YENİ KİRACI

1.8K 57 4
                                    


Okuldan gelir gelmez koşarak bahceye girip zili çaldım. "Kim o?" annemin sesiydi bu. "Aç anne ben geldim". Kapıyı açınca direk odama girip üzerimi değiştirip "anne ben Selin'in yanına gidip geliyorum hemen" deyip cevap vermesini beklemeden aşağı kata indim. Acelem var çünkü bugün ilk kez Mert'le el ele tutuştuk ve Selin'e anlatmak için sabırsızlanıyorum.

Kapı aralık olduğu için direk Selin'in odasına girip "ben geldimmmmm" diye bağırınca selin elindeki kitapları yere düşürdü. "Allah belanı versin" deyince koşup sarıldım. "Ne yapıyon bu kitapları yoksa kitap mı okuyorsun?" deyip korkmuş gibi gözlerimi sonuna kadar açıp dehşetle baktım. Çünkü gerçekten kitap okumaktan nefret ederim ıys. "Yok be kızım kitapları topluyorum" deyince etrafa baktım. Tüm eşyaları kutuların içinde görünce neye uğradığımı şaşırdım. Yoksa... Umarım düşündüğüm şey değildir. Umutsuzca "neden topluyorsun" diye sordum. Gözlerinden firar eden gözyaşlarını görünce içim parçalandı. Hemen sarılıp bende ağlamaya başladım. Hıçkırıklarının arasından "Adel biz taşınıyoruz" deyip daha çok ağlamaya başlayınca ne diyeceğimi bilemedim.

İki katlı müstakil bir evimiz var ve Selinler 7 yıldan beri bizim kiracımızdı. Selin benim kardeşim gibi yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez her bir şeyimi bilir. En güvendiğim en sevdiğim arkadaşım şimdi taşınıyor ve bunun ne kadar üzücü olduğunu bilemezsiniz.

"Babamın tayini Ankara'ya çıkmış. Bu akşam gidiyoruz. Ben gitmek istemiyorum Adel" deyip ağlamaya devam edince saçlarını okşamaya başladım. Selin'in annesi Ayşe Teyze "Adel annen çağırıyor kızım" diye seslenince yavaşça Selin'den ayrıldım ve göz yaşlarımı sildim. "Ben birazdan geliyorum sakın bensiz ağlama" deyip Selin'in burnunu sıkınca buruk bir şekilde gülümsedi.

Hızlıca yukarı çıkıp mutfağa annemin yanına gittim. "Anne" diye anırınca annem hemen arkasını dönüp baş parmağıyla damağını yukarı itti. Bıkkın bir nefes alıp "ne oldu" deyip işine döndü. "Anne Selinler taşınıyormuş" dedim hızlıca. "Evet" deyip kestirip atınca "anne ben gitmelerini istemiyorum lütfen gitmesinlerrr" deyip son heceyi uzattım. "Kızım biz de gitmelerini istemiyoruz biz de çok üzüldük ama elimizden bir şey gelmez babasının mesleği bu tayini çıkmış" deyince gözlerim doldu. Annem "hem ben seni bunu için çağırmadım masayı balkonda hazırla yemek yiyelim" deyince cevap vermeden oflaya oflaya masayı kurdum. Masa hazır olunca annem balkondan başını sarkıtıp "Ayşe hadi gelin masa hazır" deyince Selinlerin burda yemek yiyeceğini anladım.

Yemekten sonra Selinle aşağı inip birlikte eşyaları topladık. Selin'e dönüp "kanka" dedim. "ha?" deyince kıkırdayıp "şey oldu bugün" dedim. "Ne oldu bugün" deyip sesli bir şekilde nefesini dışarı verdi. " hazır mısın söylüyorum" deyince bana kötü kötü baktı bu bakış 'eğer biraz daha lafı uzatırsan ben de ömrünü kısaltırım' anlamına geliyordu. O yüzden uzatmadan "bugün Mert'le el ele tutuştuk" deyip çığlık atınca "oha be kızım bir yıl oldu daha ilk kez el ele mi tutuşuyorsun" deyince hızlı hızlı kafamı aşağı yukarı sallayınca ellerini açıp "şükürler olsun Allahım" deyip ellerini yüzüne kapatınca gözlerimi kıstım. "Alay etme" deyip omzuna vurunca "neyse kanka tebrik ederim artık bir on yıl sonra öpersin çocuğu" deyince "iyi be sana anlatanda suç ben çıkıyorum" deyip odadan çıkmaya yeltenince arkamdan sarılıp "şaka yaptım canım benim çok mutlu oldum" diyince türk sinemalarındaki gibi sırtım ona dönük bir şekilde birkaç adım ilerleyip elimi kapının kenarına koydum. "Yalan söylüyorsun" deyince "nayır sevgilim doğru söylüyorum" deyince "yalan söylüyorsun yalan" deyip hızlı hızlı merdivenlere yönelince arkadan "ne halin varsa gör lan" diye bağırdığını duyunca geri dönüp sarılıp yanağını ısırdım. "Adel bittin kızım sen" deyip yanağını silince koşarak evden çıkıp bahçede koşmaya başladım. Selin arkadan koşarak "gel lan buraya" deyince kafam arkaya dönük bir şekilde dil çıkarıp kahkaha atınca bir şeye çarpıp yere popumun üstünde düşünce şaşkınca etrafıma bakındım. Sonra kafamı kaldırınca benden bir kaç yaş büyük bir abi gördüm. Popumu ovarak ayağa kalkıp "uyy annem popom kırıldı" diye sızlanınca abi kahkaha atmaya başladı. Gözlerimi kısıp çocuğa baktım. Bunun ne işi var bizim bahçede daha önce gördüğümü hatırlamıyorum. Belki de abimin arkadaşıdır. Çocuk gülmeye devam edince "neye gülüyon abi?" deyip anlamayarak çocuğa baktım. Pişkin pişkin bana bakıp "dur bir düşüneyim neye gülüyorum" deyince sert bir şekilde "düşün" dedim. "Düşündüm!" sanki yüzyılın buluşunu yapmış gibi sevinçle bağırınca "neye gülüyormuşsun" diye sordum. "Sana" deyip karnını tutarak gülmeye devam edince sinirden kudurmak üzereydim. Ellerimi yumruk yapıp dikleştim ve "gülme!" dedim. Gülmeye devam edince "sana gülme dedim" diye bağırdım. Dik durup gülmeyi kesti sonra bana bakıp gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Daha sonra su püskürür gibi gülmeye başlayınca dayanmayıp çocuğun saçlarını tutup çekmeye başladım. Çocuk dehşetle şaşkın şaşkın bana baktı. Arkadan Selin belimden tutup beni geri çekince "bırak öldürecem bu sevimsizi. Gel lan buraya. Hadi gülsene lan. Seni kelle gibi yolacam bekle sen" deyince Selin "sus lan herkes sana bakıyor" deyince etrafıma bakındım. Herkes şaşkınca bana bakıyordu. Hemen kendimi toplayıp o sevimsize öldürücü bakışlarımı atıp bizimkilere en sevimli gülüşümü yollayıp evin içine girdim.

KiracıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin