Bölüm 1: 50 YIL

157K 3.6K 1.6K
                                    

İnsanoğlu yalnız olmayı hiçbir zaman kabul etmedi. Başından beri evrende kendisi gibi yaşam formları arayıp durdu. Bu kadar bencilken uçsuz bucaksız evrende tek başına olma fikri neden korkutuyordu insanları? Sonsuzluğa hapsolmuş evrende, diğerlerinden pekte farklı olmayan bir galaksinin önemsiz bir köşesinde küçük mavi noktaya hükmetmek için kendileriyle savaşıyorlardı. Bütün bir evrene karşı koyacak hiçbir güç olmadan sahip olmak şimdi onlara neden bu kadar saçma geliyordu? Cevabını asla veremeyecekleri, hatta cevabını kendilerinin bile bilmediği onlarca soru vardı.

Ama insanoğlu her gökyüzüne bakışında orada bir yerlerde olmalarını düşünmekten asla vazgeçmek istemedi.

Yüzlerce hatta binlerce yıllık arayışın sonunda ümitsizliğe kapılıp, evrende tek başlarına olduklarına inanmaya başladıkları sırada geri dönüşü olmayan bir yola girmişlerdi bile. Artık önemli olan tek bir soru vardı: Gerçekten orada olduklarını anlasalardı eskisi kadar var olmalarını isterler miydi?

O gün NASA büyük bir sessizliğe gömüldü. Her bilim insanı nefesini tutmuş bir şekilde dedikodunun onaylanmasını bekliyordu. Teleskop görüntülerini izleyen birkaç uzman kendilerini bir odaya kapatıp bir saatten fazla süredir tartışıyorlardı. Sonunda kapı açıldı ve saçları dağınık, beyaz gömleğinin kollarını yukarı kıvırmış adam dışarı çıktı. Bir elinde sıkıca tuttuğu kağıtla dışarıda kendisini meraklı, biraz da endişeli gözlerle bekleyen meslektaşlarına korku dolu gözlerle baktıktan sonra derin bir nefes aldı ve her şeyi anlattı.

NASA ve ESA(Avrupa Uzay Ajansı)'nın ortak çalışması olan Hubble'ın yerine geçen daha üstün teknoloji ürünü olan James Webb uzay teleskobundan alınan bir görüntü gözlerine inanamamalarına neden oldu. Ellerindekini onaylamak için RSA(Rusya Federal Uzay Ajansı) yetkililerini arayıp James Webb'in baktığı CVZ(Sürekli izlenen bölge)'yle aynı yöne bakan teleskoplarındaki görüntülerle uyuşup uyuşmadığına baktılar. Sonuç belliydi. Onlarda görmüşlerdi. Bu sırada da ESA'dan telefonlar geliyordu.

Üzerlerine doğru bir uzay gemisi geliyordu.

Anlatılanlar karşısında bir an donup kalan insanlar büyük bir uğultuya neden olacak şekilde kendi aralarında konuşmaya başladılar. Bundan rahatsız olan adam elini kaldırıp arkadaşlarını susturdu ve bir saat sonra toplantı yapacaklarını söyledi. Çıktığı odaya geri girerken arkasında kalan şaşırmış suratlara son bir bakış attı. Bunca yıldır bulmayı istedikleri şey karşılarına çıkmışken hepsinin gözlerinde korku vardı. 'Belki de ilk biz onları görmeliydik.' diye düşündü ve arkasından kapıyı kapattı.

Dünyanın çeşitli uzay ajanslarından en seçkin bilim insanları Amerika'daki Kennedy Uzay Merkezi'nde toplanma kararı aldı. Saatler süren toplantılar yapıyor, etrafta koşuşturuyorlardı. Elde ettikleri her bilgiyle dehşet verici gerçeğe daha da yaklaşıyorlardı. Karşı karşıya kaldıkları uzay gemisi onların olduğu yöne doğru yaklaşıyordu. Ama bu herhangi bir gök cismi olmadığı için hareketini önceden tahmin etmek imkansız gibiydi. Belki de içindeki yaşam formları onları fark etmemiştir. Yönünü değiştirebilirdi. Ne olursa olsun eğer rotası Dünya'ya doğruysa sadece 50 yılları vardı. Bunu varsayıp hareket etmek zorundalardı.

Daha kesin bir sonuca ulaşılamayacağından ve 50 yıl gibi uzun bir süre olduğu için uzay ajanslarındaki bilim insanları ve Amerika, İngiltere, Rusya gibi büyük devletlerin liderleri hariç hiç kimse bundan haberdar olmayacaktı. Bu bilginin sızdırılması büyük bir kaosa neden olabilirdi. Şu an için yapılabilecek en iyi şey en kötü senaryoya hazırlıklı olmaktı.

Yıllar geçiyor uzay gemisiyle aradaki mesafe daralıyordu. Gemi olağanüstü bir hızla yaklaşmaya devam ediyor ama yönünü değiştirmiyordu.

Daha net görüntüler elde etmeye başlayınca bu uzay gemisinin tek başına olduğunu fark ettiler. Devasa boyutu içinde çok fazla canlının olduğunu gösteriyordu.

Her bilim insanının kafasındaysa aynı soru vardı. Bu kadar büyük bir uzay gemisiyle 50 yıldan fazla bir süredir yolculuğa çıkarsan başka bir gezegene neden gidersin? Aslında hepsi cevabını biliyordu ama söylemeye cesaret edemiyorlardı. Ya çok gelişmiş yaşam formusundur ve bu yolculuklar artık senin için sıradandır ya da her şeyini geride bırakıp yaşamak için kaçmışsındır.

Geri sayım başladı.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Merhaba Arkadaşlar,

Bu benim ilk hikayem ve gerçekten çok heyecanlıyım. Eminim yanlışlarım, eksiklerim vardır. Bunları bana söylerseniz çok sevinirim. Umarım hikayemi de beğenirsiniz.

Son Umut - ArayıcılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin