Sabah uyandığında güneş ışıkları göz kamaştırıyordu. Güzel bir günde kuş cıvıltılarının sesi odaya dolarken irenenin keyfi hiç yerinde değildi. Hareket etmeden yatakta yatmaya devam etti, kocasına kendisini nasıl affettireceğini bulmaya çalışıyordu. Bir yol olmalıydı değil mi? Ona sevdiğini söylemeyi düşünüyordu ama buna cesaret edememişti. Ya kocası onun sevgisine karşılık vermezse o zaman ne yapacaktı? Perişan olurdu. Bunu söylemeye cesareti yoktu. İç çekerek yataktan kalktı gecikmek istemiyordu. Zaten kocasının ruh hali iyi değildi onu daha fazla sinirlendirmemeliydi. Acele ile giyinip aşağıya indi kahvaltıyı kaçırmıştı bu yüzden kahvaltı yapmadan gitmek zorunda kalacaktı.
Salona girdiğinde erkekleri hararetli bir sohbete dalmış olarak buldu. Onları rahatsız etmek istemediği için yanlarına gitmeden gözleri ile kardeşini aramaya başladı ama salonda yoktu. Arkasını dönüp salondan çıktı. Gözleri etrafta kardeşini arıyordu oradan geçen bir hizmetçiye kardeşinin yeri sorduğunda onun mutfakta olduğunu öğrendi.
Mutfakta kardeşi ve çalışanlar öle yemeği için hazırlık yapıyorlardı. Yemek kokuları İrenenin burnuna geldiğinde karnı guruldamaya başladı. Kardeşi ile vedalaşırken bir şeyler atıştırabilir miydi acaba? Geldiğini belli etmek için boğazını temizledi.
" Özür dilerim kahvaltıyı kaçırdım."
" Önemli değil hayatım. Yola çıkmadan önce bir şeyler yemelisin, aç gitmeni istemiyorum."
Selene gülümsemesini bozmamaya çalışarak kardeşinin mutsuz ve yorgun yüzüne bakıyordu. Gözlerinin altında ki mor halkalar hala yerli yerinde duruyorken, yüzünün beyazlığı onu endişelendiriyordu. Kocası ile arasında sorunlar olduğunu biliyordu. Belli ki bu durum İrene yi düşündüğünden daha da çok üzüyordu. Belki de gitmeden önce ona yardım edebilirdi. Kardeşini masaya buyur edip önüne kahvaltılık bir şeyler koydu. Tam karşısında ki sandalyeye oturup kahvaltı yapan kardeşini izlemeye başladı.
" Sorun ne İrene?"
İrene kız kardeşine nasıl cevap vereceğini bilemiyordu. Aslında konuşmak ve ondan akıl almayı çok istiyordu ama aralarında ki sorunu başkasına anlatmak doğru olur muydu? Yine de konuşmaya karar verdi sonuçta o kardeşiydi değil mi?
" Kocam... Nasıl söylenir bilmiyorum ki... Yani... Bana kızgın biliyorsun." Derin bir nefes alıp " Dün gece beni reddetti." Dedi.
Selene ellerini masanın üzerinde birleştirip tüm dikkati ile kardeşine baktı.
" Reddetti... Bu olabilir, bazen erkekler isteksiz olabiliyorlar ya da yorgun oldukları için de reddedebiliyorlar. Kocan daha yeni iyileşti göstermek istemese de güçsüz olabilir. Bunu anlayışla karşılamalısın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRAL'IN EMRİ (TAMAMLANDI)
General FictionKraldan gelen bir emir ve değişen altı insanın hayatı. İskoç ya nin birbirinden güçlü acıması üç beyliği... Ama bunlarin en acımasız en güçlü en yakışıklı olanı Alex. Babasının intikamını alıp topraklarının en güçlü adamı olmuştu ama yalnızdı. Seveb...