hellööö

naberr şekerlerimmm

öğleden sonraki derslerde heycandan ne yapacağımı şaşırdım ama batı nın her hangi bir hareketinde değişiklik yoktu çok sakindi. acaba o değilmiydi "sen neden bu kadar sakinsin ya" dedim güldü "heycanlı olmam gereken bir şey mi var" dedi "yok mu " dedim "son ders olması dışında yok " dedi kafa salladım sonra durup "bu arada sen çıkışta git benim işim var " dedim "ne işin var mış " dedi "m müzik sın ıfı müzik provası " dedim bu nasıl cümleydi ya " müzik sınıfında prova yapıcaz" dedim "ee bende izliyim o provayı" dedi " ııı şey sonra ki provalara gelirsin bu şey hocanın özel bestesiymiş gizlilik önemli yani ondan şey ettim yoksa her zaman gelebilirsin tabi " dedim "anladım tanem tamam" dedi

dersin son 5 dakikası geçmiyordu allah kahretsin çantamı son 10 dakika toplamıştım ve bekliyordum zil çaldığında koşarak sınıftan çıktım

ama dışarıda birsürü insan vardı 11b çıkmıştı beni bağlamıyordu koşarak gidiyordum arkamdan beren seslenince oraya bakmaya çalışarak koştum "tanem bekle bir şey konuşmamız lazım" diye bağırdı "sonra beren sonra" dedim

bende önüme dönmemle alnımda bir el ve karşımda kocaman duvarı görmem bir oldu elin sahibine bakmak içinse kafamı baya bir yukarıya kaldırmam gerekiyordu ve başardım tanıdık bir yüz ama çıkaramadım "teşekkürler" dedim ukala bir tavırla "bir daha teşekkür edilecek bir şey yapmazssan sevinirim küçük" dedi "ya pardon ama sadece duvara çarpmamı engelledin diye bana küçük diyebileceğini mi sanıyorsun " dedim eğildi ve "evet küçük " dedi Allah ım bir tanede normal insan çıkar karşıma ya kafamı duvara bilerek vuracağım sırada yine bir el alnıma geldi " ya yeter valla yeter ya şu kafamı bir çarpsam rahatlıcam ya" dedim şaşkın bir sesle "tanem salak mısın sen neden kafanı çarpmak istiyorsun "dedi bertuğ " şu salaktan kurtulmak için " dedim o uzun deve çocuğu gösterip "koray dan mı bahsediyorsun " dedi ben adını bilmediğimden bön bön bakmıştım koray denen ukala çocuk "aynen kardeşim benden bahsediyor" dedi "ne oldu ki" dedi bertuğ "ya benim önemli bir işim var diye koşuyordum duv- LAAN BENİM ÖNEMLİ BİR İŞİM VAR BEN KAÇAR" dedim bertuğ un yanağına hızlı bir öpücük koyup koşarak Koray denen çocuk arkamdan "ÖNÜNE DİKKAT ET DUVARA ÇARPMA KÜÇÜK" diye bağırdı arkama dönüp dil çıkardım

müzik sınıfına vardığımda kapının kilidini açtım içeriye geçtim kapının iç tarafına anahtarı taktım çantadan bandana mı çıkardım ve taktım sıralardan birine oturdum ve sabırsızca bekledim belki 10 belki 20 dakika ama hiç kimse gelmedi bandanamı çıkardığımda sınıfın karanlık olduğunu gördüm çantamdan telefonum u çıkardım saat e baktığımda saatin 6 buçuk olduğunu gördüm 2 saattir bekliyordum ama o gelmemişti beni burda bırakmıştı WhatsApp a girdiğimde ondan mesajlar gelmişti

Anonim Tanem ben özür dilerim

Anonim ben o cesareti kendimde bulamıyorum

Anonim lütfen beni bekleme

Anonim ben uzaktan sevebilenlerdenim galiba

Anonim bundan sonra bana yazmazsan sana bir şey diyemem çünkü sonuna kadar haklısın

Anonim yanına gelmememi seni sevmememe yorma

Anonim sadece bende olan seni de kaybetmek istemedim ben çok korktum

Anonim beni affet benim güzel sevdiğim

Tanem bu ilişkide seven tarafın sen olduğuna eminmisin çünkü burada 2 saat boyunca bi umut gelirsin diye gözleri bağlı bir şekilde boş sınıfta oturan kişi benimde sen hala bana cesaret edemedim diyorsun ben seni ne zaman yargıladım ki yargılarmıydım ki yargılayacak olsam seni ben mi çağrırdım buraya heycanla okulda koşturup insanlarla tartışırmıydım ya sen tanımadın mı beni lütfen bir daha bana yazma bana umut verme

KÖREBE MİSALİ...Where stories live. Discover now