MERHABA. ay yazim yanlisim varsa gormeyin tsmam mi ozur dilerim cok bekletmeyim diye tamamen kontrol edemedim
yorum yapin☹️☹️☹️ onceki bolum SADECE benim bolum basi ve sonu notlarima yorum yapmissiniz😦 size kusucem yorum yapin hemen bu bolumu yazarken cok eglendim cunku☹️
iyi okumalaaaaR🌸
×
"Louvre müzesine gidelim. Louvre. Müzesine. Gidelim. Müze. Louvre. Gidelim. Hemen. Şimdi. Hadi ya! Choux yemekten bıkmadınız bir!"
Ağzıma teptiğim choux'nun kreması damağıma yayılırken zevkle gözlerimi kapatıp konuşmayı kesmeyen Jimin'in omzuna vurmaya çalıştım. Sabahtan beri başımızın etini yemişti ve bir süre sonra onu takmayı bırakmıştık ancak ben choux yerken söylenip durursa sinirden onu pataklayabilirdim.
Odette'teydik. Paris'teki en sevdiğim pastanecide, tadına bayıldığım choux'yu yiyorduk. Aslında baştan almamız gerekirse bundan yirmi saat öncesine, yani dün akşam altıya gitmemiz yeterli olacaktı. Dün akşam altıda Paris'e gelmek üzere uçağa binmiş ve yaklaşık on dört saatlik bir yolculuğun ardından fazlasıyla özlediğim bu şehre varmıştık. Yolculuk açıkçası çok güzel geçmişti çünkü diğer yarışmacıların gittiği ekonomi sınıfında değil de Masterchef ekibinin ve şeflerin gittiği business classtaydım. Jimin'le ve Seokjin hyungla birlikte tabii. Taehyung'un özel ricası sayesinde üçümüz de Taehyung'un yanındaki yerimizi almış, gayet güzel bir uçuş geçirmiştik. Filmler izlemiş, bir sürü konudan sohbet etmiş, birbirimizin üstüne yığılarak uyuyakalmış ve nice şeyleri gerçekleştirmiştik o on dört saatte. Hayatımın en keyifli yolculuğuydu kısacası. Ayrıca yanımda Jimin de vardı, ilk kez Paris'e geliyordu ve onun heyecanını gördükçe neşelenmeme engel olamıyordum. O da burada, benimle, bizimle olduğu için ayrı mutluydum.
Birkaç gün boyunca kalacağımız otele geldiğimizde, diğer yarışmacılar gibi tekli odada kalmak yerine Taehyung'la birlikte kalacağımı öğrendiğimde içim içime sığmamıştı çünkü gerçekten de evinde kaldığım o üç haftada onunla uyumaya öyle alışmıştım ki, yarışmacılar için ayrılan villada Seokjin hyungun horultularını dinlerken uyumak bir hayli zor gelmişti. Bu yüzden de Taehyung'la kalacağım odada yarım saat boyunca, onun gülüşleri eşliğinde dans etmiştim. Ardından tüm ekip kahvaltı yapmış ve yapımın ayarladığı rehberle birlikte Paris'i gezmek üzere otelden ayrılmıştık. Bugün gezecektik, yarın da üst mevkilerdeki birkaç kişiye yemek yapıp yarışacaktık. Klasik dış mekan çekimi yarışı yani.
Otelden ayrıldıktan kısa bir süre sonra Taehyung, beni ve Jimin'i ara sokaklara götürerek rehberin önderliğinde giden ekipten uzaklaştırdığında kendimiz gezmeye başlamıştık ve böylesi kesinlikle daha iyiydi. Seokjin'i de çağırmıştık aslında ama bize güvenmediğini ve kaybolacağımızı söyleyerek gelmemişti. Yani... ne diyebilirim ki? Kafası basmıyordu. Taehyung'un hayatının yarısından fazlasını Paris'te geçirdiğini hafızasından silmişti sanırım.
Şimdi ise, Taehyung'la eskiden gittiğimiz birkaç mekana uğradıktan sonra Odette'teydik ve Jimin'in mızmızlanmaları eşliğinde choux yemeye çalışıyorduk. "Ya Kara Kedi ve Uğur Böceği şu an akumalılarla kapışıyorsa ve ben, siz iki salak burada choux gömdüğünüz için onları göremiyorsam? Louvre müzesine götürün çabuk beni!"
Jimin'in cümlelerinin ardından ağzıma doğru götürdüğüm tatlı havada durduğunda, ciddi olup olmadığını anlamak için gözlerim yüzünde gezindi. Çatılı kaşları, hızlı solukları, büzdüğü dudakları... Ciddiydi sanırım.
Gözlerim Taehyung'a döndüğünde yanağını şişiren lokmayı çiğnemeye çalışarak Jimin'e güldüğünü gördüm. Bu istemsizce beni de güldürdüğünde dudağının kenarındaki kremayı baş parmağımla temizleyerek parmağımı yaladım. Jimin'in elime vurarak, "Eww, iğrençsiniz." deyişiyle daha çok güldüm. Şu an her şey komik geliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
masterchef
FanfictionJeon Jeongguk MasterChef'e başvuru yaptığında jürilerden birinin, onu terk eden sevgilisi Kim Taehyung olduğunu bilmiyordu. slow update!