Büyüleyici Evren - Düzenleniyor

2. Arisya Prensi

Geçmişe mi gitmiştik?

Kesinlikle!

Bunun başka bir açıklaması olamazdı.

Hızla toparlanmaya ve soğukkanlı kalmaya çalıştım. Bir an önce o anahtarı bulmalı ve Lucas'ı alarak buradan defolup gitmeliydim.

Çalılıklara, güllerin olduğu bahçeye, yere, her yere baktım ta ki arkamda kaba bir ses duyana kadar.

"Sen! Hemen arkanı dön!" dedi. Alt dudağımı dişlerimin arasına aldım, kalbim kokudan öyle bir çarpıyordu ki birazdan kusa bilirdim. Adam yeniden konuşmaya başladı. "SANA DİYORUM!" dedi, bu sefer bağırmaya başlamıştı.

Yutkundum.

Kurtar paçayı Luna!

Bende onu yapmayı düşünüyorum zaten sevimsiz iç sesim.

El mahkum arkamı döndüm. Aynı filmlerde tasvir edildiği gibi olan şövalye çatık kaşlarla bana bakıyordu. Belinde kılıcı bile vardı. İçimden bir ses ondan korkmam gerektiğini söylüyordu.

Yanlız ben konuşmadım Luna!

"Bu kadar kaba olmak zorunda değilsiniz şövalye bey." Dedim sahte bir gülümsemeyle, daha sonra ise arkamı dönerek kaçmaya başladım.

Biraz daha zorlasaydım ayaklarım kıçıma değecekti.

Şövalye hırslıydı ama benim de adım Luna'ydı! Elbette ona izimi kaybettirmeyi başarmıştım, bunu yaparken ise soluk soluğa kalmıştım.
Sarayın duvarına yaslandım ve nefes alış verişlerimi düzenlemeye çalıştım. En sonunda nefesim düzeldiğinde arkamı döndüm, dönmez olaydım.

"Sen kimsin?"

Sarının en açık rengi olan saçları dikkatlice taranmıştı. Hatta sarı değil direk beyazdı ya saçları.

Başında ki taç dikkatimden kaçmadı ve ağzımdan çıkan küfre engel olamadım. Zira şu an tam yeriydi. "Böyle bahtın amına koyayım."

Gözleri beni süzmeyi bırakıp gözlerimle kesişti. Mavi gözleri okyanus gibiydi. İnsanı kendine çekiyordu adeta. "Kıyafetlerin neden değişik? Nereden geldin?" diye sordu, bu bir soru muydu?

Emir miydi?

Yutkundum galiba acilen dilimi yutmam gerekti!

Acaba kral mı? Prens mi?

İç sesimin çapkın sesi resmen kulaklarımda yankılandı.Koyun can derdindeydi, kasap et derdinde.

Yeme beni Luna! Hiç bu kadar yakışıklısına denk gelmedin!

Götümün derdindeyim ben iç ses!

"İsmin ne?!" İşte bu sefer kesinlikle soru sormuyodu.

Kelle mi ala bilir miydi acaba?

Neden taşıyamıyor musun?

Evet zekam ağırlık yapıyor.