Merhabalar Efendim iyi okumalar dilerim, oy atmayı ve yorumları unutmayalım
Öptüm çehrenizden
JUNGKOOK
Gurursuzun önde gideniyim, kimse benimle bu şekilde küçük düşürücü konuşamaz. Şimdi gururumu ayaklar altına almış gibi hissediyorum.
Beni o şelalenin orada beklediğini biliyorum bile isteye gidiyorum. Gerçekten gerizekalıyım.
Jungkook atını ormanın içerisinde şafak vakti hızla sürüyor ve koskoca ormanda atının çifte sesleri ve kuş sesleri dışında hiçbir ses duyulmuyordu. Bir süredir atını hızla sürüyor ve rüzgarın kulaklarına ulaşmasıyla zihninin köşelerine çarpan rahatsız edici düşüncelerine gem vuruyordu. Sonunda ulaşmak istediği şelaleye daha doğrusu bir süredir aklını meşgul eden adamın yanına ulaşmıştı.
Atını yavaşlatıp durduğunda bir süre etrafın büyüsü altına girmiş burayı fazlasıyla sevdiğini tekrar hatırlamıştı.
Attan inip görüş alanına giren diğer atın yanına doğru atını çekip bağladı.
"Jungkook, sadece beş dakika durup gideceksin." Elleriyle yanaklarına vurup kendisine çekidüzen verip konuşa konuşa yürümeye devam etti. "O bir kral, ne olmuş olursa olsun dediğini yapmak zorundaydın o yüzden geldin."
Jungkook yürümeye devam ediyor ve yeni yeni doğan güneşin aydınlattığınca etrafa göz gezdiriyor Taehyung'u arıyordu. İleride görüş açısına ağacın altında uzanan bir silüet girince o tarafa yürüdü.
Bedene her yaklaştığında içi kaynıyor kaynama noktasını en zirvede hissediyordu. Ağacın altında yatan Taehyung'u görünce sessizce seslendi.
"Efendim?" Jungkook yere eğilip uyuyan krala tekrar seslendi. "Ben geldim efendim."
Fakat Kral ısrarla uykusuna devam ediyordu.Jungkook ne yapacağını bilemeden yere oturup kralın yüzünü seyretmeye başladı.
Sanki değerli bir tabloyu izliyor gibi kralın yüzünü seyrediyor ve onun nasıl bu kadar farklı bir güzelliğe sahip olduğunu yine ve yine bir türlü anlıyamıyordu. Buraya sinirli gelmişti fakat karşısında gördüğü sanat ona her şeyi unutturmuştu. Yüzündeki benlerine takıldı gözü. Gözünün altında bulunan bene dokunmak istiyordu elini kaldırıp tam dokunacakken tekrar kararsızlıkla elini geriye çekti. Ve sonra burnunun ucundaki bene dokunma dürtüsüne karşı gelemeden yavaşça parmak ucuyla benini okşadı.
Kral burnunda hissettiği hisle burnunu kırıştırıp uyku arasında ağzını şapırdattı.
Jungkook kocaman sırıtarak sessizce kıkırdadı. Bu sefer hedefi dudağının üstündeki bendi. Parmak ucunu bene götürüp yavaşça dokundu.Tekrar bir tepki almayı beklerken bu sefer umduğunu bulamadı. Kral mimik oynatmadan uyumaya devam ediyordu.
Jungkook parmaklarının ucunda hissettiği sıcak et parçalarının üstünden yumuşak dokunuşlarla geçiyor ve elleri altındaki sıcaklığa karşı koymak için büyük bir çaba gösteriyordu. Gözlerini kralın dudaklarına kenetleyen genç derin ve titrekçe bir nefes alıp gözlerini kaçırıp akan şelaleye çevirdi. Nefesini kontrol etmeye çalışıyor içgüdüsüne karşı gelmek için büyük bir çaba gösteriyordu ki parmaklarının ucunda hissettiği nazik öpücük içindeki kıvılcımı alevlendirecek son kozu oynamıştı bile.
Jungkook ısrarla gözünü açmayan krala bakıp yüzüne doğru eğildi ve sonunda yangınına su olacak dudaklarla kendi dudağını birleştirdi.
Kral istediğini almış gibi kendisini öpen Jungkook'un öpücüklerine karşılık verip onun dudakları üzerine sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMPARATOR
Teen FictionHalk tarafından sevilen ve bir o kadar da korkulan İmparator Kim Taehyung'un kendisine göre yasaları ve cezaları vardı. Bu cezaları vermekten çekinmeyen Kral hayatında ilk defa bir çocuk tarafından bozguna uğrayacaktı. Bildiği her şeyi unutturan çoc...