13 ★

11 1 1
                                    

04082023

-

"Yeonjun nerde?"

Beomgyu kafasını elindeki küçük kitaptan kaldırmıştı hızla. Değerli prensi adımlarını güçlükle atarken endişeyle dostunun yanına adımlayan bedeni yanına gelmemesi için elini kaldırarak durdumuştu genç lordu.
Yinelemişti sorusunu.

"Yeonjun nerde Beomgyu?"

"Uyuyamadığı için yürümek istediğini söyledi. Birazdan burada olur."

"Taehyun?"

"Prens Soobin, onu kraliçeye haber yollaması için gönderdiniz. Bir sorun mu var? İyi misiniz? Kai'yi uyandırabilirim."

Kafasını olumsuz anlamda salladı hızla. Hiçbir şey yapmasını istemiyordu. Güneş henüz doğmamış, sabahın ayazı deli gibi suratına çarparken gördüğü kabustan ilk defa uyanmıştı. Değer verdiği herkes gözünün önünde olsun istemişti fakat dostu dışında kimseyi bulamamıştı gözleri.

Nefes almakta yeterince zorluk çekerken suratına deli gibi üfleyen rüzgar bunu tamamen imkansız kılmıştı. Canının yeniden deli gibi yandığını hissetti. Ölümü öyle yakındı ki artık seçim yapması için bir süreye sahip olduğunu dahi hissetmiyordu. Sızlayan kemiklerine yenilerek kırılan dizleriyle çökmüştü zemine.

Kitabı parmaklarının arasından kayıp yerle buluşurken koşmaya başlamıştı Beomgyu. Dostunun suratına çarpan rüzgarın nefesini kestiğini anlaması zor olmamıştı. Prens yeniden nefes alana kadar sanki kendiside nefes almayı bırakmıştı. Öyle güçsüzleşmişti ki hareket dahi edemiyor, kafasını çeviremiyordu.

"Prens Choi Soobin!"

Fakat adımlarını durduran şey en başından beri Soobin'in ihtiyaç duyduğu kişi, Yeonjun olmuştu.

Deli gibi koşan genç prens, Beomgyu'ya neden birden bire durduğuna dair sorguyla bakarken değerlisinin önüne çökmüştü hızla.
Büyük bir fırtınanın habercisi olan rüzgarı sırtına alarak seslenmişti prensine.

"Soobin."

Korkuyla dolup taşıyordu ruhu. Değer verdiği bedenin hastalığı her geçen gün daha da belli ederken varlığını, zordu yaşamak ve nefes almak.

"Buradayım."

Fısıldamıştı güçlükle.
Alnını alnına yaslamıştı gözlerini kaparken. Nefes almasını istiyordu yalnzıca. Huzurla, acısız bir nefes doldursun istiyordu ciğerlerine. Parmakları kayboldu güzeller güzeli prensinin saç tutamlarında. Çaresizce bekledi yalnızca.

"Buradayım."

"Prens Yeonjun'un bugünkü eğitimlere katılmayacağı bildirildi."

Beomgyu kafasını okuduğu kitabından kaldırmadan gülmüştü. Şaşırma ibaresi dahi yoktu yüzünde. Kahverengi saç tutamlarının rüzgar yüzünden uçuşması kaşlarının çatılmasına neden oluyordu yalnızca.

"Kuzey'in yönetiminin şımarık prenslerin eline kalmış olması fazlasıyla komik."

Soobin arkadaşının cümlesiyle yanlarına gelen hizmetlinin gitmesini emretmişti. Kuzey Krallığı üzerinden hatrı sayılır bir zaman geçmesine rağmen Yeonjun'u kabullenememişti hiçbir soylu.
Buna çocukluk arkadaşı Beomgyu'da dahilken yanında kral dışında kimsenin olmadığı prensin yalnızlığı endişlendirmişti.

ölüm nelere kadir? / yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin