koymadı. Grip gibi bir şey değil. Midemi bozmuşum, dün de ondan ötürü-..."

"Taehyung, emin misin?" diye tekrarladı, kelimelerin üzerine bastırarak.

"Bay Kwon-..."

"Doktor Jeon beni aradı. Bir süre sete gelmesi gerektiğini söyledi. Gerçekten hastalıktan olduğuna mı inanmamı istiyorsun?"

"Ne duymak istiyorsunuz bilmiyorum." dedim. "Gerçekten midem bulandığı için-..."

Yine konuşmama izin vermedi.

"Gerçekleri söylemeni istiyorum Taehyung. Beni aptal yerine koymamanı mesela. Sana sebebini söyle demiyorum ama yapamayacaksan bilmem gerek. Çekimi yapamadığımız her gün ben para kaybediyorum çünkü."

Gerçekten o anda ona bu sahneyi çekmek istemediğimi söyleyebilir miydim? Filmin sevişme sahneleri olmadan çekilmeye devam edilmeyeceğinden adım gibi emindim. Beni konuşturmak için yapıyordu.

"Yapamıyorum dersem ne olur?" diye sordum birden. Sorumu beklemediği belliydi, şaşırdı.

"Büyük bir sorun olur."

"Yani böyle bir hakkım yok."

Derin bir nefes aldı.

"Taehyung, eşcinsel misin?" Bu kez şaşıran bendim. Gözle görülür bir şekilde irkildim.

"Ne?" dedim. "O da nereden çıktı?"

"Sara gibi bir kadınla sevişme sahnesi çekememeni başka türlü açıklayamıyorum."

"Saçmalıyorsunuz." diye çıkıştım. "Öyle bir durum olsa bile, ki yok, ben bir oyuncuyum. Karakterim neyse ben de ona dönüşürüm."

"O zaman sorun ne?" Sesi bıkkın geliyordu. "Sara mı?"

"O da değil. Beni anlamıyorsunuz." Ayaklandım. "Ve sizinle bunun nedenini konuşmayacağım. Zaten bir doktorla görüşüyorum, sayenizde."

"Doktor Jeon'u benimsemiş olman güzel ama bir gelişim göremediğim taktirde bir anlamı yok." dedi.

"İki üç seansta ne görmek istiyorsunuz Tanrı aşkına?" Cidden öfkelenmiştim ve bunu bastıramıyordum. "Bana biraz zaman verin, bunu da benim mi söylemem gerek illa? Kim olsa biraz ara vermeyi düşünür. Bir sebebi var ki yapamıyorum, değil mi?"

Midnight Sessions | TaekookWhere stories live. Discover now