Death Hospital •TK

(8)Biricik Arkadaşım

Merbahaaa

okwggukie

Yorumlarınızı tek tek okuyorum. Ve yorumlarınıza bayılıyorumm.

İyi okumalarr..

•••••••
~geçmiş devam~

Tavşanlı kalemi ona uzattım. "Sana çok benziyor. Sana tavşan desem sevinir misin?"

Bu dediğine omuz silkmiştim. Onu dinlememeliydim.

İçimden bir ses ona güvenmememi söylüyordu. Ama ben içindeki sesi pek dinlememeye başladım.

"Teşekkür ederim kalem için tavşik"

"Şey yani sana boyle diyebilir miyim?" Benden ses çıkmayınca tekrar konuştu

"Jeongguk ben senin yerine de konuşurum merak etme" gülümsemek, onunla arkadaş olmak istiyordum ama bilmiyorum..

Ders bitmiş tenefüse girmiştik. Bu tenefüste herkes yemek yerdi. Ben hariç. Ben yalnızca akşam yemeği yer uyurdum.

Jimin yanımda beslenmesini çıkartmıştı. Tamam kabul biraz acıkmış olabilirim ama dayanamayacak kadar değil.

"Tavşik sen yemek yemeyecek misin?" Kutudan bir sandviç çıkartıp bana uzattı. "Yiyebilirsin ben bir tanesiyle doyarım"

"İstemiyorum" dedim normal bir ses tonuyla

"Al bak gerçekten ben tokum zaten"

"Hayır"

"Jeongguk alır mısın ısrar ediyorum"

"Yemiycem"

En sonunda dayanamamış olucak ki elindeki sandviçi dudaklarıma bastırıp geri çekti. "Senin ağzına değdi yemek zorundasın"

Bu ne biçim inattı böyle. Elinden sandviçi aldım. Alınca kocaman gülümsemesi geri gelmişti.

"Afiyet olsun" diyerek sevinçle konuştu.

Bende sandviçi yemeye başladım. Gerçekten çok acıkmıştım. Sandviç iyi gelmişti.

"Teşekkürler" dedim o kadar kısık söylemiştim ki ben bile zor duymuştum.

"Ne?" Diye soran Jimin için tekrar konuştum "teşekkürler" yine aynı ses tonuyla konuştum. "Jeongguk duymuyorum azıcık sesli söyle yahu"

"Teşekkür ederim" kollarını boynuma sarıp sarılmıştı. "Ayy ne demek sende kalemini benimle paylaştın!. Bundan sonra çok iyi arkadaşlarız!" Sevinçli olduğu için yüksek sesle konuşmuştu.

"Tamam Jimin" temas sevmiyordum. Ama o ani haraketi beni bile güldürmüştü.

"Bak işte gülebiliyormuşsun"

"Gülünce tam bir tavşansın Jeongguk"

Okul bitmişti. Eve gitmek için okuldan çıktım. Babamın beni almasını bekliyordum.

Yanımda da Jimin vardı. O da birisini bekliyordu. Yağmur çiseliyordu.

Siyah bir araba yaklaştı. Jimin'in önünde durdu ve kapısı açıldı. Jimin arabaya binmek yerine benim yanıma geldi.

"Tavşik kimi bekliyorsun?"

"Babamı"

"Yağmur yağıyor. Gel biz seni bırakalım ıslanma"