~20

14.8K 955 407
                                        

Tartışmamızın ardından yolun geri kalanında sessizlik hakimdi. Tek kelime dahi etmemiştik. Sinirlendiğinde gerçekten korkutucu bir hal alıyordu. Ve böyle zamanlarda onun damarına basmak istemiyordum. Bu yüzden de sessiz olmayı tercih etmiştim.

Kısa bir süre sonra alışveriş merkezine varmıştık. Araba durduğunda emniyet kemerinden kurtulup hızla arabadan inmiştim. Benim ardımdan da Taehyung inip, arabanın anahtarını korumalardan birine fırlatmıştı. Ardından da  yanıma gelip sertçe belimden tutarak, beni alışveriş merkezinin girişine doğru yönlendirmeye başlamıştı. Anlaşılan yeni yeni sakinleşiyordu.

Her zamanki gibi korumalar da arkamızdan bizi takip ediyorlardı.

Yaklaşık on dakika sonra geniş bir mağazaya giriş yapmıştık. Mağaza genel olarak açık renklerle dekore edilmişti. Sade bir dizayna sahipti. Ve gerçekten hoş bir mağazaydı. Etrafta yüzlerce özel dikim takım elbise bulunuyordu. Ve etrafımdaki çoğu takım elbiseyi Taehyungun üzerinde de görmüştüm. Anlaşılan Taehyung burayı günlük hayatında da tercih ediyordu.

Bizi karşılayam kişi genç bir kadındı. Mağazadan giriş yaptığımız anda hızla yanımıza gelmişti.
" Hoşgeldiniz, efendim."
Taehyung başıyla selam verip, beni belimden ilerletmeye devam etmişti. O sırada genç kadın tekrar yanımızda belirmişti. Anlaşılan görevi konusunda takıntılı bir çalışandı.
" Aklınızda belirli bir model var mı, efendim?"
Sorusuyla Taehyung etrafa bakmaya devam etmişti.

" Damatlık bakıyoruz."
Genç kız başıyla bizi onaylayarak, onu takip etmemiz için işaret vermişti.

" Sağ tarafta açık renk, sol tarafta koyu renk ve taşsız takım elbiseler var. Taşlı ve simli takımlar da karşıdaki reyonda. "

Taehyung onu başıyla onaylayıp tekrar söze girmişti.
" Bay Kang nerede?"
Genç kız gülümseyerek konuşmaya başlamıştı. Onunla sürekli göz göze geliyorduk. Ve bu beni geriyordu. Taehyungun olay çıkarmasından korkuyordum, çünkü gözleri benim üzerimeydi.
Ve eğer bunu Taehyung fark ederse olacakları tahmin edebiliyordum. Gözlerimiz buluştuğunda, bakışlarını kaçırarak tatlı bir şekilde kıkırdıyordu.

Aslında fazlasıyla sevimli bir kızdı.

" Bay Kang bir başka özel müşterisiyle ilgileniyor, efendim. Hemen gelecektir."
Taehyung tekrar başıyla onaylayarak, geniş koltuğa oturmamızı sağladı. Ardından da belimdeki kolunu sıkılaştırarak konuşmaya başladı.

" Bak bebeğim sen. Ben de senin seçtiğin takıma göre tercihimi yaparım."
Onu istemsizce başımla onaylayarak ayaklanmıştım.
Henüz takımların yanında varamadan genç kız hızla gözüne kestirdiği takımı çıkararak bana uzatmıştı.

" Vücut hatlarınız çok zarif, efendim. Bu takım eminim ki size çok yakışacaktır."
Genç kadının flört edercesine konuşmasıyla Taehyung hızla ayağa kalkıp takımı elimden almıştı.
" İşini seviyorsan uzaklaş buradan! Hemen!"
Genç kız korkarak hızla kendini geriye çekerek, duvara yaklaşmıştı. Taehyung önce gözlerini kapatarak sakinleşmiş, ardından  da kendisi damatlık seçmeye başlamıştı.
Damatlıkların arasında olan eli bir süre sonra bir takımın üzerinde duraksamıştı. Eline aldığı beyaz damatlığı bana uzatmış ve konuşmaya başlamıştı.
" Bunu denemeni istiyorum."

Başımla onu onaylayarak, elinden damatlığı almıştım. Açıkçası taşlı veya simli bir damatlık seçmediği için mutluydum. O tarz şeylerden ciddi anlamda nefret ediyordum.
Hızlıca arka taraftaki kabinlere doğru ilerlerken, Taehyung da büyük bir hızla beni takip ederek, kabinlerin bulunduğu alanın orta kısmındaki koltuklardan birine kurulmuştu. Bense kabine girip tam perdeyi çekecekken, görevli kadın beni durdurmuştu.
" Yardımcı olmamı ister misiniz, efendim?"
Kadının sorusuyla şaşırmıştım.
" Gerek yok-"
Red cümlemi henüz bitiremeden Taehyung sert sesiyle söze girmişti.
" Ölmek mi istiyorsun?"
Adeta bağırarak kurduğu cümleyle genç kadın, koşar adımlarla uzaklaşmaya başlamıştı. Genç kadın, her ne kadar saf görünse de anlaşılan göründüğü gibi biri değildi. Şansını denemekten asla çekinmiyordu.

Mafia e il suo bambino.(TAEKOOK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin